MHP Lideri Devlet Bahçeli grup toplantısında konuştu: ''NATO üyeliğini tartışmaya açalım, Kürecik'i, İncirlik'i boşaltalım gitsin''

MHP Lideri Devlet Bahçeli grup toplantısında konuştu. Bahçeli'nin gündeminde İsrail'in saldırıları vardı. Bahçeli, "Kudüs'ün her karışında izimiz vardır. Kudüs bizi bilir, biz Kudüs'ü biliriz. ABD, bunun önünde engelse NATO üyeliğini tartışmaya açalım, Kürecik'i, İncirlik'i boşaltalım gitsin." şeklinde konuştu.

Abone ol

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, TBMM’de yaptığı konuşmada, “Kudüs'ün her karışında izimiz vardır. Kudüs bizi bilir, biz Kudüs'ü biliriz. ABD, bunun önünde engelse NATO üyeliğini tartışmaya açalım, Kürecik'i, İncirlik'i boşaltalım gitsin." dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Partisi’nin Grup toplantısında konuştu. Bahçeli, İsrail’in saldırganlığına karşı düşünce ve önerilerini açıkladı. Bahçeli şu ifadeleri kullandı:

“Milliyetçi Hareket Partisi’nin bu çerçevedeki düşünce ve önerileri ana hatlarıyla şunlardan ibarettir:

1 – İsrail hunhar saldırılarına derhal son vermeli, işgal ettiği yerlerden geri çekilerek ateşkes rejimi tesis edilmelidir.

2 – Kudüs’te her dinin, her kültürün, her etnik yapının ortak paylaşım ve yönetimini esas alacak bir idare yapısıyla kalıcı ve kapsayıcı yeni bir siyasi denkleme ihtiyaç ertelenemez düzeydedir.

3 – Kudüs’e özel statü verilmeli, oluşacak bu statünün siyasi muhtevasını 3 semavi dinin mensupları ve temsilcileri eşgüdüm halinde ve mutabakat içinde belirlemelidir.

4 - Bölgede eşit, adil ve iki devletli sistemin kurulması için Birleşmiş Milletler harekete geçmeli, inisiyatif üstlenmeli, caydırıcılığını kullanmalıdır.

1967 öncesi sınırları dikkate alınarak başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız Filistin devleti uluslararası camiada tanınmalıdır.

5- Nihai amaç, huzur ve güvenlik içinde yaşayan, barış ve kardeşlikle perçinlenmiş Kudüs’ün tezahürüdür.

6- Birleşmiş Milletler veya İslam ülkeleri öncülüğünde oluşturulacak bir koruyucu gücün çatışma ve gerginlik alanlarına konuşlandırılarak saldırıların engellenmesi acilen gündeme alınmalıdır.

Kudüs’e Birleşmiş Milletler veya İslam ülkelerinin katılımıyla teşekkül edecek bir koruyucu güç planlanmıyorsa, o zaman tarihin sesine kulak verilmeli, medeniyetler şehri Kudüs’ün ruhunu ve dokusunu bilen Türk milleti yeni bir nöbet için devreye girmelidir.

Çağrı olursa biz gidelim, biz koşalım, hızır gibi yetişelim, gücümüzün yettiği yere kadar girelim, nihai olarak akan kanı durduralım; huzur, istikrar ve güvenliği el birliğiyle, güç birliğiyle temin edelim.

Kudüs’ün her karışında izimiz ve eserlerimiz vardır.

Kudüs bizi bilir, biz Kudüs’ü biliriz.

Şayet ABD bunun önünde engelse NATO üyeliğini derhal tartışmaya açalım, Küreciği de, İncirliği de boşaltalım.”

"SALGIN, KAVRAMSAL ÇATISI KURULAMAYAN YENİ BİR DÜNYANIN KAPILARINI ARALADI"

Bahçeli, 17 gün boyunca devam eden tam kapanma tedbirlerinin dün sona ermesiyle kontrollü normalleşme safhasına geçildiğini, bu kapsamda Meclisin çalışmalarına tekraren başladığını söyledi.

KOVID-19 salgınının, bütün ezberleri bozmakla kalmadığını, henüz tam kavranamayan hatta kavramsal çatısı kurulamayan yeni bir dünyanın kapılarını da araladığını dile getiren Bahçeli, "Medeniyetler ve milletler mücadelesinde muvaffak olabilmek, milli varlığımızı risk ve tehditlere karşı muhafaza edebilmek, önemle altını çiziyorum ki birlik ve dayanışma hasletlerimizin yanı sıra fazilet ve fedakarlık kültürümüzün gücüyle orantılıdır." diye konuştu.

"HAKİKATLERİ GİZLEME TELAŞININ SONU KARANLIK BİR UÇURUMDUR"

İslamiyet'te karamsarlığın yasaklı alan olduğunu belirten Bahçeli, şöyle devam etti:

"Peşin hükümlerle, önyargıların hakimiyetiyle, siyasi hesap hatalarıyla devamlı surette felaket tellallığı yapmak, 'öldük, bittik, mahvolduk' yaygarası koparmak ne insan sevgisiyle ne de sorumluluk hissiyatıyla bağdaşacaktır. Türkiye salgının ateşini söndürmek maksadıyla muazzam bir direnç gösterirken arkadan dolaşıp yapılan onca muhterem hizmeti karalamaya, insanüstü çalışmaları kötülemeye niyetlenmek namuslu siyaset hali, utanma duygusu olan siyasetçi vasfı olamayacaktır. Maalesef CHP'nin, İP'in ve diğerlerinin sakat, şaibeli ve sarsak muhalefet argümanları arasında KOVID-19 da yerini almıştır.

Zillet ittifakı, yeni ortak gördüğü bulaşıcı hastalıktan nemalanma sırasına girecek kadar basiretini kaybetmiştir. İnsan ve toplum sağlığını vahim derecede tehlikeye atan KOVID-19'dan medet umanların, rant çetelesi tutanların, musibetten çıkar devşirmeye kalkışanların siyasetleri hastadır, zihniyetleri ağır hasarlıdır. Özellikle Türkiye'nin KOVID-19 salgınını başarıyla yönettiğini ifade etmek vicdan sahibi herkesin görevi olmalıdır. Hakkı haklısına teslim adalettir. Adaleti dilinden düşürmeyen CHP ve yandaşlarının nasıl bir adaletsizliğin, nasıl bir ahlaki zafiyetin içine yuvarlandığı bize göre bariz şekilde ortadadır. Hakikatleri gizleme telaşının sonu karanlık bir uçurumdur. CHP bu uçurumun dibindedir."

Bahçeli, salgın nedeniyle mağdur olanların sesini duymanın esas olması gerektiğini ifade ederek, Türkiye'yi yöneten iradenin, devletin bütün imkanlarını seferber ederek esnafın, dar ve sabit gelirlilerin, yoksul ve muhtaçların, emekli, dul ve yetimlerin, toprağına ümitlerini eken çiftçilerin taleplerini peyderpey karşıladığını belirtti.

"SAĞLIK BAKANIMIZA VE BAKANLIK PERSONELİNE GÜVENİYORUZ"

"Sırtında yumurta küfesi olmayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, tüm iddialarının boş ve dayanıksız" olduğunu söyleyen Bahçeli, "Nasıl olsa boşa sallayıp dolu tutmanın peşine düşmek kolaydır." dedi.

KOVID-19'un, herkesin ana meselesi olduğunu vurgulayan Bahçeli, "Bu yükün kaldırılması için samimi ve sağduyulu duruş sergilemek varken; yapıcı, olumlu ve olgun muhalefet etmek duruyorken yalanı siyaset rotası haline getirmek su katılmamış bozgunculuktur. Nitekim CHP yönetimi bozguncudur, milletimiz 2023 Haziran ayında bozguncuları sandıkta bozuk para gibi harcayacaktır." ifadelerini kullandı.

Türkiye normalleştikçe zilletin anormalleşeceğini ve kaybedeceğini vurgulayan Bahçeli, şunları kaydetti:

"Eninde sonunda KOVID-19 kuşatmasından Allah'ın izniyle kurtulacağız. Bu musibeti her cephede yeneceğiz. Sağlık Bakanımıza ve bakanlık personeline güveniyoruz. Kahramanca çalışan doktorlarımıza inanıyoruz. Hemşirelerimizin, hasta bakıcılarımızın emeklerinden dolayı müteşekkiriz. Tedbirleri gevşetmeden, rehavete kapılmadan, birbirimize destek verip tutunarak aklın, tıbbın ve duanın ikramıyla KOVID-19'u inşallah hayatımızdan çıkaracağız. Bu irade bizde vardır. Bu cesaret bizde vardır. Sabır ve metanet milli yüreklerin kale burcudur. CHP'nin aciz ve acınası siyaseti, aşıyla ilgili kirlenmiş söylemleri millet nezdinde değersizdir, defolu siyasetlerinin yeni bir örneğidir.

Bilinsin ki CHP'nin başını çektiği fitne katarı eninde sonunda devrilecektir.

MHP olarak devletin ve hükümetin alacağı her kararı, uygulayacağı her tedbiri destekliyoruz. KOVID-19'dan dolayı hayatlarını kaybeden vatandaşlarımıza Cenab-ı Allah'tan rahmetler niyaz ediyor, şu anda hastane köşelerinde tedavi gören vatandaşlarımıza acil şifalar temenni ediyorum. Rabbim'den dileğim, milletimizi ve tüm insanlığı savaştığımız illetten bir an önce kurtarmasıdır."

Dışişleri İsrail'i şiddetle kınadı: İsrail Katar Kızılayını bombaladı Gündem Marmara Bölgesi için sağanak uyarısı Gündem Biden yönetiminin İsrail'e verdiği destek ABD'de tepki yarattı Gündem CHP'lilerin HDP'ye bakanlık vaadine Doğu Perinçek'ten tepki Gündem