16. yayın yılımızda daha güçlü bir Ulusal Kanal için...
16. YAYIN YILIMIZDA
DAHA GÜÇLÜ BİR ULUSAL KANAL İÇİN...
29 Ekim 2000 yılında Ulusal çapta yayına başladık.
15 yılı geride bıraktık, 16. yıla girdik.
Bu süre içinde Türkiye'de birçok TV Kanalı el değiştirdi.
Ulusal Kanal dimdik ayakta.
Yıllardır gündem yaratan ve gündemi belirleyen Kanalız.
Çünkü biz görev için varız.
Bağımsız, demokratik, çağdaş Türkiye davasını zafere ulaştırmak için
Görev başındayız.
Ya Ulusal Kanal olmasaydı?
Geçen 15 yılda büyük başarılar kazandık.
Türkiye'nin içinde bulunduğu o zor koşullarda
Ya Ulusal Kanal da olmasaydı?
Türkiye medyasından Ulusal Kanal'ı çıkarın; geride ne kalır?
Halk Televizyonu Modeli
15 yıllık bu mücadelenin kahramanları Ulusal Gönüllüleri’dir.
Yıllardır büyük özveri ve kararlılıkla Kanalı sahiplendiler.
Türkiye'de ve dünyada benzeri olmayan bir model yarattık:
Halk Televizyonu modeli.
Halka güvenme çizgimizin ne kadar doğru olduğu kanıtlandı.
Her türlü baskılara karşı bu büyük güçle direndik ve kazandık.
RTÜK'ün verdiği bütün yayın lisanslarına sahibiz
Sadece etkisi ve yayın gücüyle değil;
Kurumsal Kimliği ile de büyük Kanalız
RTÜK'ün verdiği bütün yayın lisanslarına sahip,
Sayılı TV kuruluşları arasındayız.
Ulusal Kanal asıl bu günlerde lazım
Önümüzdeki dönemin yakıcı ihtiyaçlarına göre Kanalımızı
Her bakımdan daha da güçlendiriyoruz.
Sorumluluklarımızın bilincindeyiz.
15 yıldır nasıl yaptıysak öyle yapacağız.
Şikayet ve yakınma yok, görev var
Yurtseverlerimiz ve Atatürkçü dostlarımız arasında, dost meclislerinde haklı olarak sürekli gündeme getirilir: Havuz medyası şöyle, yandaş medya böyle..denir. Her tarikatın çok sayıda gazete ve televizyonu olduğundan yakınılır. Ama sormamız gerekmez mi? Onlar yapıyor, peki biz niçin yapmıyoruz? Sızlanmakla yakınmakla olmaz. Yapmak gerekir?
O kağnılar nasıl gidiyordu?
Büyük şairimiz Nazım Hikmet'in Kuvvayı Milliye Destanı'nı çoğumuz neredeyse ezbere biliriz. Arkadaş sohbetlerinin, sofraların olmazsa olmazıdır. Özellikle şu satırları:
"Ayın altında.kağnılar gidiyordu,
Akşehir Üstünden Afyon'a doğru."
Ama genellikle kimse o kağnıların nasıl gittiğine kafa yormaz.
Afyon ovasına cephane taşımak için o kağnıları bulmak ve onları çekecek öküzler bulmak lazımdı...
“Ordu yok dediler, kurulur dedi.
Para yok dediler, bulunur dedi.
Düşman çok dediler, yenilir dedi.
Ve…
Bütün dedikleri oldu.”
Biz de "Afyon ovasına" aynı yoldan gidiyoruz. Ulusal Kanal'ı bu anlayışla yarattık.
16. Yayın yılımızda çok daha güçlüyüz
Yeni genel yayın yönetmenimiz Sn. Hulki Cevizoğlu ve Yayın Kurulu Başkanımız Sayın E. Korgeneral İsmail Hakkı Pekin ile birlikte Kanalımızı çok daha üst noktalara taşımaya kararlıyız, hazırız.
Ulusal Kanal'ı yaratanlara, bugünlere taşıyanlara selam olsun!
Yolumuz açık olsun!
ULUSAL KANAL