Türkiye Gençlik Birliği Yolsuzluklara Dokundu
Gençler kolları sıvadı adları yolsuzluk iddialarına karışan AKP’li 4 eski bakan hakkında suç duyurusunda bulundu. Türkiye Gençlik Birliği üyesi gençler eski bakanlara artık dokunulabileceğini belirterek savcıları göreve çağırdı. TGB Genel Başkanı Çağdaş Cengiz, “bu şahıslarla değil sistem uğraşma meselesidir. Meclis’teki sonlarının ne olacağını düşünsün ” diye konuştu
Türkiye Gençlik Birliği(TGB) bugün Ankara Adliyesi önünde gerçekleştirdiği eylem ile daha önce yolsuzlukları günyüzüne çıkan ve Milletvekilliklerinin düşmesi ile dokunulmazlıkları kalkan 4 eski bakan hakkında suç duyurusunda bulundu. Basın açıklamasını TGB Genel Başkanı Çağdaş Cengiz gerçekleştirdi. Açıklamanın ardından Çağdaş Cengiz ile beraberinde bulunan Gezi ve Soma davası avukatlarından H.Fırat Kayaönü Adliye’ye girerek 4 eski bakan hakkından suç duyurusunda bulundu.
Basın açıklamasının tam metni aşağıdadır.
Saygıdeğer basın emekçileri,
Değerli Halkımız,
Türkiye 7 Haziran 2015 günü gerçekleşen çok kritik bir seçimi arkasında bıraktı. AKP’nin tek başına iktidar olduğu dönem sonlandı. Dokunulmazlık zırhının arkasına saklanan suçluları tespit etmek ve gerekenin yapılmasını sağlamak, önümüzde duran önemli görevlerdendir.
Kolları Sıvıyoruz
Milletimizin alın terini, hak hukuk tanımadan çalanları rahat bırakmıyoruz. Milletvekilliği ya da bakanlık yapmış olmaları hukuktan kaçabilecekleri anlamına gelmez. Dokunulmazlıkları kalkan ve bu soruşturmada adı geçen bütün bakanlara, şimdi, dokunuyoruz! Arkası da gelecek.
Daha önce 17-25 Aralık operasyonları ile gündeme gelen yolsuzluk davalarında adı geçen eski Bakanlar Zafer Çağlayan, Egemen Bağış, Muammer Güler ve Erdoğan Bayraktar'ın dokunulmazlıkları 7 Haziran genel seçimleri ile kalktı. Meclis'teki oylamada yeterli oy olmadığı için Yüce Divan'a gönderilemeyen eski bakanlar için şimdi biz devreye giriyoruz. Kolları sıvıyoruz çünkü bu mesele sadece parlamentoya bırakılamayacak kadar mühim bir meseledir.
Mesele Şahsi Değil
Bu konu özelinde özellikle vurgulamak istiyoruz. Hırsızlık bir adi suç kapsamında olduğunda, suçun şahsiliği söz konusudur. Ancak, bu dava üzerinden yürüteceğimiz mücadelenin şahıslardan, kişilerden çok sistemi hedef alacağını herkesin bilmesini isteriz.
Türkiye’de bir sistem sorunu var, yoksa o sistemin başındaki kişiler sorunu değil. Cumhuriyeti yıkanlar, yerine bir Mafya Cumhuriyeti inşa ettiler. 12 Eylül 1980’den beri süren bir karşıdevrimden bahsediyoruz. Hırsızlık ve yolsuzluğun “yasal” kılıflarının kolayca örülebildiğini değişik iktidarlar döneminde de gördük.
Toplumsal Hırsızlık
Hırsızlık ve yolsuzluğun şahsiliğinden çok, bir sistem olarak ele alıyorsak, bazı uyarılarda bulunmayı da doğru buluyoruz.
Birincisi; Türkiye büyük bir ekonomik kriz içerisindedir ve hissedilirliği gün geçtikçe artmaktadır.
İkincisi; Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik çıkmazda, krizin faturasını, Kemal Derviş modeliyle, emekçi halkımızın sırtına yıkma adımları geliyor.
Bu işte esas toplumsal hırsızlıktır. Geçmiş yolsuzlukların ve hırsızlıkların hesabını sorarken, bir yandan toplum için bir ekonomik reçete gibi sunulacak olası hırsızlıkların da karşısına dikileceğimizi buradan ilan ediyoruz.
Emekçi Halkımıza Borcumuz
Bu davada adaletin yerini bulması oldukça önemlidir. Çünkü örnek teşkil etmektedir. Mecliste bulunan kişilerin sonunu düşünmesi, işleyecekleri suçu da engelleyecektir. Adaletin yerini bulması için bu davayı açıyoruz.
Bu davayı her şeyimizi borçlu olduğumuz emekçi halkımız için açıyoruz.
Bu mücadeleyi bugün davaları görülen Soma ve Ermenek’te katledilen madencilerimiz için veriyoruz.
Ülkemiz ve geleceğimiz için görev başındayız.
Sürecin ve adaletin takipçisi olacağız.
HABER: ÇAĞLA AKKUŞ
KAMERA: SABRİ KARA
ulusalkanal.com.tr