"Asfaltı dökenin bombadan haberi var"
Deniz Harp Okulu 1. sınıf öğrencisiydim. Sene 2008’e tekabül ediyor. Her hafta, mezuniyetimize müteakip seçebileceğimiz çeşitli ihtisas alanlarına yönelik eğitimler alıyorduk. Ya bir Denizaltıcı subay geliyor ve Dünya’nın ilk torpido atan denizaltısının Osmanlı’ya ait olduğunu ve denizaltı teknolojisindeki bayraktarlığımızın bugünde sürdüğünü söylüyor ya da bir SAT Komandosu gelip tabiri caizse “ölümsüzlüğün” formülünü anlatıyordu. Deniz Kuvvetlerimize karşı o günlerde oluşan güvenim bugün de pekişerek devam etmektedir.
Olağan konferansların birinde kendi ihtisas alanını anlatmak üzere bir SAS komandosu okula gelmişti. Su Altı Savunma görevi icra eden komandomuz eğitim sürecine ve görev alanlarına ilişkin kapsamlı bir sunum yaptı. Sunumun ardından bir arkadaşım, SAS komandolarının düşman tarafından atılmış fakat infilak etmemiş füzeleri kullanmak yerine neden imha ettiklerini sordu. Hatta bu güzel sorusunun karşılığında küçük de bir ödül kazandı. Komandomuz ise diyor ki: “Düşman füzesinin yazılımı, kontrol sistemi, bataryası vs. bizim sistemlerimizle uyumlu değildir. Dolayısıyla füze elimizde patlamasın diye, imha ediyoruz.”
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin vakıf olduğu bu bilgi maalesef hükümet tarafından bilinmiyordu. Öcalan bir nevi patlamamış düşman füzesi ve Hükümet onu kullanmayı planlayan iştahlı bir acemiydi. Öcalan’ı kullanmak projesi ellerinde patladı ve 24 Temmuz itibariyle de sona erdi. Çünkü Kandil, dilediği vakit Öcalan’ın talimatlarını dinlerken, işine gelmeyen konularda ise “önderliği tecrit altında” ilan etti. Böylece, Erdoğan’ın da itiraf ettiği gibi, Açılım Süreci boyunca örgüt, bölgeye bol miktarda silah istifledi.
Açılım boyunca şehirlere yığılan binlerce silah şimdi Türkiye’ye karşı kullanılıyor. Asfaltın altına döşenen tonluk bombalar, mayınlar onlarca askerimizi, polisimizi, jandarmamızı ve korucumuzu şehit ediyor. Peki bu tonluk bombalar kimse görmeden nasıl yolun altına döşenebiliyor? Bir komutanımız şöyle diyordu: "Geçtiğimiz hafta dökülen asfaltın altında mayın patlatılıyorsa, asfaltı dökenin bundan haberdar olmaması mümkün değildir". Tabi asfaltı döken Belediye olunca, Iğdır Belediyesi’nin sitesini kontrol ettim. İki haber dikkatimi çekiyor. İlkinde, Iğdır Belediyesi’nin Rojova’ya yardım malzemelerini ulaştırmak amacıyla 11. tırı yola çıkardığı belirtiliyor. Diğeri ise şöyle: “Belediyemiz tarafından gerçekleştirilen sıcak asfalt çalışması devam ediyor. Fen İşleri Birimi tarafından yapılan çalışmaları Belediye Eş Başkanımız Murat Yikit yerinde denetliyor.” Yorumu size bırakıyorum.
AKP Hükümeti’nin Öcalan vasıtasıyla son bir hamleye daha hazırlandığı tahmin edilebilir. Öcalan çıkacak ve silahları bırakın çağrısı yapacak. Ne kadar etkili olacağını pek bilemiyoruz fakat ordumuz, kararlılıkla bölücü terörü ezmektedir. Bugün Mehmetçik ile çarpan yürek, devrimcidir, halkçıdır ve milliyetçidir. Terörü Öcalan durduramayacak ama TSK’nın kararlı duruşu bitirecektir. Türk Silahlı Kuvvetleri ve Milletimizin birlikteliği, ülkemizi, hükümetin elinde patlayan bombanın tahribatından da korumaktadır. PKK’yı bitirmek, Kürdümüzü terörün zulmünden de kurtaracak, onu özgürleştirecektir. Öyleyse bugün alınacak en devrimci tavır, Mehmetçiğin yanında durmaktır. Şimdi barış, “namlunun ucundadır”
Tevfik Kadan
ulusalkanal.com.tr