Türkiye tertibe 12 can verdi

Tertipler içinde yaşam direnişini kaybedenlerin isimleri ise hüzünle yazıldı kumpas şehitliğine... Cezaevi koğuşunda... son anda kaldırıldığı hastane odasında... evinde savunma gününü beklerken... ya da onur intiharlarıyla... bugüne kadar 12 isim kumpaslarla hayatını kaybetti. Bir çoğu savunmasını bile yapamamıştı henüz, kumpas cinayetine kurban gittiğinde...

Abone ol

Kumpaçıların yargılanacağı iddianamenin en başına yazılacak suçun adı olacak cinayet... 12 kişiyi kurban verdi Türkiye, kumpas cinayetlerine...

Türkiye'nin yurtsever aydınlarını acımasızca hedef alan kumpasçılar, sağlık ve yaşlılık da dinlemedi. Kimi hücresinde, kimi iş işten geçtikten sonra kaldırıldığı hastane odasındaydı, 9'u savunmasını bile yapamamıştı ölüm kapıyı çaldığında.

6 Temmuz 2008'de önce Kuddisi Okkır'ın adı yazıldı kumpas şehitliğine. Savcı ve Hakimler ölüm döşeğindeki Okkır'ın tahliyesine aylarca direndi. Tahliye edildiğinde ise artık çok geçti, sadece 5 gün sürdü özgürlüğü. O da bir kaç metrekarelik hastane odasında, bağlandığı yaşam cihazlarıyla..

Deniz Yarbay Ali Tatar önce tutuklandı, sonra serbest bırakıldı. Bir kez daha kapısına gelmelerini onuruna yediremedi, tabancasına sarıldı. Suikasat yapacağı iddia edilen komutanları selam durdu cenazesine.

Emekli Albay Abdülkerim Kırca da kumpasçıların iftira kampanyasına 19 Ocak 2009'da dur dedi. Şakağına dayadığı tetiğe peşi sıra basarak son verdi hayatına.

İftira kampayası da dur demedi, kumpas da. Kumpasçıların ahlaksızca hedef aldığı Deniz Kurmay Albay Berk Erden de beylik tabancısıyla son verdi hayatına.

MİT Orta Asya Başmüşaviri iken tutuklanan Kaşif Kozinoğlu savunmasına 13 gün kala hayatını kaybetti. Silivri Cezaevi'deki şüpheli ölümünün ardından ortaya çıkan el yazısı notlarında kumpasları bir bir anlattıyordu Kozinoğlu.

Gladyo, Türk solunun mihenk taşlarından İlhan Selçuk'u da hedef aldı. 83 yaşında sabaha karşı 04.30'da evi basılan Selçuk 2 gün gece gündüz sorgulandı. Serbest bırakıldı ancak yorgun bünyesi bu tempoya dayanamadı ve geçirdiği kalp krizini atlamadı.

Hocaların hocası Profesör Doktor Uçkun Geray da 70 yaşındaydı, kumpasçılar kapısını çaldığında. Gündüzleri sorgulandı, geceleri karayoluyla İstanbul, Konya, Adana üçgeninde dolaştırıldı. İlaçlarını alması da engellenenince Geray ağır hasarla çıktı, 80 saatlik bu maratondan. Önce böbrekleri çekti iflas bayrağını, ardından kalbi buraya kadar dedi.

79 yaşında, kanser tedavi gördüğü evinde gözaltına alınan ÇYDD Başkanı Türkan Saylan da operasyonun üzerinden bir ay bile geçmeden hayatını kaybetti.

Kanser olduktan sonra tahliye edilen isimlerden biri de Eski Jandarma Genel Komutanı Emekli Orgeneral Teoman'dı, ancak artık çok geçti. Peş peşe iki ameliyat geçiren Koman, özgürlüğe merhaba diyemeden hayatını kaybetti.

Emekli Albay Mehmet Haşimoğlu'nun mücadelesi de GATA son buldu. Yoğun bakımdayken çıkan tahliye kararını bile öğrenemeden kaybetti hayatını.

Bir süre tutuklu kaldıktan sonra serbest bırakılan Engin Aydın da operasyondan sonra sağlığı bozulanlar arasındaydı. Aydın bir süre tedavi görse de kansere yenik düştü.

Stratejist Erhan Göksel de hayatının alt üst olmasını kaldıramadı. Psikolojisi bozulan Göksel, 6 ay sonra da kanserden hayatını kaybetti.

Haber: Özer Sürmeli

ulusalkanal.com.tr

Fabrika işgalinde 3. gün Gündem Özgürlük için ayağa kalkıyoruz! Gündem Herkes özgürlük eyleminde Gündem "Kendini niye aklamıyorsun?" Gündem