FETÖ'nün Marmara Üniversitesi yapılanması iddianamesi kabul edildi
FETÖ'nün Marmara Üniversitesindeki yapılanmasına ilişkin soruşturma sonucunda, aralarında akademisyenlerin de bulunduğu tutuklu 15 sanık hakkında "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 15'er yıla kadar hapis cezası istemiyle hazırlanan iddianame, mahkemece kabul edildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından Mehmet Şenay Baygın tarafından FETÖ'nün akademik yapılanmasına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında örgütün Marmara Üniversitesindeki yapılanmasına yönelik tamamlanan iddianame İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. İddianamede FETÖ'nün akademik yapılanmasına ilişkin önemli bilgilere yer verildi.
"FETÖ, TÜRKİYE'DE 17 ÜNİVERSİTE KURDU"
İddianamede, FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün amaçlarına ulaşabilmek için üniversitelerde katı bir şekilde örgütlenme içine girdikleri ve Türkiye'de bizzat örgüt tarafından kurulup faailiyete geçirilen 17 üniversitenin bulunduğu belirtildi. Bu üniversitelerin de 23 Temmuz 2016 tarihinde yayımlanan kararname ile kapatıldığı kaydedildi.
FETÖ'NÜN YURTDIŞINDAKİ ÖZEL ÜNİVERSİTELERİ
Yine iddianamede, FETÖ'nün yurtdışında faaliyet gösterdiği üniversitelere de yer verildi. İddianameye göre söz konusu üniversiteler şöyle; Amerikan İslam Üniversitesi ve Uluslararası Virginia Üniversitesi, Arnavutluk / Bedir Üniversitesi, Azerbaycan / Kafkas Üniversitesi, Gürcistan / Uluslararası Karadeniz Üniversitesi, Kazakistan / Süleyman Demirel Üniversitesi, Kırgızistan / Atatürk-Alatoo Üniversitesi, Türkmenistan / Halkara Türkmen -Türk Üniversitesi, Romanya / Güneydoğu Avrupa Lumina Üniversitesi, Bosna-Hersek / Burç Üniversitesi, Irak / Işık Üniversitesi.
"KAMU ÜNİVERSİTELERİNDE DE ÖRGÜTLENDİLER"
İddianamede FETÖ'nün özel üniversteler dışında ele geçirmek için kamu üniversitelerinde de örgütlendikleri belirtilerek, "Üniversitelerde; üniversite, fakülte, yüksekokul ve enstitü imamları olarak yapılanmış olup, bu bünyeler içerisindeki örgüt üyeleri bu imamlara bağlı olarak örgütsel faaliyet yürütmüşlerdir. Üniversitelerde okuyan öğrenciler için örgüt tarafından öğrencilerin kaldığı evler ve yurtlar tahsis edilmiş, bu evler ve yurtlarda öğrenci abileri ve ablaları tarafından örgütsel eğitim verilip, denetime tabi tutulmuşlardır" denildi.
"11 YIL İÇİNDE 8 BİN 500 AKADEMİSYEN YERLEŞTİRİLDİ"
Örgütün akademik kadrolara kendi mensuplarını yerleştirmek için Akademik Lisans Üstü Eğitim Sınavı (ALES) sorularını ele geçirdiği ve örgüt üyelerine sızdırdığı belirtilen iddianamede örgütün çalınan bu sorular sayesinde kamu üniversitelerine 2002-2013 yılları arasında 8500 civarında akademisyen yerleştirildiğinin tahmin edildiği ifade edildi.
"2009 ALES'DE 2 YANLIŞI OLAN ADAY SAYISI 20 BİN 290"
İddianamede ÖSYM verilerine de yer verildi. Buna göre, 2005'de ALES sınavına giren 226 bin adayın yüzde 0,1'i soruları tam ya da 2 eksik ile tamamlarken, 2009 yılında sınava giren 226.000'e yakın adaydan yüzde 9'unun tam puan aldığı, yanlızca 2 yanlışı olan aday sayısının 20.290 olduğu tespitine yer verildi.
REKTÖRLÜK, FETÖ'YLE İLİŞKİLİ OLAN AKADEMİK LİSTE SUNDU
15 Temmuz darbe girişimi sonrası Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı tarafından FETÖ ile irtibatı bulunan akademik personel hakkında bilgi istenmesi üzerine, Marmara Üniversitesi Rektörlüğü tarafından gönderilen liste üzerine soruşturmanın başlatıldığı hatırlatılan iddianamade, haklarında delil toplanan 15 şüheli hakkında "Terör örgütü üyeliği" suçundan soruşturmanın başlatıldığı belirtildi. Diğer şüphelilerin dosyasının ise ayrıldığı kaydedildi.
TÜM ŞÜPHELİLERİN BYLOCK KULLANDIĞI TESPİT EDİLDİ
İddianamede, şüphelilerin tamamının örgütün gizli haberleşme programı olan 'ByLock' programını kullandıklarının tespit edildiği, örgütün çağrısı üzerine Bankasya'ya yeni hesap açtıkları ya da açılmış olan hesaplara para yatırdıkları, yine örgüt çağrısı üzerine Digitürk platformundan üyeliklerini çektikleri belirtildi. Şüphelilerden 10'nun meslekten ihraç edildiği, 5'nin de açığa alındığı belirtilen iddianamede tüm şüpheliler hakkında, "Terör örgütü üyeliği" suçundan ayrı ayrı 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası talep edildi.
İddianame İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.