Soner Yalçın: Yaşar Nuri Öztürk kulağıma eğildi ve Che ile ilgili şunu söyledi

Soner Yalçın geçtiğimiz günlerde aramızdan ayrılan Yaşar Nuri Öztürk'le olan anısını köşesinde okuyucularıyla paylaştı

Abone ol

Gazeteci Soner Yalçın, geçtiğimiz hafta çarşamba günü hayatını kaybeden Ulusal Kanal programcısı ve Aydınlık gazetesi yazarı ilahiyatçı Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk’le ilgili anısını yazdı. Yalçın yazısında katıldığı bir televizyon programında Prof. Dr. Öztürk’ün kulağına eğilip, “çok sevineceğin bir kitap yazacağım; Che'yi anlatacağım” dediğini aktardı.

Yalçın’ın Sözcü gazetesindeki ‘Hakikat’ isimli köşesinde kaleme aldığı "Che’yi seven bir ilahiyatçı” başlıklı yazısı şöyle:

İslam ülkelerinin geri kalmışlığının nedeni; dinden mi, yoksa din adamlarının/imamların cehaletinden mi kaynaklanıyor?

Mustafa Kemal 16 Mart 1923 tarihinde Adana'da şöyle dedi:

“Tarihimizi okuyunuz, dinleyiniz; görürsünüz ki milleti mahveden, esir eden, harap eden fenalıklar, hep din kisvesi altındaki küfür ve melanetten gelmiştir. Onlar (cahil imamlar) her türlü hareketi dinle karıştırırlar.”

O halde…

Yobaz din adamlarına karşı halkı aydınlatmak için İslam'ı bilmek zaruriyettir.

Yoksa…

Şunları din sanırsınız:

– Horoz melek gördüğünde öter ve hemen Allah'tan dilek dileyiniz!

– Eşek şeytan görmedikçe anırmaz ve anırırsa hemen Allah'ı anınız!

– Yemeğe sinek düşerse, sineği yemeğe batırarak çıkarın;çünkü sineğin bir kanadında hastalık diğer kanadında şifa vardır!

– Yetmiş dertten kurtulmanın yolu yemeğe tuz koymaktır!

– Yemek sağ elle yenmelidir; çünkü şeytan sol elle yer!

– Meyveler mutlaka 1-3-5-7 gibi tek rakamlarla yenmelidir!

– Esnemek şeytan işi, hapşırmak Allah işidir!

Uzatmayayım…

Bu akıl dışılıklar din olabilir mi?

Bu akıl dışılıklar İslam olabilir mi?

Yaşar Nuri Öztürk'ün yaşamı bu hurafelerle, din yobazlarıyla mücadeleyle geçti.

Müslümanlar, yüzyıllar boyunca dincilerin olumsuzluklarından öylesine bıktılar ki, Yaşar Nuri Öztürk gibi akılcı din adamlarına özlemle, kuvvetle sarıldılar…

ALLAH İLE KORKUTMA

Mesele sadece hurafe değil.

Dinciler, İslami yaşam için/Allah'a layık olabilmek içinsadece ibadet etmeyi gerekli ve önemli sayar.

İnananları, her iki dünyada da sadece dua ve ibadetleyaşamlarını iyi sürdüreceklerine inandırır. Oysa…

İslam'ı salt ibadet olarak görmek; ve ibadetin tüm kötülüklerin üzerini kapatacağını sanmak yanıltıcıdır.

Kişi, bir yanda kusursuz ibadet ederek ve diğer yanda haram-günah olacak davranışları-işleri yapmayı sürdürerek iyi Müslüman olamaz.

İşte…

Yaşar Nuri Öztürk'ün yıllardır altını çizdiği gerçek budur:“Allah ile Aldatmak.”

Yani…

Dedi ki…

Ne kadar ibadet edersen et; ibadet ettiğini halka ne kadar gösterirsen göster; 17-25 Aralık hırsızlığını veya Ensar Vakfı ahlaksızlığını ibadetle affettiremezsin.

Din bu değildir.

Bu haramdır.

Ne kadar besmele çekerek işe başlarsan başla; terazinin ayarını bozarak insanları kandırmak günahtır.

Bu hiledir.

Göstermelik ibadet ancak örtü görevi görür; perde arkasındaki gerçeği yok edemez!

Mesele sadece “Allah ile Aldatma” da değildir.

Bir de…

“Allah ile korkutma” vardır!

Din yobazları Müslümanları Allah ile korkutarak kendilerine kul-köle yaparlar.

Akılsız bırakılan mürit her söylenene inanır.

Örneğin, yoksulluğun kader olduğunu sanır.

Bu aldatmacayı ve korkuyu Müslümanlara yutturmak isteyenler onların akılcı olmasını istemez.

Bu yüzyıllardır böyledir; bu nedenle din'den akılı çıkardılar.

Özgür birey olmanın yolu korku ile savaşmaktan geçer. Allah; korkunun değil sevginin kaynağı olmalıdır. İşte…

Yaşar Nuri Öztürk hayatını buna adadı. İslam'ı din bezirganlarının pençesinden kurtarmak için çabaladı durdu.

Cehalete ve halkı kandıranlara savaş açtı.

Ve, bir gün bile geri adım atmadı.

Hoşgörülü, adaletli, özgürlükçü ve eşitlikçi İslam'ı yazmayı ve anlatmayı ısrarla sürdürdü.

İşte..

Bu nedenle…

KULAĞIMA EĞİLDİ

Yaşar Nuri Öztürk…

Cahız'dır (776-869); El Kindi'dir (801-866); Razi'dir (865-925); Farabi'dir (870-950); Biruni'dir (973-1051); İbn-i Sina'dır (980-1037); Ömer Hayyam'dır (1048-1131); İbn-i Rüşd'tür (1126-1198)…

Yaşar Nuri Öztürk, Sultan Orhan devrinin müftülerindenKara Halil'dir.

Yaşar Nuri Öztürk, Sultan II. Osman devrinin müftülerindenEsat Efendi'dir.

Yaşar Nuri Öztürk, Sultan I. Selim devrinin müftülerindenCemali Efendi'dir.

Yaşar Nuri Öztürk, Kurtuluş'un öncülerinden Rıfat Börekçi'dir.

Yaşar Nuri Öztürk, Atatürk'ün “ülküdaşım” dediği Hacı Süleyman Efendi'dir.

Yaşar Nuri Öztürk'ün yolu Şeyh Bedrettin'in yoludur.

Nesimi'nin, Hallac-ı Mansur'un, Pir Sultan Abdal'ın yoludur.

Üstadımız Uğur Dündar'ın Halk Arenası programında kulağıma eğilip “çok sevineceğin bir kitap yazacağım; Che'yi anlatacağım” demişti.

Dediğini yaptı.

“Kur'an Penceresinden Özgürlük ve İsyan” kitabını çıkardı; ve Che'ye ithaf etti.

Şöyle yazdı:

“Che, ‘Kaybetmeyi ahlaksız bir kazanca tercih et. İlkinin acısı bir an, ötekinin vicdan azabı bir ömür sürer. Bazı idealler o kadar değerlidir ki, o yolda mağlup olman bile zafer sayılır. Bu dünyada bırakabileceğin en iyi miras dürüstlüktür' der.Che'nin bu ölümsüz sözlerinin altına hak ederek imza atabilecek bir tane dinci bulun da görelim! O imzayı atacakdindar bulursunuz ama bir tek dinci bulamazsınız.”

Bugün…

Türkiye'de “Anti-Kapitalist Devrimci Müslüman” gençlik varsa, bilin ki Yaşar Nuri Öztürk'ün “paltosundan” çıkmıştır hepsi…

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Başbakan Binali Yıldırım'dan Rusya açıklaması Gündem Erdoğan ile Putin yarın görüşecekler Gündem Alaaddin Keykubat Üniversitesi'nde soru hırsızlığı soruşturması Gündem Bakan açıkladı: Hazine Müsteşarlığına o isim atandı Gündem