Ekrem İmamoğlu ile Binali Yıldırım arasındaki oy farkına dair açıklama! AKP'li Ali İhsan Yavuz: Kabul edelim, bizim de...
AKP Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz, CHP'li Ekrem İmamoğlu ile AKP'li Binali Yıldırım arasındaki oy farkına dair "Gün gün aradaki farkın nasıl eridiğini gösterebilirim. 1 Nisan'da 29 bin 408 oy farkı var diye CHP açıkladı. YSK da 27 bin 889 gibi CHP'nin önde olduğunu gösteriyordu. Bizim iddiamız da 'Biz öndeyiz' şeklindeydi. Yüzde 10'un sayıldığını düşünürsek bizim haklılığımız ortaya çıkıyor. Sandıkta hiçbir şey olmadıysa bu kadar oy düştü. Biz 'Kesinlikle bir şeyler oldu' diyoruz" dedi. AKP'li isim, "Biz 'Kesinlikle bir şeyler oldu' diyoruz. Kabul edelim, bizim de bir parça kusurumuz olabilir. Fakat ortada kanunun dışına çıkan, bizim denetleyemeyeceğimiz, fark edemeyeceğimiz bir takım kanunsuz işlemler yapıldı diyoruz. Bizim kesinlikle bizim fark edemeyeceğimiz ve partilerin denetimine tabii olmayan alanda bir takım kanunsuzluklar yapıldı." ifadelerini kullandı
AKP'li Ali İhsan Yavuz, dün 3 bavulla İstanbul'daki seçim sonuçlarına itiraz sonrası yaptığı açıklamada bugünkü basın toplantısına işaret etmişti.
Bugün bir basın toplantısı düzenleyen AKP Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz, resmi olmayan sonuçlara göre İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen CHP'li Ekrem İmamoğlu ile AKP İstanbul adayı Binali Yıldırım arasındaki oy farkını açıkladı.
AKP'li Yavuz, şunları söyledi:
"YÜZDE 10'U SAYILDI"
"Maddi hataların düzeltilmesini istedik. Ardından geçersiz oyların sayılmasını istedik. Bütün oyların sayımını istedik ama 4 ilçenin tamamında, 2 ilçede de birer bölgede izin verildi. 5 bin 594 geçersiz oy AK Parti lehine düzeltildi. Geçersiz oyların tamamı sayıldı ve maddi hata yoluyla neleri düzeltebileceğimiz konusunda kafa yorduk ama tüm sandıkların sayımı konusunda yüzde 10'a tekabül eden bir sayım gerçekleşti.
"CHP'NİN TAVRINI ANLAMIYORUM"
Gün gün aradaki farkın nasıl eridiğini gösterebilirim. 1 Nisan'da 29 bin 408 oy farkı var diye CHP açıkladı. YSK da 27 bin 889 gibi CHP'nin önde olduğunu gösteriyordu. Bizim iddiamız da 'Biz öndeyiz' şeklindeydi. Yüzde 10'un sayıldığını düşünürsek bizim haklılığımız ortaya çıkıyor. Sandıkta hiçbir şey olmadıysa bu kadar oy düştü. Biz 'Kesinlikle bir şeyler oldu' diyoruz. Kabul edelim, bizim de bir parça kusurumuz olabilir. Fakat ortada kanunun dışına çıkan, bizim denetleyemeyeceğimiz, fark edemeyeceğimiz bir takım kanunsuz işlemler yapıldı diyoruz. Bizim kesinlikle bizim fark edemeyeceğimiz ve partilerin denetimine tabii olmayan alanda bir takım kanunsuzluklar yapıldı.
Ben CHP'nin tavrını kesinlikle anlamıyorum. Bu işi baştan sona CHP kurguladı, bu usulsüzlüğü yaptı iddiasında değilim. Bu oldu ve biz belgeleriyle ortaya koyuyoruz. CHP'ye de düşen bu kanunsuz işlemleri takip etmesidir. Biz bu sistemi ayıklayamazsak bundan sonraki seçimlere ilişkin herkesin kafasında soru işareti kalır. Bu iş CHP'ye yarasın diye yapıldı. Sırf Ekrem İmamoğlu'na yarasın diye bu kadar şüpheyle seçimin arkada kalmasına hiçbir partinin gönlünün razı olmaması gerekir. Kanunsuzluk, usulsüzlük, seçim işleri yolsuzluğu yapıldı.
19 BİN 623 KİŞİ ŞÜPHELİ
Biz seçim sistemine güveniyoruz. Burada olan seçim sistemiyle alakalı değil. Burada olan seçim mevzuatının çıkmaması gereken birilerinin ya kendilerinin çıkması ya da çıkmasına neden olan birilerinin varlığıdır. Kamu görevlisi olmayan 19 bin 623, 62 bin 560 kamu görevlisi görevlendirmemiz gerekirdi. Kamu görevlisi içinde görev yapmasına engeli olan kamudan ihraç edilen 12 kişi, emekli olan, görevden uzaklaştırılan, 32 askeri personel var. Belediyede SSK'lı çalışanlar var, diğer şirketlerde çalışanlar var, Bağ-Kur'lu olan var. En son milletvekili seçiminde en fazla oyu almış, seçime katılma hakkı olan 5 siyasi parti kurula üye veriyor. Bir de memur üye ve başkan var.
Bu tam kanunsuzluk anlamına gelmez mi? Dedi ki birisi, 'Ben valiliğe geldim, silah ruhsatı istedim. Sonra valinin imzası diye hademe imzaladı. Emniyet güçleri beni çevirdi ve imzanın geçersiz olduğu ortaya çıkar.' Ne olur? O kişi valinin imzaladığını biliyor; bu polis çevirmesinde ortaya çıkıyor. CHP 'Ruhsat var' diyor. Var da imza yanlış kişi tarafından atılmış. Bu imza kabul edilemez, seçimin iptali gerekir diyorum.
Biz sandık başkanları üzerinden yürütülen organize usulsüzlük olduğunu düşünüyoruz. Yoksa bu kadar rakamı kimse bulmayı düşünmezdi. Kimse engeli olan birilerini sandık başına yerleştirmezdi. Kamu görevlisi dışına çıkıyorsan bunlardan yapmak zorunda mısın?
"BUNLAR MÜŞTEREK, KASITLI VE ORGANİZELİ YAPILMIŞTIR"
Bir iddiada bulunuyoruz; diyoruz ki, bu seçimlerinin belkemiğini sandık sayım döküm çizelgeleri oluşturur. Bütün sistem sandık başkanları üzerinden yürüyor. Kamu görevlisi değilse o torbaları ne yapıyor? seçimden sonra da sayımdan sonra da bu işin temelini sayım döküm cetvelleri oluşturuyor. Kanun ve genelge çok net. İki üye çeteleyi alır, sandık başkanı okur, iki üye tik atmaya başlar. Bunlar karşılaştırılır. İki üye arasında çelişki varsa bir kez daha okunur. Bunun bir takım kanuni olmazsa olmazları var. Mühür, barkot, imza, rakamlar yazılmış, çentikler olmuş olacak. Sayım döküm cetvellerinde acayip hatalar, eksikler var. Bunlar müşterek, kasıtlı ve organizeli yapılmıştır. Mühürsüz oy adedi 5 bin 388'dir. 694'ü imzasıdır, 294'ü boştur, 498 tanesi eksiktir, 1335 tanesinde bir takım eksiklikler söz konusudur."
ulusal.com.tr