Pereira: Baskıyı seviyorum
Fenerbahçe Teknik Direktörü Vitor Pereira, Celtic maçı öncesi baskıyı sevdiğini yarın büyük bir maç çıkarmak istediklerini söyledi.
Fenerbahçe'nin UEFA Avrupa Ligi’nde A Grubu 2. maçında yarın deplasmanda İskoçya ekibi Celtic ile oynayacağı maç öncesi teknik direktör Vitor Pereira ve oyuncu Luis Nani basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Pereira yaptığı basın toplantısında kendilerini güzel ve kaliteli bir maçın beklediğinin altını çizerken, Portekizli oyuncu Luis Nani ise en iyi sonucu almak için ellerinden gelenin en iyisini yapacaklarını söyledi.
Öncelikle söz alan Vitor Pereira karşılaşmayla ilgili, “Bir Avrupa Ligi maçı oynayacağız. Önemli bir karşılaşma olacak bizim için. Teknik anlamda iyi bir karşılaşma olacağını düşünüyorum. Yoğun bir şekilde kıyasıya mücadele halinde bir karşılaşma olacağını düşünüyorum. Zor bir statta oynayacağız. Kalite düzeyi yüksek bir maç olacağına inanıyorum. Aynı zamanda iyi bir sahada oynayacağız. İki iyi takımın iyi bir maç ortaya koyacağını düşünüyorum” değerlendirmesinde bulundu.
"BASKIYI SEVİYORUM"
Baskı altında olmayı sevdiğini söyleyen Pereira, “Baskı profesyonel hayatın bir parçası. Biz baskıyı profesyonel hayatımızda her zaman hissediyoruz. Bu yüzden futbolun içindeyim. Bu baskıyı yaşamayı seviyorum, bu yüzden böyle baskılarla yaşanan bir işi seçtim kendime. 2 farklı karşılaşma oynadık aslında Molde’yle Beşiktaş’a karşı oynadığımız karşılaşmalarda. Molde’ye karşı daha önce de söylemiştim bu konudaki görüşümü; 2. gole kadar sahadaki daha iyi takım bizdik. Rakibe üstünlük kurmuştuk ama 2. golden sonra konsantrasyonumuzu ve taktiksel dengemizi kaybettik. Bu nedenle o karşılaşmayı kaybettik. Yarın zor bir karşılaşma oynayacağız ve bu maç 0-0 başlayacak. Beşiktaş’a kaybettiğimiz lig maçının ardından bizim tekrar bunu telafi etmemiz gerekiyor. Beşiktaş karşısında pozisyon ve oyun kalitesi açısından üstün taraf bizdik ama sonuç istediğimiz gibi olmadı. Biz güvenimizi ve kalitemizi kaybetmedik. Ne yapmamız gerektiğini biliyoruz. Baskı bu işin bir parçası ama ben tutkularla yaşıyorum. Sadece ben değil aslında oyuncularım da bu baskılar ve tutkularla yaşıyorlar. Böyle bir maça çıkacak olmanın ve bu fırsatı bulmuş olmanın mutluluğunu yaşıyorum” dedi.
"TAKIMIMLA ÇOK İYİ BİR İLİŞKİM VAR"
Takımıyla çok iyi bir ilişkisinin olduğunu belirten Pereira, “Takımımla, profesyonel olmak isteyen insanların nasıl bir ilişkisi olması gerekiyorsa öyle bir ilişkim var. Tansiyonu yüksek bir şekilde geçen bir ilişkim var. Takımın iyi olmasını isteyen bir grubuz ve takımın iyi olmasını isteyen bir grup neler isterse biz de onu istiyoruz. Robin van Persie de bu takımın bir parçası. Güven içerisinde yürüttüğümüz bir ilişkimiz var, tüm takımımla olduğu gibi. Hedeflerimiz var ve bu doğrultuda ilişkilerimizi yürütüyoruz ve bu noktada kendimizi işimize verme gayreti içerisindeyiz. Normal bir ilişkim var takımımla. Böyle tansiyonu yüksek anlar bazen olabilir ama futbolda kolay şekilde çözülür bu problemler” diye konuştu.
Futbolda kazanmak için tansiyonların yükselebileceğini hatırlatan başarılı teknik adam, “Kazanmak için futbolda böyle tansiyonlar, böyle anlar önemlidir. Her şey huzur içinde geçerse, tansiyonu yüksek anlar yaşamazsak futbolda başarıya ulaşamayız. Biz kulüptekiler böyle konular yaşar ve geçeriz, kulübün içerisinde olan insanlar olarak. Sizin de bakış açınızı anlıyorum. Sizde haber çıkarıp gazete satmayı istiyorsunuz, normaldir. Böyle anlar ne kadar hızlı gelişiyorsa o kadar hızlı çözülür. Bunlar normal şeyler futbolda. Bizim şu anda tek isteğimiz takımın kazanması” şeklinde konuştu.
"BÜYÜK BİR MAÇ ÇIKARMAK İSTİYORUZ"
Büyük bir maç çıkarmak istediklerini sözlerine ekleyen Portekizli teknik adam, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Benim fikrim; zaten buralarda olmak için şampiyon olmak zorundasınız. Ülkenizin en iyi takımı olmak için liginizde şampiyon olmak mecburiyetindesiniz. Şampiyonlar liginin yolu da zaten ligde şampiyon olmaktan geçiyor. Ülkesinin en iyi takımı olmak isteyen bir takımın hedefi de budur. Lig de hedef bizim için, önemli bir hedef. Kupalar maç maç oynayarak kazanılır. Bizim yarın çok önemli bir 3 puan mücadelemiz var. Pazar günü de tekrar yönümüzü değiştirip lige bakacağız. Şu anda hedefimiz yarın ki Avrupa Ligi karşılaşması. Yarın istediğimiz şu takımımızdan: kalitesini gösteren, kendi kişiliğini, futbolunu ortaya koyabilen, teknik, taktik argümanlarımıza uygun futbol oynayabilen bir takım istiyoruz sahada. Böyle bir atmosferde büyük bir maç çıkarmak istiyoruz takım olarak.”
"KESİNLİKLE GÜZEL VE KALİTELİ BİR KARŞILAŞMA BİZİ BEKLİYOR"
Kendilerini kaliteli bir karşılaşmanın beklediğini ifade eden sarı-lacivertli takımın teknik adamı, “İyi organize olan bir takımla karşılaşacağız. Agresif oynayan, tüm yoğunluğunu maça veren ve sert mücadeleye giren bir takımla karşılaşacağız. Hızlı kontra ataklara çıkabilen ve özellikle kendi sahasında oynadığı zaman taraftarların desteğiyle sert oyun ortaya koyan bir takımla karşılaşacağız. Zor bir karşılaşma olacak ama güzel bir maç olacağına inanıyorum ben. Yoğun bir maç olacak ve kıyasıya mücadele şeklinde geçen bir karşılaşma olacak diye düşünüyorum. İyi bir dinamiği olan bir maç olacak. Benim beklentim bu. İyi ve bireysel anlamda kalitesi yüksek oyuncuları olan bir takımla oynayacağız. Şampiyonlar Ligi’nde son yıllarda tecrübesi olan bir takımla oynayacağız. Kesinlikle güzel ve kaliteli bir karşılaşma bizi bekliyor” ifadelerini ifadelerini kullandı.
NANİ: "ELİMİZDEN GELENİN EN İYİSİNİ YAPACAĞIZ"
Daha sonra söz alan Luis Nani ise şu ifadeleri kullandı:
"Manchester United’le buraya gelip oynayalı aslında çok uzun yıllar oldu. Zorlu bir karşılaşmaydı ve duygu yoğunluğu yüksek bir maçtı bizim için. Özellikle taraftarları ile beraber bizim için kesinlikle zorlu bir maç olacak. Bu karşılaşmaya hazırız. Çok çalıştık bu maç için. Tecrübem bana şunu söylüyor; Kendi sahalarında hücum futbolunu iyi oynuyorlar. Güçlü bir mentalite ortaya koyuyorlar. Son dakikaya kadar mücadelelerini sürdürüyorlar kendi sahalarında oynadıkları zaman. Aslında bir nevi İngiltere'ye benziyor bu atmosfer ve bu durum. 90 dakika belki daha fazlasını oynamaya hazır olmalıyız. En iyimizi vermeliyiz, istediğimiz sonucu almak için. Bana yıllardan beri futbolda edindiğim tecrübe şunu söylüyor; kendime hafta içi ve hafta sonu iyi bakmayı öğrendim. Kaç gün arayla oynadığım benim için fark etmiyor. Kendimi çok iyi hissediyorum ve bu duruma alışığım. Fiziksel durumum gayet da iyi. İyi bir enerjim var. Hocamızın istediklerini sahada yapabilecek durumdayım. Fenerbahçe'de harika zaman geçiriyorum ve çok mutluyum. Artık yapmam gereken en iyimi vermeye devam etmek. Fenerbahçe’ye, atacağım goller ve performansım ile en iyi şekilde yardımcı olmaya devam etmek. Son karşılaşmada istemediğimiz bir sonuç aldık. Kötü bir sonuç aldık. Önümüzdeki karşılaşmaya konsantre olmak mecburiyetindeyiz. Zor bir takıma karşı oynayacağız, zorlu bir karşılaşma olacak. Aynı zamanda deplasmanda oynayacak olmamız bu karşılaşmayı bir kademe daha zorlu kılıyor. Biz elimizden gelenin en iyisini vermek mecburiyetindeyiz. Alabildiğimiz en iyi sonucu almak zorundayız.” İHA