Ocağınız batsın!
Vahşi madencilik, Türkiye’nin en güzel ormanlarını barındıran yeşil cenneti cehenneme çevirdi…
Yusuf Yavuz
Orman varlığıyla Türkiye’nin önemli bölgelerinden biri olan Isparta’nın Sütçüler ilçesinde son yıllarda birbiri ardına açılan mermer ve taş ocakları bölgenin doğasını ve yaşam alanlarını tehdit ediyor. Ormanları, suları ve yaban hayatını olumsuz etkileyen vahşi madencilik, bazı köyleri de yaşanmaz hale getirdi. Yıllardır göçle boşalan bölge köyleri çaresiz kalırken yetkililer ise bu büyük kıyımı adeta seyrediyor. İstanbul’da yaşayan Sütçülerliler, bu yıkıma son vermek için kolları sıvadı. Bayrampaşa’daki SÜYAD lokalinde bu amaçla bir toplantı düzenleyen yöre halkı, vahşi madenciliğe karşı hukuk savaşı başlatma kararı aldı.
DÜNYANIN KISKANDIĞI COĞRAFYA İNSAN ELİYLE YOK EDİLİYOR
Isparta’nın dağları ve ormanlarıyla ünlü Sütçüler ilçesi, bölgede birbiri ardında açılan mermer ve taş ocakları yüzünden savaş alanına döndü. Apollo, Rodos ve Kaplan kelebeği gibi türlerin yanı sıra sayıları bir elin parmakları kadar kaldığı belirtilen nesli tehlike altındaki kızıl akbabaların yaşam alanı olan bölge ayrıca dünyaca ünlü Sütçüler kekiğine de ev sahipliği yapıyor. Ancak bölge halkı için önemli bir geçim kaynağı olan tüm bu biyolojik zenginlik göz göre göre mermer ocakları tarafından yok ediliyor. Denetimsizlik ve kural tanımazlık sonucu mermer ocaklarından yükselen toz, ormanlara, sulara, tarım alanlarına ve canlı yaşamına gözle görülür zararlar veriyor.
LEVENTOĞLU: ‘YASAL ÇERÇEVEDE MÜCADELE EDECEĞİZ’
Vahşi madenciliğin yarattığı bu gidişe dur demek için kolları sıvayan yöre halkı, bu amaçla İstanbul Bayrampaşa’da bulunan Sütçülerliler Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’nde (SÜYAD) bir araya gelerek atılacak adımları belirledi. Çeşitli mesleklerden çok sayıda yurttaşın katıldığı toplantıdan bir platform oluşturulmasına karar verildi. Toplantının ardından
‘Sütçülerliler Dayanışma Platformu’ adına açıklama yapan Mahmut Leventoğlu, bölgenin antik yollar ve milli parkların yanında sedir, ardıç, karaçam ve sığla ağaçlarıyla kaplı ormanları ve akarsularıyla korunması gereken değerleri barındırdığına dikkati çekerek, “Bizler, Boğazköy, Hacıahmetler, Sağrak, Yeniköy ve Müezzinler köyleriyle Sütçüler ilçe merkezinden yurttaşlarımızla yaptığımız toplantıda yasal çerçevede bu gidişe bir dur demek için toplandık. Yaptığımız durum değerlendirmesinde kendi aramızda oluşturduğumuz bir ekiple yine Anayasa ve kanunlarımız çerçevesinde mücadele etmeye karar verdik” dedi.
ALTERNATİF TURİZM CENNETİ BÖLGE CEHENNEME ÇEVRİLİYOR
Sütçüler’in sahip olduğu değerler ile alternatif turizmin gözbebeği konumunda olduğunun altını çizen Leventoğlu, mevcut ve yeni açılacak mermer ocaklarıyla bölgenin cehenneme çevrileceği uyarısında bulunarak, yöre halkına bilgilendirilmeden canlı yaşamıyla korunan alanlara verilen zararlara dur demek istediklerini kaydetti.
ARILAR VE HAYVANLAR ÖLDÜ, BAL VE KEKİKTE KEKİK HASAT DÜŞTÜ
Bölgenin sahip olduğu doğal değerler ve kültür mirası göz ardı edilerek mermer ocakları için verilen ‘ÇED Gerekli Değildir’ kararlarıyla Sütçüler ve çevresinin tahrip edildiğini dile getiren Leventoğlu, “faaliyete geçen kimi ocaklar kendilerine tahsis edilen alanların dışına çıkarak aşırı tahribatta bulunuyorlar. Önemli su kaynakları da bu tahribattan payını alarak yön değiştirip kayboluyor. Ayrıca bölgede küçükbaş hayvan ölümleri başladı. Arı ölümleri yüzünden oldukça değerli olan bal üretiminde büyük azalma var. Dünyaca önlü Sütçüler kekiğinin hasadında düşüş var” diye konuştu.
ENDEMİK SÜTÇÜLER KEKİĞİ YÖREYE YILDA 2 MİLYON LİRA KAZANDIRIYOR
Dünyada yalnızca Sütçüler çevresinde yetişen ve ilçenin adıyla da anılan endemik ‘Tota Kekiği’, içerdiği yüksek kaliteli yağlar nedeniyle bölgenin önemli bir ihraç ürünü olarak biliniyor. Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın gözetiminde yılın belirli dönemlerinde yöre köylülerince hasat edilen Sütçüler kekiği, ABD, Almanya, İngiltere, Kanada, İtalya ve Hindistan gibi ülkelere satılırken, yöre halkı yılda yaklaşık 500 ton kekikten 2 milyon lira civarında gelir elde ederken vahşi madenciliğin en çok da bu değerli kekik türüne zarar vermesi tepkileri de beraberinde getiriyor.