Prof. Dr. Sencer İmer: Büyük şüphe uyandırıyor
Tayvan National Chengchi Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. İmer, Aramco saldırısında milyarlarca dolarlık radar ve füze sistemlerinin İHA ve seyir füzelerini yakalayamamasının kasıtlı olduğunu belirtti.
Tayvan National Chengchi Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Sencer İmer, Suudi Arabistan'ın Aramcopetrol tesislerinin İHA'larla ve seyir füzeleriyle vurulmasının ardından tırmanan ABD- İran- Suudi Arabistan gerilimini AA muhabirine değerlendirdi.
Saldırının İran-Suudi savaşını başlatmak isteyen güçlerce tertiplendiği yönünde ciddi şüphelerin ve komplo işaretlerinin olduğunu öne süren Prof. Dr. İmer, şöyle devam etti:
"Bu son derece komplike bir olay. Bir taraftan seçime giden İsrail Başbakanı Binyamin Netenyahu, bir taraftan İran'ı vurmak isteyen ABD hükümetinin şahin kanadı, bir taraftan da petrol fiyatlarını yükseltmek isteyen güçlerle ilişkili olabilir. Çünkü Suudilerin modern hava savunma sistemlerinin saldırıyı tespit edememesi büyük şüphe uyandırıyor."
"Komplo olabilir"
Prof. Dr. İmer, rafinerinin vurulmasının İsrail seçimleri esnasında veya öncesinde olmasının düşünülmesi gereken bir husus olduğuna dikkati çekerek şunları söyledi:
"Kimden geldiği henüz belli olmayan bu saldırı ile ilgili bir çok soru işaretleri var. Netenyahu hatırlarsanız Batı Şeria'daki Yahudi yerleşim birimlerini İsrail toprağı haline getireceğini, Ürdün vadisini İsrail topraklarına katacağını söylüyordu. Seçim sürecinde Netenyahu her şeyi denedi. Fakat sonuç alamadı. Trump'ın 'İranlıların yaptığına dair kesin delil yok.' açıklamasına rağmen ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'nun daha ilk anda İran'ı suçlaması bu saldırının ABD hükümetinin şahin kanadı tarafından kullanıldığı şüphesini de doğuruyor. Saldırıda kullanılan İHA’ların ve seyir füzelerinin İran teknolojisiyle üretildiği söyleniyor ama teknolojinin İran'a ait olması bu saldırının İran tarafından yapıldığı anlamına gelmez.
Zaten Yemen'deki savaştan dolayı Suudi Arabistan’a zarar vermek isteyen Husiler bu işi üstlendiler. Kesin deliller henüz yok, araştırıyorlar. Suudi Arabistan da yaptığı açıklamalarda kesin olarak İran’ı suçlamıyor ve mesafe koyuyor. Çünkü bir İran-Suudi Arabistan savaşını Suudlar da istemiyorlar. Dolayısıyla başka birileri bunları harbe sürüklemeye çalışıyor. Yani burada bir komplo olabilir."
"Petrol fiyatlarını yükseltmek istiyorlar"
İmer, OPEC’in 2020'de ekonomik konjonktürün zayıflaması nedeniyle, petrol fiyatlarının ciddi oranda düşeceğine yönelik tespitini hatırlatarak, saldırının ardından petrol fiyatlarında varil başına 12 dolarlık artış olduğunu kaydetti.
FED'in ülke ekonomisine destek vermek içim faizleri yüzde 0,25 düşürdüğünü anımsatan Prof. Dr. İmer, "Gelecek sene Trump’ın da seçimi var. Seçimlere kadar Amerika’daki ve dünyadaki ekonomik durumun iyileşmesini istiyor. İşte şimdi dünya petrol fiyatlarının düşmesini istemeyen birileri düğmeye basmış olabilir. Eğer Suudi Arabistan'ın petrol üretimini aşağıya çekerlerse, dünya petrol fiyatları yükselir. Petrol fiyatlarını yükseltmek istiyorlar. Dolayısıyla böyle bir işaret de verilmiş olabilir. Yani işin ekonomik boyutu var." ifadelerini kullandı.
İmer, Suudi Arabistan'ın hava savunma sistemlerine büyük harcamalar yapmasına rağmen bu modern sistemlerin saldırıyı tespit edememesinin dikkat çekici olduğunu belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Milyarlarca dolarlık radar ve füze sistemleri nasıl oluyor da bu İHA’ları ve bu seyir füzelerini yakalayamıyor. Garip değil mi biraz? Bu Suudi Arabistan’ın savunma sisteminde bir eksiklik olduğunu ya da bir kasıt olduğunu gösteriyor. Bu son derece komplike bir olay. Yani bu işin içerisinde bir takım istihbarat örgütleri olabilir. Bir takım terörist grupları kullanmış da olabilirler. Biz birçok defa şahit olmadık mı bu gibi olaylara? Olduk. O bakımdan, Putin’in, 'Lütfen bu işi iyi tahkik etmeden İran’ı suçlamayın' açıklaması son derece önemli. Türkiye ve Rusya üçlü zirvede İran’a benzer yönde destek verdi. Arabistan’ın hava savunma sistemi çalışmadı. Bu esas dikkat edilmesi gereken husus. Nasıl İsrail uçakları Suriye’yi bombaladığında S-300’ler devreye girmedi bir türlü, sonra Esad 'ne oluyor?' falan dedi. Arkasından İsrail uçakları tehdit altına alındı. Demek ki arka planda bir takım konuşmalar yapılarak bu gibi şeyler tertiplenebiliyor."