İşçi Partisi'nden İhsanoğlu açıklaması
İşçi Partisi Genel Başkanı Sn. Doğu Perinçek partisinin İstanbul İl Merkezi’nde yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve “çatı aday” tartışmalarıyla ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Perinçek’in açıklamasında öne çıkan başlıklar şöyle:
• Devlet Bahçeli ve Kemal Kılıçdaroğlu, kendi partilerini de oldubittiye getirmişlerdir.
• Onların kulağına hangi “yüksek” irade Ekmeleddin İhsanoğlu adını fısıldamıştır?
• Kemal Derviş de böyle atanmamış mıydı Hazine’nin başına?
• Ekmeleddin İhsanoğlu’nun kimliği ve özgeçmişi, düne kadar kendisini bağlıyordu; artık Kemal Kılıçdaroğlu ve Devlet Bahçeli’yi de bağlıyor.
• Vatan bölünürken Kılıçdaroğlu ve Bahçeli bir araya gelmediler.
• Cumhuriyetin kurumları yıkılırken, el ele vermediler.
• Türkiye halkını, hiçbir güç, iki Atlantikçi aday arasında seçime mahkum edemez, edemeyecektir.
• Bu vatanın sahipleri, bu Cumhuriyetin sahipleri vardır. Şimdi görev onlarındır.
Perinçek’in açıklamasının tam metni aşağıdadır:
Bugün yalnız CHP ve MHP tabanının değil, bütün Türkiye’nin cevabını bulması gereken soru şudur: Kemal Kılıçdaroğlu ve Devlet Bahçeli’yi kim yönetiyor?
Parti genel başkanları kuşkusuz kendi partilerinin iradelerini temsil ederler. Ancak ortak adayın saptanmasında bulunmayan bir irade varsa, o da CHP ve MHP’nin iradesidir.
CHP VE MHP’YE OLDUBİTTİ
Devlet Bahçeli ve Kemal Kılıçdaroğlu, kendi partilerini de oldubittiye getirmişlerdir.
Bu durumda ilhamlarını nereden aldılar?
Onların kulağına hangi “yüksek” irade Ekmeleddin İhsanoğlu adını fısıldamıştır?
Türkiye’de sokağa çıkınız ve milyonlarca insana sorunuz. Milyonda bir kişi dahi size Cumhurbaşkanı adayı olarak Ekmeleddin İhsanoğlu adını söylemeyecektir. Hatta birkaç ay önce Ekmeleddin İhsanoğlu’nun kendisine sorsanız, o da “Çatı Adayı” olacağını hayalinden bile geçirmezdi.
YENİ BİR KEMAL DERVİŞ VAKASI
Kemal Derviş de böyle atanmamış mıydı Hazine’nin başına?
Dünya Bankası’ndaydı. On yıllardır Türkiye’den uzaktaydı. Küresel Merkezlerden İcra Memuru olarak yollandı. Kimsenin bilmediği Kemal Derviş, birden Başbakan Yardımcısı tahtına oturtuldu. Arkasından bir takım tertiplerde rol üstlendi. DSP’yi böldü. CHP’ye kimlik operasyonunda görev yaptı. Tayyip Erdoğan-Abdullah Gül ikilisi Türkiye’nin tepesine oturtuldu ve Kemal Derviş tekrar Atlantik ötesindeki makamına döndü. İşlem tamamlanmıştı.
Yeni bir Kemal Derviş olayıyla karşı karşıyayız. Bu kez davetsiz ve meçhul misafir, Atlantik ötesinden değil, Suudi canibinden geliyor. Bu kez görevli Dünya Bankası’ndan değil de, İslam Konferansı Örgütü’nden geliyor. Farketmiyor, aynı sıradüzen ve disiplin içindeler. Birey olarak da tecrübeler aynı. Bilinen küresel kimlikler.
NERDEN KEŞFETTİLER
Ekmeleddin İhsanoğlu gibi kimsenin aklına gelmeyecek bir ismi, Devlet Bahçeli ve Kemal Kılıçdaroğlu nerden keşfettiler? Soru budur!
Dikkat buyurunuz, vatan bölünürken Kılıçdaroğlu ve Bahçeli bir araya gelmediler.
Cumhuriyetin kurumları yıkılırken, el ele vermediler.
Yerel seçimler öncesinde işbirliği yapsalar, AKP’ye büyük kentlerden hiçbiri verilmezdi. O kadar ısrar ettik yapmadılar.
Birbirlerine pek sıcak bakmadıkları da biliniyor. Ancak bir kuvvet, birdenbire, ikisini birleştirdi. CHP ve MHP’den kimsenin haberi yok bu işbirliğinden. Ne müthiş, ne yüce bir irade bu!
KİMLİK SORUMLULUĞU
Böyle kimsenin anlamadığı kararlar, gökten inmez, gaipten gelmez. Bu tür açıklanamayan kararların arkasında bir irade vardır. Bu olayda da var.
Ekmeleddin İhsanoğlu’nun kimliği ve özgeçmişi, düne kadar kendisini bağlıyordu; artık Kemal Kılıçdaroğlu ve Devlet Bahçeli’yi de bağlıyor.
TAYYİP ERDOĞAN’I ÇANKAYA’YA ÇIKARTMA GÖREVLİLERİ
Ekmeleddin İhsanoğlu, Çankaya’ya çıksın otursun diye icat edilen bir aday değil, burası çok önemli.
Ekmeleddin İhsanoğlu, Tayyip Erdoğan’ı Çankaya’ya çıkartmak için icat edilmiştir. Hiçbir iktidar sahibini, silik bir kopyası tahtından indiremez. Tarihte böyle bir olaya rastlanmıyor.
Kılıçdaroğlu-Bahçeli ikilisi, Ekmeleddin İhsanoğlu’nu Çankaya’ya çıkartmak için işbirliği yapmıyorlar; Tayyip Beyi iktidarda tutma görevini icra ediyorlar. Bugüne kadar yaptıkları işi sürdürüyorlar.
TAYYİP ERDOĞAN’A TESLİM BAYRAĞI
Seçim kazanmak için “muhafazakâr aday şart” imiş, öyle söylüyorlar. Atatürk önderliğinde kurduğumuz Cumhuriyetin yıkıldığı bu kadar dikine söylenebilir.
Cumhuriyetin devrimci döneminde ancak millî devrimciler Cumhurbaşkanı olabilirdi. Şimdi onlara Çankaya yolunu yasaklayan rejim, yalnız AKP’ye değil, CHP ve MHP yönetimlerine de dayanıyor. İktidar ve Yandaş Muhalefet el ele rejim görevi yapıyorlar.
Ekmeleddin İhsanoğlu, bir teslim bayrağıdır. Onu aday gösteren CHP-MHP genel başkanları, Tayyip Erdoğan’a teslim bayrağı açmışlardır.
CUMHURİYET YIKICILARINI CUMHURİYETÇİLER YIKAR
Tayyip Erdoğan-Abdullah Gülleri benzerleriyle yıkamazsınız.
Tayyip Erdoğan, BOP Eşbaşkanı’dır, başka deyişle vatanı bölme memurudur.
Onun saltanatını vatanseverler yıkar.
Tayyip Erdoğan, Atlantik rejiminin Kemalist Devrimi yıkma görevlisidir.
Onun tahtını Cumhuriyet Devrimcileri devirir.
Türkiye halkını, hiçbir güç, iki Atlantikçi aday arasında seçime mahkum edemez, edemeyecektir.
Bu vatanın sahipleri, bu Cumhuriyetin sahipleri vardır. Şimdi görev onlarındır.
ulusalkanal.com.tr