Borsa İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Karadağ: Survivor için Ilıcalı ile görüşeceğiz
Borsa İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Karadağ, "Survivor'ı bile borsada satacağım. Survivor'ı yatırımcıya açmak, borsada satmak için Acun Ilıcalı ile görüşeceğim, randevu istedik." dedi.
Borsa İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Himmet Karadağ, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Borsa İstanbul'da hayata geçirmeyi planladıkları ürünler ve endekste hafta içi yaşanan tarihi zirve hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Daha önce popüler diziler ve köprüler dahil, getirisini yatırımcıyla paylaşabilecekleri modeller üzerinde çalıştıklarını söyleyen Karadağ, Diriliş Ertuğrul'dan sonra şimdi de Survivor için Acun Ilıcalı ile görüşeceklerini açıkladı.
"Ben Survivor'ı bile borsada satacağım, Survivor'ı yatırımcıya açmak, borsada satmak için Acun Bey ile görüşeceğim, randevu istedik." diyen Karadağ, İstanbul'un finans merkezi yapılması kapsamında Boğaziçi Üniversitesi iş birliğiyle hayata geçirmeyi planladıkları Finans Teknopark projesinde gelinen son noktaya ilişkin ise şu açıklamayı yaptı:
"Projedeki kompozisyonu Boğaziçi Üniversitesinin yanı sıra İstanbul Teknik Üniversitesi ve İstanbul Ticaret Üniversitesinin de katılımıyla genişletiyoruz. Şu an ortaklık yapısının değişmesi ile ilgili bir çalışma yapıyor üniversiteler kendi aralarında. O çalışma tamamlandıktan sonra projeye devam edeceğiz. Takvim konusunda üniversiteleri bekliyoruz. Bu hafta, önümüzdeki hafta bitirirlerse, oturup yeni ortaklık yapısında nasıl ilerleyeceğimizi çıkaracağız. Beklentimiz bu sene inşaatın başlaması yönünde."
"Gezi ekonomik bir darbedir"
Karadağ, BIST 100 endeksinin hafta içinde 93.408,39 puan ile 2013 yılından bu yana kırılamayan "gördüğü en yüksek seviye" rekorunu aşması sonrası, piyasadaki "Yapay yükseliş olabilir mi?" tedirginliğine de yanıt verdi.
Borsa endeksinin Gezi olayları öncesindeki seviyelerine döndüğünü anımsatan Karadağ, süreci şu şekilde özetledi:
"Gezi öncesi, sırası ve sonrasındaki temel finansal göstergelere baktığımızda, Gezi öncesi Borsa 90 binlerdeydi, çok sert bir düşüşle 60 binli rakamlara indi. Faizde sert bir yükseliş oldu. Geziyle başlayan süreç tüm finansal göstergelerimizde çok dramatik ve sert bir ekonomik darbe süreci aslında. Gezi'deki talepler 3-5 ağaç talebi değildi, finansal ve ekonomik taleplerdi. Talepler 'Türkiye'nin bölgede ekonomik bir güç olmasını istemiyoruz.' talebi idi. İçlerinde iyi niyetli olan kişiler vardı elbette ama sürecin ekonomik etkileri çok ağır oldu. Gezi ve sonrasında tüm ekonomik parametreler dramatik şekilde kötüye doğru etkilenmişse, Gezi ekonomik bir darbedir. Rakamlardan ve grafiklerden gördüğümüz kadarıyla o ekonomik darbe referandumun başarılı şekilde geçilmesinden sonra aşıldı."
"Özkaynak değerinin altında işlem görüyor"
Gezi olaylarından önceki endeksin referandum sonrası görüldüğüne işaret eden Karadağ, öncesinde pozitif işaretlerin geldiğine de dikkati çekti.
Yaşanan yükselişin yapay olup olmadığının firmalara bakılarak anlaşılabileceğinin altını çizen Karadağ, şu bilgileri verdi:
"Firmalara baktığımızda, genel anlamda bir şişkinlik yok. Firmalarımız, bankalarımız halen özkaynak değerinin altında işlem görüyor. THY, Turkcell gibi firmaları kıyasladığımızda halen olması gereken fiyatın altında. Dolayısıyla halen bir açıklık var. Neden açıklık var? Gezi ile başlayan süreçte her anlamda yoğun bir bombardımanla karşı karşıya kaldık. Başımıza gelmeyen kalmadı. Bombalar patladı, terörle üzerimize geldiler, sokak hadiseleri, darbe kalkışması... Bu durum, referandumun tamamlanmasıyla artık ekonominin lehine döndü. Referandum sürecinin tamamlanmasıyla bundan sonra daha rahat ekonomi konuşulacak. Cumhurbaşkanlığı Sistemi ile birlikte koalisyon da artık hayal. Bu, ekonomi tarafında pozitif bir durum. Dolayısıyla borsadaki yükselişe yapay yükseliş demek yanlış, bu durumu yavaş yavaş taşların yerine oturması olarak açıklayabiliriz."