DSİ, 'Köprüçay'ın kuruması mevsimsel' dedi!

DSİ Genel Müdürlüğü'ne göre dinamitli patlatmaların doğaya zararı yokmuş...

Abone ol

Yusuf Yavuz

Isparta ve Antalya sınırlarında, Yukarı Köprüçay Havzası'nda yapımı sürdürülen Kasımlar Barajı ve HES projesinde su tutma çalışmasına başlanmasının ardından Köprüçay'ın bir bölümünde ortaya çıkan kuruma ile ilgili haberimizin ardından DSİ Genel Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada, kuraklığın 'mevsimsel' olduğu görüşü savunuldu. Yukarı Köprüçay Havzası Koruma Platformu ise DSİ'den baraj inşaatında gerçekleştirilen dinamitli patlamalarla ilgili tutulan tunatakların ayrıntılarını kamuoyu ile paylaşmaya davet etti.

DSİ: 'KÖPRÜÇAY'IN KURUMASI MEVSİMSEL'

Kasımlar Barajı ve HES projesinin uzantısı olan Antalya'nın Manavgat ilçesine bağlı Değirmenözü köyündeki HES inşaatının yarattığı tahribat yüzünden Köprüçay'ın bu bölümünün adeta hayalete döndüğü görüşüne yer verdiğimiz haberde, Türkiye'nin önde gelen ekoloji ve toprakbilimi uzmanlarından Prof. Dr. Doğan Kantarcı'nın, geçtiğimiz yıl baraj inşaatı için yörenin karstik yapısında gerçekleştirilen dinamitli patlatmaların deprem etkisi yaptığı, bunun da nehrin kaynaklarını kurutabileceği yönündeki uyarılarını gündeme getirmiştik.

'BU MEVSİMDE İKLİM YÜZÜNDEN PEK ÇOK DERE KURUYOR'

Konuyla ilgili haberimizin ardından bir açıklama yapan Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü, Kasımlar Barajı ve HES projesinin DSİ tarafından kabulünün yapılarak 11 Mayıs 2016 tarihinde su tutma programına başlandığını belirterek, belirlenen can suyu miktarının iki katının dereye bırakıldığını belirtti. Bugün itibari ile deredeki su miktarının çok az olmasından dolayı gelen suyun tamamının serbest bırakıldığı kaydedilen DSİ açıklamasında, "Mevsimsel olarak kurak bir dönemde olunması nedeniyle derede ciddi miktarda su azalmıştır. Bu sadece bu bölge ile alakalı olmayıp, ülkemizde pek çok dere iklim koşulları sebebiyle bazı mevsimlerde kurumaktadır" ifadelerine yer verildi.

'PATLATMALARIN DOĞAL HAYATA BİR ETKİSİ YOK'

Kasımlar Barajı ve HES prjesi ile ilgili ÇED sürecinin tamamlanarak barajın doğal hayata olan etkisinin incelendiği bilgisine yer verilen DSİ açıklamasında, "Patlamaların ve tünelin doğal hayata ve karstik yapıya herhangi bir etkisi olmamıştır" denilen açıklamada, patlatmaların, Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Maden Fakültesi Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Raşit Altındağ ve Doç. Dr. Nazmi Şengün ile yapılan sözleşme gereği akademisyenlerin nezaretinde yapıldığı, Ekim 2015 tarihinden bu yana da yeni patlatma yapılmadığı kaydedildi.

'RAFTİNGDE SORUN YOK BÖLGE TURİST YOĞUNLUĞU YAŞIYOR'

Şu anda Kasımlar Barajına gelen suyun debisinin saniyede 2,5 -3,0 metreküp civarında iken, Köprülü Kanyon'a gelen debinin saniyede 45-50 metreküp olduğu bilgisine yer verilen DSİ açıklamasında, "Bu miktar su ile rafting turizmi yapılabilmektedir ve bölge turist yoğunluğu yaşamaktadır. Köprülü Kanyon tamamen Beyşehir Gölü'nden gelen kendi gözelerindeki sular ile beslenmektedir. Kasımlar Barajı’ndan gelen suyun bölgeye etkisi rafting yapılmasını etkilemeyecek düzeydedir" görüşüne yer verildi.

KÖPRÜÇAY PLATFORMU'NDAN TEPKİ: 'NEHRİN CANI ÇIKARILDI'

DSİ'nin, nehrin kurumasını 'mevsimsel' olarak değerlendirmesine yönelik Yukarı Köprüçay Havzası Koruma Platformu'ndan yapılan açıklamada ise "Can suyu bırakılıyor denilen Köprüçay'ın canı çıkarılmış, nehir yatağındaki canlı yaşam üzerinde ciddi ölçüde yok olma tehlikesi ortaya çıkmıştır. Bunu görebilmek için sadece Kasımlar Barajı ve HES projesinin her iki ilin sınırlarında yarattığı tahribata çıplak gözler bakmak yeterlidir" denildi.

'CANLI VE İNSAN YAŞAMI HİÇE SAYILIYOR'

DSİ Genel Müdürlüğü'nün Köprüçay'ın ana kaynağındaki kurumaya ilişkin açıklamasının 'gayriciddi' olduğu savunulan platform açıklamasında, "DSİ yetkililerinden baraj inşaatı sırasında yapılan dinamitli patlatmalarla ilgili tutulan tüm tutanakların ayrıntılarıyla kamuoyuna açıklamasını talep ediyoruz. Ayrıca 'mevsimsel' olduğu öne sürülen nehirdeki kurumanın nedeninin bilimsel verileriyle ortaya konulmasını bekliyoruz. Nehrin güneyinde halen rafting yapılabiliyor oluşu, kuzeyindeki kurumayı olağan karşılamaya yetecek bir gerekçe değildir. Bunun, onlarca kilometrelik alanda canı çıkarılan, yer yer kurutulan nehir yatağındaki canlı ve insan yaşamının hiçe sayılmasından başka bir anlamı yoktur" ifadelerine yer verildi.

Süleyman Narcı evlat edindiği otizmli oğlu için engelsiz okul yaptırdı Yurt Sel felaketinin vurduğu Bartın'da hasar tespit çalışmaları sürüyor Yurt Muş’ta trafik kazası: 1 ölü, 4 yaralı Yurt Caretta caretta dehşeti Yurt