IŞİD: Türkiye ile anlaştık!
IŞİD’in, Musul’da 101 gündür rehin tuttuğu Türk konsolosluk çalışanları önceki gece serbest bırakıldı. IŞİD, Türkiye ile ‘uluslararası koalisyona katılmama şartını kabul etmesi’ üzerine anlaşarak rehineleri serbest bıraktığını açıkladı
IŞİD’in, Musul’da 101 gündür rehin tuttuğu Türk konsolosluk çalışanları önceki gece serbest bırakıldı. IŞİD, Türkiye ile ‘uluslararası koalisyona katılmama şartını kabul etmesi’ üzerine anlaşarak rehineleri serbest bıraktığını açıkladı
IŞİD’in Musul’da 101 gündür rehin tuttuğu Türk konsolosluk çalışanları önceki gece serbest bırakıldıktan sonra dün sabaha karşı Suriye sınırındaki Akçakale’den Türkiye’ye ulaştı.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Azerbaycan ziyaretini yarıda keserek Türkiye’ye döndü ve Şanlıurfa’ya giderek Konsolosluk çalışanlarıyla birlikte Ankara’ya geçti. IŞİD, rehinelerin Türkiye ile anlaşma yapılarak serbest bırakıldığını açıkladı.
IŞİD kaynakları, rehinelerin örgütün başındaki Ebu Bekir El Bağdadi’nin emriyle serbest bırakıldığını açıkladı. IŞİD’e yakın takvahaber adlı sitede yer alan haberde, Bağdadi’nin bu emri, “Türkiye’nin IŞİD’e yönelik koalisyona katılmaması” şartıyla verdiği kaydedildi. Yapılan açıklamada şöyle denildi: “Rehineler bizzat halifenin emriyle Türk hükümetinin İslam Devleti karşıtı koalisyona girmeyeceği açıklamasından sonra serbest bırakıldı.”
3 AYDIR SÜREN MÜZAKERE
IŞİD’e yakın sitede yer alan haberde ayrıca Türkiye’nin örgütü resmen tanıdığı ve 3 aydır müzakerelerin yürütüldüğü kaydedildi. Haberde şu bilgilere yer verildi:
“Türkiye’yi temsilen MİT Dış Operasyonlar Daire Başkanlığınca yürütülen görüşmelerin karşı tarafında ise İslam Devleti Dışişleri Bakanlığı vardı. Yaşanan 3 aylık süreçte toplam 8 defa adres değiştirildi ve sürekli olarak ‘esirlerin’ görüntü akışı sağlanarak bir zarar durumunun olmadığı bildirildi. ABD’nin Suriye ve Irak’ı işgal için koalisyon kurma girişiminin üzerinden 5 gün geçmişti ki görüşmeler sonuç verdi ve esirler Suriye üzerinden güvenli bir yol aracılığıyla Türk yetkililere teslim edildi. Hatırlanacağı üzere Türkiye Cumhuriyeti devleti ABD’nin işgal koalisyonuna katılmayı reddederek yeni bir işgale karşı niyetini ortaya koymuştu. Böylece Türkiye devleti, İslam Devleti’nin dolaylı yollardan da olsa tanımış oldu.”
ERDOĞAN: OPERASYON
DAVUTOĞLU: TEMAS
Konsolosluk çalışanlarının serbest bırakılmasının ardından Tayyip Erdoğan, “operasyon” ifadesini kullanırken, Davutoğlu’nun kurtarma faaliyetiyle ilgili çalışmalar hakkında temas nitelemesi kullanması dikkat çekti. Erdoğan yazılı açıklamasında şunları belirtti:
“Önceden planlanmış, tüm detayları hesap edilmiş, tam bir gizlilik içinde gece boyu devam ederek, sabaha karşı başarıyla tamamlanan bu operasyondan dolayı, Sayın Başbakan ve çalışma arkadaşlarına teşekkür ediyorum. Milli İstihbarat Teşkilatımız, alıkonulma hadisesinin başlamasından bugüne kadar meseleyi çok hassas şekilde sabırla, özveriyle takip etmiş, nihayetinde başarılı bir kurtarma operasyonu yapmıştır. Müsteşarımızdan sahada operasyona katılan görevlilerimize kadar Milli İstihbarat Teşkilatımızın her bir mensubuna da şahsım, ülkem ve milletim adına teşekkür ediyor, bu büyük başarılarından dolayı kendilerini yürekten tebrik ediyorum.”
MİT’E TEŞEKKÜR ETTİ
Davutoğlu ise şunları söyledi:
“İlk andan itibaren kendileriyle teması hiç kesmemeye özen gösterdik. 24 saat esasıyla bulundukları yeri ve çevre şartlarını sürekli gözönünde bulundurarak çalışmalarımızı sürdürdük ve nihayet mutlu sona ulaştık. Bu çalışmalarda büyük çaba sarfeden Milli İstihbarat Teşkilatı mensuplarımıza, müsteşarımıza teşekkürü bir borç biliyorum milletimiz adına. Bu gece sabaha karşı yarım sularında ilk temaslarımız yoğunlaştı ve sabah 05.00’de de ülkemize geldiler.”
NEDEN AKÇAKALE
Musul Başkonolosluğu görevlilerinin Suriye üzerinden Türkiye’ye girmesi dikkat çekti. Sızan bilgilere göre, IŞİD ile yürütülen müzakerelerin ardından örgütün kontrolündeki Suriye’nin Tel Abyad ilçesi sınır kapısında getirilen rehineler, MİT ve Emniyet yetkililerince sınırda karşılandı.
11 Haziran’da rehin alınan Başkonsolosluk çalışanlarının Temmuz ayında Suriye’e geçirildiği belirtildi.
BATI BASINI: TÜRKİYE’NİN BAHANESİ ORTADAN KALKTI
Batı basınında rehinelerin serbest bırakılmasıyla ilgili yorumlarda şu vurgu dikkat çekti: “Türkiye, IŞİD’in elindeki Türk rehineleri gerekçe göstererek, uluslararası koalisyona katılmaya karşı çıkyordu. Bu gerekçe ortadan kalktı.”
Tayyip Erdoğan ve Hükümet yetkilileri, ABD’li yetkililerle yaptıkları görüşmelerde, IŞİD’in Türk Başkonsolosluk çalışanlarını rehin tuttuğunu operasyona katılmama gerekçesi olarak öne sürüyorlardı. Amerkalı yetkililer de, “Neden Türkiye operasyona dahil olmuyor” yönündeki soruları aynı şekilde yanıtlıyordu.
TAMPON BÖLGE VE UÇUŞA YASAK BÖLGE TARTIŞMAsI
Rehinelerin serbest bırakılması, Suriye sınırı içinde oluşturulacak tampon bölge tartışmalarının yoğunlaştığı günlere denk geldi. Hükümet’e yakın basına sızdırıldığına göre, geçen hafta düzenlenen güvenlik zirvelerinde tampon bölgeye son şekli verildi. Sabah gazetesinde 19 Eylül’de yer alan habere göre, tampon bölge ve uçuşa yasak bölge konusunda Hükümet ABD’yi ikna etti.
Ahmet Davutoğlu, Azerbaycan ziyareti sırasında gazetecilerin konuyla ilgili sorularına verdiği yanıtta tampon bölgeyi savundu. “Türkiye’nin çevresinde 30 kilometrelik tampon bölge”den söz eden Davutoğlu, şunları söyledi:
‘ÖSO’YU DESTEKLEYELİM’
“Uçuşa yasak bölge stratejik ve insani bir taleptir. Niye? Eğer biz dediğimiz zaman Suriye’de uçuşa yasak bölge ilan edilseydi IŞİD bu kadar geniş alana yayılamazdı. Ha diyeceksiniz IŞİD’in uçağı var mıydı? Yok... Peki nasıl oluyor bu iş? Şöyle oluyor: Rejim bombalayınca muhalefet de çekilmek zorunda kalıyor, hava bombardımanından daha emin yerlere çekiliyor. Onun boşalttığı yere IŞİD girdi. Burada, IŞİD’le rejim arasında taktiksel bir koalisyon doğdu. IŞİD’i büyüten bu... Eğer ‘No fly zone’ olsaydı ve hava operasyonu olmasaydı Özgür Suriye Ordusu alanda çok rahat ilerleyebilir, kendisini koruyabilir ve belki de yeni bir yönetimin önü açılırdı.”
AMERİKA’DAN KARA HAREKÂTI VURGUSU
Öte yandan ABD’nin IŞİD’e yönelik saldırı kampanyasını açıklamasından sonra kara harekâtı yönündeki bilgiler gelmeye başladı. ABD Kara Kuvvetleri Komutanı Ray Odierno, “IŞİD’e yönelik sadece hava operasyonu yetmez, yenilmeleri için karadan da tamamlayıcı bir kapasite için zemin oluşturmamız gerekir” diye konuştu.
‘HAVA HAREKâTI GÜVENLİ BÖLGELER İÇİN‘
Pentagon Sözcüsü Tuğamiral John Kirby ise, Davutoğlu ile paralel bir şekilde Suriye içinde güvenli bölgeler oluşturulmasından söz etti. Hava harekâtının, bu güvenli bölgelerin oluşturulması amacıyla yapılacağını vurguladı.
Kirby buna paralel olarak, Suriyeli muhaliflerin eğitimi, ekipmanla donatımı ve sahaya çıkarılmasının 3-5 aylık bir hazırlık devresinden sonra toplamda 12 aylık bir sürede yapılacağını kaydetti.
Aydınlık