Perinçek: Sakarya Savaşı olmadan partiye katılın
İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek il ziyaretleri kapsamında Mersin’e gitti.
İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek il ziyaretleri kapsamında Mersin’e gitti. Mersinli yurttaşlarla buluşan, üreticiden bilgi alan Perinçek, yaklaşık 1000 kişinin katıldığı Büyükşehir Belediyesi Kongre Merkezi’nde Türkiye’nin çıkış yolu üzerine değerlendirmelerde bulundu. Ekonomik gelişmeler, çözüm süreci, Ermeni Soykırımı yalanı ve daha birçok konuya değinen Perinçek tüm yurttaşları İşçi Partisi’ne katılmaya davet etti.
İşçi Partisi Genel Başkanı’nın konuşmaları şöyle:
“Türkiye borçlanma ekonomisinin sonuna geldi. İki gün önce Maliye Bakanının söylediği sözleri duydunuz. Özeti; iflas ettik diyorlar. Tayyip Erdoğanlar’ın Turgut Özallar’la başlayan borçlanma ekonomisi iflas etmiştir. Tüm milletini borçlu hale getirdiler. Yalnız kamu sektörü ya da özel sektör değil. Hepimiz kredi kartı borçlusu olduk. Hacizci kapıya dayandı. Hepimiz biliyoruz borçlanmanın dayanacağı bir kaya vardır. O nedenle hükümet çevrelerinde debelenmeler görüyoruz. Çaresizlik içerisindeler. Bütçeleri okuyunuz, bütçeler çaresizlik bütçesidir. Çıkmaza girmişlerdir. Onun için karamsarlıkları bırakalım. Borçlanma ekonomisinin sonuna geldik. Tek çıkış yolu kalmıştır. O da İşçi Partisi’nin Atatürkçü karma ekonomisidir. Devletçi, halkçı devrimci, ekonominin dönemi gelmiştir.
PKK Allah’a Değil ABD’ye Yalvarıyor
Türkiye’nin bölünme dönemi bitmiştir. Birleşen Türkiye geliyor. ABD Suriye’de yenildi. Suriye Beşar Esad’ın önderliğinde ABD’yi dize getirdi. ABD Irak’ı 2 defa işgal etti ama Irak şimdi bütünlüğünü yeniden sağlıyor. İran’a da diş geçiremediler, dimdik ayakta duruyor. Mısır’da İhvanı Müslimin yıkıldı. Bölgemize baktığımız zaman ABD’nin durumu hiç iyi gözükmüyor. Baş aşağı gidiyorlar. Bir de Ayn-el Arap’ta yenildiler. Piyonu olan PKK‘yi sürdüler, çil yavrusu gibi dağıldılar. Şimdi PKK Amerika’ya yalvarıyor. Allah’a yalvarmıyor, ABD’ye yalvarıyor gel bana silah ver diye.
Bizim tarafımızda ise Türk Milleti var, İran var, Suriye var, Azerbaycan var, Tunus var. Bütün komşu devletler var. Yalnızca dışarıya değil içeriye de bakıyoruz. Eşim Şule Perinçek ile bayramda Mardin’deydik. Köylere gittik. 12 muhtarımızla toplantılar yaptık. Şimdi her gün telefonlar geliyor. “Çarşımızı yaktılar, okulumuzu yıktılar, Atatürk’ün heykellerini tekmelediler” diye. Bizim cephelerin gazetelerinde de PKK devlet yaptı zabıtası var. Bunlar eriyen olgular. Şimdi yükselen gerçek, Güneydoğu bölgemizdeki yurttaşlarımızın “biz barış istiyoruz, huzur istiyoruz” demesidir. PKK evimize tekme vurup giriyor. Hiç olmazsa savcı, izinle giriyor. Mardin’de Yıldız’a soruyorum “Ne olacaksın büyünce?” diye. Ben Cumhurbaşkanı olacağım diyor. Kürdistan’ın değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı olacağım diyor. Öyleyse yeni hükümet formülünde bölenler değil, birleştirenler iktidar olacak.
Tarihle Pazarlık Olmaz
Hepimizin emeği ile milli hükümeti kuracağız. Örgütlü olarak, partili olarak kuracağız. Öyleyse gayrete gelmeden, Sakarya Savaşı olmadan partiye katılacağız. Tarihle pazarlık olmaz. Sakarya Savaşı’nı yaptıktan sonra gelenleri güvensizlikle karşılayacağız. Vatanın kurtulmasının pazarlığını yapanları güvensizlikle karşılayacağız. Sakarya Savaşı’ndan sonra gelenleri rant için, ikbal için geliyor diye düşüneceğiz. O savaşa canınızı, kanınızı, emeğinizi vereceksiniz. Sizden bunu talep ediyoruz. Yurttaş olarak vereceğimiz öz kararlarımız var. Hepimiz tek tek çömeldiğimiz duvarın dibinden ayağa kalkacağız. Mustafa Kemal’in askerleri olacağız. Mustafa Kemal’in askerleriyiz derken birileri “yurttaş deyin” diyordu. Asker demek devrim demek.
Altı Ok Yere Düşmedi
İşçi Partisi önümüzdeki yılların programını 2006 da yaptı. Biz partimizde halkçıları, milliyetçileri ve devrimcileri birleştiriyoruz. Altı Ok bizim devrim programımızdır. Altı Ok 1930’larda Türk Devrimi’nden çıkartılmış programdır. Altı Ok yere düşmedi. Yere düşmez. Çünkü o Türkiye’nin mecburiyetlerinden çıkartılmıştır. Türkiye’yi bugünlerden ancak Altı Ok’ta birleşen halkçılar, devrimciler, milliyetçiler çıkartır.
Sizlerin Göğsüne Çoban Yıldızı Takmaya Geldim
Ben buraya sizlerin göğsüne çoban yıldızını takmaya geldim. Milli Hükümet mücadelesinde, disiplinli olacağız. Kendi çıkarlarımızla hesaplaşmaları bırakacağız. Büyük mücadeleler kendi bencilliğimize prim vererek başarılmaz. Bencillikten vazgeçerek, biz olarak, Türk milleti olarak, örgütlü olarak, partili olarak başaracağız. Seyit Rıza’da değil Atatürk’te birleşelim diyoruz. Milli mücadele döneminde padişahın dizinin dibinde de birleşme formülü vardı. Bir de Ankara’da Milli Hükümet formülü vardı. Erzurum’da, Sivas’ta, Anadolu ve Rumeli Hukuk Cemiyetleri vardı. Partileşme vardı. Partisiz olmaz. Birleşme partide olur, partiler ittifak eder. Siz yukarıdan birleşin, biz aşağıdan birleşelim olmaz. Siz birleşeceksiniz ve onlara yön vereceksiniz. Siz bu millete ışık olun.
Biz Avrupa’ya Özgürlük Götürdük
İşçi Partisi’nin olduğu bir Milli Hükümet dikenli telleri kaldırır. Biz Türkiye’nin dış ilişkilerini de örüyoruz. İktidar olduğumuzda şaşkın şaşkın “ne yapacağız” diye bakacak değiliz. Şunları yapacağız da demiyorum, biz bunları yapmışız. Türkiye’nin önündeki dört dayatmadan birisini çürütmüşüz. Ermeni Soykırımı yalanını çiğnediğimizde “sizi tutuklarız” dediler. “Tutuklayacaksanız gelin tutuklayın” dedik. Ama bize gerçeğin aksini söylettiremezsiniz. Biz Avrupa’ya da özgürlük götürdük. Kendimize güvenelim. Biz Avrupa Ortaçağ’a giderken, yeniden cadı kazanları, engizisyon mahkemeleri kuruyorken onlara özgürlük götürdük. Avrupa’yı, Amerika’yı dize getirdik. Türkler 2 kez Viyana’ya gitti diye gururlanıyorduk. Şimdi biz, Atlas Okyanusu’na kadar gittik.
Gönül Çil, namı diğer Evin Ana, Mersin’de Doğu Perinçek konferansına katıldı. Yörük olduğunu ve bunula gurur duyduğunu söyleyen Çil, kısada bir hikaye anlattı: “Osmanlı Devleti zamanında Türkçe kaldırılmış ve Farsça diye bir dil yazmışlar. Yörükler bunu reddetmiş ve Türkçe konuşup yazacağız demişler. Biz 500 yıl boyunca Türkçe’yi yeniden resmi dil yapana kadar Türkçe konuşmuşuz. Bununla da gurur duyuyorum. Bir gün Atatürk, babaannemi ziyarete gelmiş. Babaanneme demiş ki: ‘Gidin Toros dağlarına. Bir tane kara çadır varsa ve o çadırın dumanı tütüyorsa bu memleketten ümit kesilmemiştir.’ Bugünde bir tarafta ulusalcılar ve Atatürkçüler, diğer tarafta Atatürk’e karşı olanlar bulunmaktadır.
İşçi Partisi lideri Doğu Perinçek’in Mersin ve Silifke ziyaretlerinde partiye üye akını oldu. Doktorlar, mühendisler, subaylar, emekçiler, çiftçiler, işçiler ve çeşitli meslek dallarından çok sayıda kişi partiye üye olmak için uzun kuyruklar oluşturdu. İşçi Partisi lideri rozetlerini taktığı yeni üyelere ilk olarak 10 kişiyi daha partiye üye yapma görevini verdi.
Fotoğraflar: Osman Can Gürdoğan
ulusalkanal.com.tr