Her yıl 1.6 milyon kişinin kabusu oluyor!
Akciğer kanseri, kanserden ölümlerde dünyada ve Türkiye’de ilk sıralarda yer alıyor. Dünyada her yıl 1,6 milyon, Türkiye’de ise 30 bin kişiye akciğer kanseri teşhisi konuyor.
Akciğer kanseri, kanserden ölümlerde dünyada ve Türkiye’de ilk sıralarda yer alıyor. Dünyada her yıl 1,6 milyon, Türkiye’de ise 30 bin kişiye akciğer kanseri teşhisi konuyor.
Akciğer kanseri, her iki cinsiyet için de yaşam süresini kısaltan ciddi bir hastalık. Vakaların yaklaşık %70’i hastalık ilerledikten ve başka organlara yayıldıktan sonra teşhis edilebiliyor. İleri dönem hastalarda 5 yıl yaşam şansı ise önemli oranda düşüyor. Her yıl kasım ayının Akciğer Kanseri Farkındalık Ayı olarak etkinliklerle değerlendirildiğini belirten Türk Akciğer Kanseri Derneği Başkanı Doç. Dr. Ufuk Yılmaz, kişiye özel tedavinin hastalıkla mücadelede büyük önem taşıdığını söylüyor.
Kişiye özgü tedavinin, tümörün moleküler özelliklerine göre tayin edilen ve etkili olması beklenen ilaçlar kullanılarak hastanın tedavi edilmesi ilkesine dayandığını aktaran Yılmaz, “Tümörde mevcut moleküler değişiklikleri hedef alan ilaçlar kullanılarak yapılan tedaviler ile hastanın yaşam süresine ilave yıllar ekleyebiliriz. Tümördeki genetik değişiklikleri hedefleyen kişiye özgü tedavilerin, erken dönem akciğer kanserli hastalarda, ameliyat sonrası dönemde de yararlı olacağı yönünde bir kanıt yok. Bu nedenle, ameliyat olarak hastalıksız döneme geçen hastalarda bu tip ilaçların kullanılması en azından şimdilik önerilmemektedir” diyor.
AKCİĞER KANSERİNDE EN ÖNEMLİ ETKEN SİGARA
Ülkemizde akciğer kanseri hastalarının önemli bir bölümünü oluşturan skuamöz hücreli ve küçük hücreli akciğer kanseri için kişiye özgü tedavide alınan yolun fazla olmadığını belirten Yılmaz, hastalıkta en önemli etkenin sigara olduğunu vurgulayarak şunları söylüyor: “Sigaranın olumsuz etkilerinden çok daha fazla etkilenmiş olan bu cins akciğer kanserlerinde, kanseri başlatıcı ve sürdürücü başat genler ve ilaçları için zaman gerekmektedir. Akciğer kanserindeki başat genetik mutasyonlara etkili kişiye özgü tedaviler, oldukça yüksek maliyetler oluşturmaktadır. Ancak, klinik araştırmaların ve keşiflerin sayıları da hızla artmaktadır. Mevcut veya karşımıza çıkacak yeni moleküllerin de etkin ve aktif bir şekilde uygun hastalara sunulabilmesi için öncekinden daha hızlı ve doğru kararlar verilmelidir. Akciğer kanserinde ilaca ulaşımda ‘ana davranış modelini’ oluşturmada, kurulması planlanan Türkiye Kanser Enstitüsüne, önemli görevler düşecektir.
EN ÖNEMLİ NOKTA HASTALIKTAN KORUNMAK
Akciğer kanserinin erken dönemde yakalanabilmesi için, kabul görmüş bir ulusal tarama yöntemimiz olmadığı sürece, ısrarla üzerinde durmamız gereken tek şey birincil korunma, yani tütün ve tütün ürünlerinin kullanımı ile mücadeledir. Akciğer kanserine özgü bir yakınma bulunmamaktadır. Uzamış solunum sistemi yakınmaları olan kişiler özellikle sigara da içiyorsa, hekim kontrolü ile cerrahi tedaviye aday oldukları bir dönemde tanı alabilirler. Cerrahi, ışın, ilaç ve bağışıklık sistemini düzenleme gibi tedavi yöntemleri arasından, her akciğer kanserli kişi için ayrı seçim ve planlama yaparak o kişiye özgü tedavinin belirlenmesi ile en iyi sonuçlar alınabilir.”
Rusya'nın Sesi Radyosu