Cemal Süreya'yı saygıyla ve minnetle anıyoruz

O, düşüncenin ve duygunun şairiydi. Şiirlerinde hem düşünen hem de duygulu insan yapısı hakimdi. Orhan Veli fırtınasının ardından gelen "İkinci Yeni" deviniminin en usta şairiydi Cemal Süreya.

Her ne kadar "ikinci yenici" deviniminden gelse de o bir akımın çemberine sığamayacak kadar iyi bir şairdi. Anlamı söz oyunlarının sınırlarına hapsetmezdi.

Duygu ve düşünce dengesini mizahçı telaşa düşmeden zaman zaman şakacı bir bakışla tamamlardı. Yaşamın yalnız bir yüzünü değil bütün yüzlerini görebilmek onun meziyetiydi.

Şiirlerinin keskin bir zekadan beslendiği artık yadsınamaz bir gerçekti.

Elbette şiir yoğun düşünceyi kaldırmazdı. Cemal Süreyya şiirlerine yansıtmasa da toplumcu kimliğiyle de öne çıkan bir isim oldu hep.

"Ölmeyen şiirler gerçek şiirlerdir". Cemal Süreya'nın şiirleri hiç ölmedi, Süreya, şiirleriyle kendini bu dünyaya bıraktı.

Cemal Süreya en kıdemli Aydınlıkçılardandı. 1978’de çıkan günlük Aydınlık’ta köşe yazıları yazmaya başladı. Aydınlık hareketine büyük emekler verdi.

12 Eylül 1980'de Aydınlık kapatıldığında Saçak dergisinin yazı kurulunda yer aldı. 2000’e Doğru dergisinde de iz düşümü yazılarıyla Türkiye’de portre yazarlığında eşi olmayan kabiliyetini ortaya koydu.

Cemal Süreya, 9 Ocak 1990 tarihinde hayata veda etti. Büyük ustayı saygıyla, özlemle ve minnetle anıyoruz...

HABER: OSMAN ERBİL

ulusal.com.tr