Akıncı Üssü davasında sanıklar birbirini suçladı

FETÖ'nün darbe girişimi sırasında komuta merkezi olarak kullandığı belirlenen Akıncı Hava Üssü'ndeki eylemlere ilişkin 486 sanığın yargılandığı davaya sanık savunmalarıyla devam edildi.

Abone ol

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında komuta merkezi olarak kullandığı belirlenen Akıncı Hava Üssü'ndeki eylemlere ilişkin 486 sanığın yargılandığı davaya sanık savunmalarıyla devam edildi.

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları kampüsündeki salonda yapılan duruşmaya sanıklar, avukatları, müştekiler ile gaziler ve şehit yakınları katıldı.

Davanın 29'uncu celsesinde, darbe girişimi gecesi Akıncı Hava Üssü'nde nöbetçi olan eski astsubay Erkan Çoban savunma yaptı.

Çoban, darbe girişimi gecesi nöbetçi olduğunu, kursiyer teğmenlerin kendilerinden silah ve mühimmat istediğini, bunları teslim ettikten sonra Akıncı Üssü 143. Filo'ya geçtiklerini anlattı.

Filo koridorunda, FETÖ'nün sivil imamlarından Kemal Batmaz'ı elinde tabletle gördüğünü, yanındakilerle ne konuştuğunu duymadığını söyleyen Çoban, Batmaz'ın öğretmenler gazinosuna girdiğini, ardından sanıklardan Kubilay Selçuk ve Hakan Evrim'in de koridordan geçtiğini aktardı.

Hakan Evrim'in çok sakin olduğunu, koridorda bir panik havasının bulunmadığını ifade eden Çoban, Evrim ve yanındakilerin de öğretmenler gazinosu denilen odaya girdiklerini belirtti.

Bu sırada, tanımadığı karacı bir albayın kendilerini göstermesi üzerine filodan dışarı çıkarıldıklarını savunan Çoban, savunmasını şöyle sürdürdü:

"Filodan dışarı çıkarken denizci giyinmiş birini gördüm. O kadar değişik insan gördük ki sivil, koltuk altı silahla gezen var, karacı var, denizci var, pilot var, sivilller var. Bu denizcinin yanından geçerken, 'Bir numarayı ikna edemedik, ikna olmuyor' dediğini duydum. Bu kişi Ömer Faruk Harmancık idi. Bir başka kişinin de 'Gerekirse halka sıkın' dediğine şahit oldum. Bu kişinin de Timurcan Ermiş olduğunu anladım. Sonra bizi minübüse bindirdiler, kuzey cephanelikte bıraktılar. Hala kendimize gelememiştik. Duyduklarım nedeniyle dehşete düştüm, elim ayağım titriyordu. Cumhurbaşkanımızın açıklamasını burada anlattılar, bu sırada, 'hiç uzakta aramayın, işte burası 143. Filo her şeyin merkezi' dedim. Filo'da 5 ya da 10 dakika kadar kaldık, burada duyduklarımız akıl alır gibi şeyler değildi. Ne yapabiliriz diye düşündük. Birisi 'Kuzenim, Emniyet Terörle Mücadele Şube'de' dedi, ona aktardık, 155'i aradık. Saat 02.00-03.00 arası silah sesleri duyduk, hep birlikte gazinoya girdik, 17-18 kişi vardık."

"Kaçanları ihbar ettik"

Gazinoda sabaha kadar beklediklerini, sabaha karşı dışarı bakan bir kişinin, beyaz bir aracın gazinoya doğru geldiğini gördüğünü ifade eden Çoban, "Araç kuzey cephaneliğe girmedi, içinden iki sivil kişi çıktı, tel örgüden tırmanıp kaçtılar. Hemen 155'i ve 156'yı arayıp, Fethiye köyüne doğru kaçanlar olduğunu ihbar ettik. Biraz daha bekledikten sonra 'çevre emniyetini alın çıkıyoruz' dediler, hemen apar topar kapıları kilitledik çıktık. Halil İbrahim Kurt beni eve bıraktı. O güne dair yaşadığım her şey bundan ibaret." diye konuştu.

Sanık Çoban, hain terör örgütü ile irtibat veya iltisakının bulunmadığını, Bank Asya'da hiç hesabının olmadığını, telefonunda yasa dışı herhangi bir uygulamaya rastlanmadığını iddia ederek, tahliyesine ve beraatına karar verilmesini istedi.

Darbeci askerlerin talebi doğrultusunda cephanelikten silah vermekle suçlanan Çoban, teğmenlerin, üssün güvenliği için kendisinden silah istediklerini, o anda bu kişilerin ne amaç içinde olduklarını anlayamadığını savundu.

Savunmasının ardından çapraz sorgusuna geçilen sanık Erkan Çoban, 143. Filo kamera görüntülerine yansıyan sivil ve asker sanıkları teşhis etti. Koridorda Kemal Batmaz dışında başka sivil görmediğini belirten Çoban, bir başka soru üzerine de kendilerinden temin edilen silahların darbe girişimi gecesi herhangi bir suçta kullanılmadığını sonradan öğrendiğini kaydetti.

Bazı sanıkların savunmalarında, "yüzleri maskeli silahlı kişiler tarafından tehdit edildiklerini" söyledikleri hatırlatılarak, buna benzer tablolarla karşılaşıp karşılaşmadığı sorulan sanık Çoban, tehdit edilen kimseyi görmediğini, Hakan Evrim'in de filoda her zamanki haliyle rahat biçimde dolaştığını aktardı.

Sanıklar birbirini suçladı

Söz alan sanık Timurcan Ermiş, sanığa koridorda kendisini görüp görmediğini sordu. Sanık Çoban, "Sivildiniz, söylediğiniz şey her zaman duyabileceğim bir şey değildi, duyduğum şeyden sonra dehşete düştüm. Sol tarafınızda Kemal Batmaz vardı." dedi. Erkan Çoban, sanık Ermiş'in, "Şu an hiç terüddütsüz gördüğünüz kişinin ben olduğumdan emin misiniz?" sorusunu "Evet" diye yanıtladı.

Sanık Ermiş ise 143. Filo'nun yerini bilmediğini, hiç gitmediğini, darbe girişimi gecesi sivil kıyafet giymediğini iddia ederek, "HTS, kamera kayıtları ve sanığın 155-156 görüşme içerikleri"nin incelenmesini istedi.

Söz alan sanıklardan Oktay Yaşa ise sanık Çoban'ın, Timurcan Ermiş'e iftira attığını, sahte delil üretme gayreti içinde olduğunu ileri sürerek, sabaha kadar beraber olduğu Ermiş'in 143. Filo'da o gece hiç bulunmadığına şahit olduğunu iddia etti.

Erkan Çoban ile 143. Filo koridorunda bulunan sanıklardan astsubay Selim Demir ise Çoban ile koridorda yan yana olduğunu, konuşmaları kendisinin de duyduğunu anlattı. Demir, "2 Ağustos'ta verdiğim ifadede bunlar vardı, iddianameye geçmemiş. O gün gördüm kendisini, konuşmalarına şahit olduk, irkildik. Kesinlikle iftira söz konusu değil. O gece gördüğüm kişiyi ertesi gün medyadan görünce teşhis ettim. Timurcan Ermiş idi, ben gördüğümü söylüyorum. 155'i de ben aradım, dökümleri varsa bakarsınız." dedi.

Duruşmaya sanık savunmalarıyla devam ediliyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan ABD ile vize gerginliğine ilişkin açıklama Gündem İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı'nda operasyon Gündem Devrim Muhafızları: Amerikalılara yeni dersler öğretmenin zamanı geldi Gündem FETÖ'cü olduklarını kabul etmediler! "Mühimmatı Evrim yükletti" Gündem