Eroin paraları himmet kasasına
Cemaat hakkında örgüt soruşturması 30 Mart’tan sonra başlatılacak. Bu örgütün bilinen suçları yazılıp çiziliyor. Bilinmeyenleri de biz yazalım. İddianameye katkımız olsun!
Uluslararası uyuşturucu ticaretine ilişkin hazırlanan tüm raporlarda Türkiye’nin bir ‘transit ülke’ olduğu belirtilir. Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Bürosu UNODOL’un bir raporuna göre Avrupa’nın tükettiği uyuşturucunun (eroin, esrar, afyon vb.) yüzde 85’i Türkiye üzerinden geliyor. UNODOL’a göre Afgan kaynaklı uyuşturucunun yüzde 40’ı İran üzerinden Batı Avrupa’ya gidiyor. İran mafyası bunu Türkiye üzerinden gönderiyor.
Kim bu ‘Türk mafyası’?
UNODOL bir “Türk mafyası”ndan söz ediyor ancak bu mafyanın yapısı hakkında bir şey söylemiyor. Oysa bu çapta bir uyuşturucu trafiğini, bütün dünyada olduğu gibi Türkiye’de de devletin iktidar organlarının en azından bir bölümünün desteği olmadan gerçekleşmesi olanaksız. İktidarın mafyalaşması ve mafyanın iktidara ortak olmasından boşuna söz edilmiyor.
Bundan sonra yazacaklarımız, cemaatin uyuşturucu ticaretini araştırırken bir komployla görevinden uzaklaştırılan şimdi eski görevine geri dönen üst düzey bir polis müdürünün anlattıkları.
Artık o da Cemaatçi oldu
Bir zamanlar ünlü bir ANAP milletvekili vardı. Doğu bölgesinin büyük bir ilinden birkaç kez Meclis’e girmişti. İran üzerinden yapılan uyuşturucu trafiği bu milletvekilinin adıyla anılır olmuştu. İran mafyasının Türkiye ayağındaki en güvendiği kişiydi. Onsuz, o trafiğe “yol verilemezdi.”
Aşireti o kadar güçlüydü ki, güvenlik güçleri tarafından yakalanan mal, karakol basılarak ortadan yok edilebiliyordu!
ANAP iktidarı, sona erdi. Aşiret reisinin dokunulmazlığı da. Ancak sınırın öbür tarafında itibarını koruyordu.
“Trafik” onsuz olmazdı!
Eski milletvekili sırtını dayayacağı siyasal gücü çok geçmeden fark etti: Cemaat!
Kırk yıllık Yâni, olmuştu Kâni!
“Yükselen değer” artık Cemaat’ti.
Kötü ünlü otobüs şirketlerine ihtiyacı kalmadı!
Hem artık İran sınırından malı Türkiye’nin batısına ulaştırmak için kötü ünlü otobüs şirketlerine ihtiyaç da kalmamıştı. Bunların yerini, yolda çevrilmeden güvenli geçebilecek “dokunulmaz” araçlar almıştı: Güvenlik güçlerinin araçları!
Cemaat’in başta istihbarat ve KOM olmak üzere emniyetin en önemli birimlerindeki egemenliğini hatırlayın. Bunlar sadece Ergenekon ve benzeri tertipler yapmak için oraya yerleşmediler.
Aşiret reisi için değişen bir şey yok. Eskiden “Genel Merkez”e ödenen pay daha sonra “Himmet kasası”na gitmeye başladı!
Cemaat’in kara paranın aklanması, akıl almaz boyutlara ulaşan petrol ve mazot kaçakçılığı işlerine ise hiç girmeyelim. Ayrı bir konu.
Boşuna “mafya-gladyo-tarikat diktatörlüğü” denmiyor.
Bırakın diğer şeyleri. Türkiye’nin eroin belasından kurtulması için bile bu Cemaat’ten kurtulması gerekiyor.
Hikmet Çiçek
Twitter: @hikmetcicek01