Pıynar katliamını durdurun

Orman Bölge Müdürlüğü'nde görevli iki müfettiş bugün alana gönderildi. Alanda incelemelerde bulunan müfettişler köylüleri dinledi. Bölge halkı tek geçim kaynağı hayvancılık için önemli bir besin maddesi olan pıynar dallarının heba olmasına karşı çıktıklarını yetkililere ileterek, "Ormanımıza dokunmayın" dediler. Alanda tutanak tutan müfettişler incelemenin ardından köyden ayrıldılar. Gözler şimdi Orman Bölge Müdürlüğü'nden müfettişlerin gözlemleri ışığında çıkacak raporda.

Müfettişler Alandaki Tahribatı İnceledi, Köylüleri Dinledi

Bölge halkının yürüttüğü mücadele ile bir anda ülke gündemine oturan Antalya İli Kumluca İlçesi Gölcük Köyünde meydana gelen ağaç kesiminde yeni bir aşamaya gelindi. Yöre halkı önce köylerinden haykırdı, ardından Bölge Müdürlüğü'nün önüne giderek "Ormanımıza dokunma. Ağaç kesimini durdur" dediler. Müdürlük köylünün haklı feryadını duydu ve alana müfettiş gönderdi. O müfettişler bugün yöre halkı ve A Platformu Sözcüsü Hediye Gündüz ile Gönül Dostları Yaban Hayatı Koruma Platformu Sözcüsü Muharrem Yellice ile birlikte ormandaki tahribatı inceledi. Gençleştirme adı altında yapılan kesim sonucu çıplak kalan ormanlıklar, kesimle birlikte yerlerde heba olan pıynar dalları, bozulan şahin yuvaları, ağaç kütüklerinin ve dallarının ormanın içinde yakılması sonucu elde edilen mangal kömürünün tozu ve kokusuna kadar müfettişler tüm tahribatı gördü. Tutanaklar tutuldu, tutanağın altına yurttaşlar imzalarını koydu. İncelemenin ardından müfettişler alandan ayrıldı ama köylüler şimdi onların gözlemlerinin ışığında hazırlanacak raporu heyecan, sabırsızlık ve en çok da kararlılıkla bekliyorlar.

Yöre Halkı; "Durdurun Bu Kıyımı"

İşte bu incelemede Ulusal Kanal olarak bizde alandaydık. Daha önce taş ocaklarına karşı da mücadele verip kazanan yöre halkına bir kez daha mikrofon uzattık. Ormancılar tarafından kesilerek yol kenarlarına atılan pıynar dallarını gösteren Atiye Yellice, "Bunlar keçimin yiyeceği, çoluğumun çocuğumun rızkı. Keçimin sütünden yaptığım peynirin parasıyla geçiniyorum, çocuk okutuyorum. Kesinlikle bu pıynarların böyle kesilip, telef edilmesini istemiyorum" diye konuştu.

Kesilen ağaç dalını eline alarak konuşan Ömrüye Bozkaya, kesim istemediklerini söyledi. Bozkaya şöyle konuştu; "İşte biz bunlarla keçilerimizi besliyoruz. Keçimin sütü, peyniri, yoğurduyla da çocuklarımı besliyorum. Geliyorlar ormanlarımızı kesiyorlar, zarar veriyorlar. Kesim olsun istemiyoruz. Ormanlarımızı, yeşilliklerimizi çok seviyoruz, kesilmesini istemiyoruz."

Ramazan Bozkaya ise ormanları severek koruduklarını belirterek şunları söyledi; "Doğanın bozulmasına karşıyız. Hayvanlarımızı besliyoruz bunlarla. Yaban hayvanlarımız var burada. Şimdi üreme mevsimi. Kesimden dolayı yuvaları bozuluyor."

Yöre halkından Demir Ali Coşkun, "Bulunduğumuz bölge kıraç, susuz bir bölgedir. Kuru iklim olduğu için burada ağaçların yetişmesi zor. Burada envai çeşit bitkimiz var. Bu bitkiler böyle ufak ufak kesilerek harap oluyor. Biz bu harap olmayı önleyeceğiz. Biz, kırsal kesimde yaşamanın kurallarını bilen ve bu doğa da yaşayan yöresel insanlarız. Buranın insanıyız. Geçmişte atalarımız bu ağaçlardan besledi bizleri, bizde gelecek kuşakları bu ağaçlardan beslemek istiyoruz" diye konuştu. Kesimin devam etmesiyle karşı karşıya kalınabilecek sorunlara dikkat çeken Coşkun şunları söyledi; "Bu bitki örtüsü tahrip olduğu zaman yabani hayvanlarımız nasıl barınacak. Kesim olunca ağaçların kökleri kuruyor. Burası kıraç ve yamaç arazi olduğu için heyelan riski var. Yaşam şekli, doğanın dengesi bozulacak. Onun için devletimizden rica ediyoruz; bunu engellesin."

Kesim sebebiyle tahrip olmuş bir şahin yuvasını gösteren Süleyman Bozkaya, "Şahinlerin, kekliklerin barındığı ve göçmen kuşların en fazla uğrak bölgesidir burası. Bu ormanlarımıza kıydıkları sürece yaban hayatı kaybolacaktır" diye konuştu. Bölgedeki ağaç kıyımının bir an önce durdurulmasını isteyen Bozkaya, Orman Bölge Müdürlükleri tarafından yapılan gençleştirme programına orman köylerinde gerek olmadığına dikkat çekti, "Biz yıllardır bu ormanlarımızı kendimiz koruyoruz zaten. Ormanda genç ağaçları yetiştirip, yaşlanmış ağaçlarımızı da kesip odunundan faydalanarak bu ağaçlarımızı bu zamana getirdik. Yetkililerden bu kıyımı durdurmalarını talep ediyoruz" ifadelerini kullandı.

Yöre köylülerinden Gönül Dostları Yaban Hayatı Koruma Platformu Sözcüsü Muharrem Yellice, ağaç katliamının iki yıldır sürdüğüne dikkat çekti. Kesim alanlarının içinde tarihi kalıntılarında yer aldığı bilgisini veren Yellice, şuan yetkililer tarafından bilinmeyen bu tarihi kalıntılarla ilgili olarak da ilgili yetkilileri uyardı, kalıntılarla ilgilenmelerini istedi. Yöre halkının tek geçim kaynağı olan hayvancılığın yok olmayla yüz yüze olduğunu ifade eden Yellice, bu duruma Orman Müdürlüklerince planlanan düz kesimlerin sebep olduğunu söyledi. Yellice, "Düz kesim demek, olduğu gibi ağaçların tamamını kesmek demek. Kesilen araziye tohum atılıyor, 5 sene sonra tohumlardan ağaçlar oluyor. Fakat bu geçen sürece o bölge korumada olduğu için köylü o araziye keçisini koyamıyor. Girdiği zamanda ağır Orman Kanunlarına maruz kalıyor. Direnemeyen köylüler maalesef hayvancılıktan vazgeçiyor" diye konuştu. Kesimin bir an önce durdurulmasını isteyen Yellice şunları kaydetti; "İllaki kesim yapacağım, sürekli gelir sağlayacağım mantığıyla Orman İdareleri meseleye bakarsa, buradaki insan unsurunu ihmal etmiş oluyor. İnsanla birlikte hareket etmek gerek. Herkes bir lokma ekmek için çalışıyor, burada kesim yapan işçiler de öyle, ağaçları koruyan köylülerimizde. İşte bu dengeyi devletin kurması gerekiyor. Orman yetkililerinden buradaki kesimi durdurmalarını istiyoruz. Bu talanı, yağmayı, duyarsızlığı anlamıyoruz, köylüler olarak biz bu kesimin durdurulmasını istiyoruz."

Haber: Devrim Dönmez

Fotoğraf: Merve Demirağ

ulusalkanal.com.tr