Ercan Dolapçı yazdı: Fidel Castro
90 yaşında vefat eden Küba devriminin lideri Fidel Castro, tüm Latin Amerika'nın ve ezilen dünyanın kahramanıydı. Castro yaşamı boyunca vatanının bağımsızlığından vazgeçmedi, eğitim ve sağlık alanında dünyaya örnek oldu
Küba devriminin efsanevi lideri Fidel Castro, 90 yaşında yaşama veda etti. Küba Devlet Başkanı Raul Castro devlet televizyonundan yaptığı açıklamada "Küba devriminin başkomutanı bu akşam (Cuma) saat 22.29'da vefat etti" dedi. Geçtiğimiz Ağustos ayında 90. yaş gününü kutlayan Fidel Castro "Ben öleceğim ama ideallerimiz için mücadeleye devam etmeliyiz" demişti. "Küba'yı yeniden halkına veren devrimci lider" olarak tanınan Castro, 1976 - 2008 yılları arasında devlet başkanı olarak Küba'yı yönetti. Sadece Küba'nın değil tüm Latin Amerika'nın ve ezilen dünyanın kahramanlarındandı.
'ARKA BAHÇE'DEN BAĞIMSIZ KÜBA'YA
O bir kaleydi! Bir zamanlar ABD'nin arka bahçesinde eğlence ve kumarhane olan Küba'yı, 1959 devrimiyle bağımsız bir devlet yaptı. ABD'nin 60 yıllık baskılarına rağmen, dimdik durdu ve ülkesinin bağımsızlık ve sosyalizm yolundaki davasını bugünlere getirdi. 1991 yılında SSCB'nin dağılmasına rağmen ABD emperyalizmine boyun eğmedi. Eğitim ve sağlık alanında dünyaya örnek oldu. En büyük mirası Küba'da yarattığı insan zenginliği oldu. O sadece Küba'nın değil, tüm ezilen ülkelerinin de umudu, moral kaynağı ve destekçisi olmuştu. Habitat II toplantısı için 14 Haziran 1996 günü İstanbul'a gelen Castro, burada yaptığı konuşmayla ilgi odağı oldu. Zamanın Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel tarafından eli sıkı sıkı tutulan Castro'nun şu sözleri konferansa damgasını vurmuştu: "Orman insanı olmadığımızı belirtmeliyiz, çünkü etrafta zaten orman kalmamış. Her ailenin uygun bir konutu olması ve bunun insanın evrensel haklarından biri olarak görülmesi gereklidir. Bizler sömürülmemeli, zayıflatılmamalı, suçlanmamalı, yabancı korkusunun dışlayıcı davranışına maruz bırakılmamalıyız. Bizler mücadeleye ve gerçeklerimizi dünyaya duyurmaya devam edeceğiz."
ORTA HALLİ BİR AİLENİN ÇOCUĞU
Fidel Castro, pancar tarlalarına sahip orta halli İspanyol göçmen bir ailenin beş çocuğundan ikincisi olarak 13 Ağustos 1926 günü Oriente'de dünyaya geldi. Katolik okullarında okuduktan sonra Havana'daki Cizvit Lisesi Belen İlahiyat Okulu'nda eğitim gördü ve burayı bitirdikten sonra Havana Üniversitesi'nde 1945 yılında hukuk Fakültesi'ne girdi. Burada Marksiszmle tanıştı. Yaptığı ateşli konuşmalar büyük ilgi gördü. Daha o yıllarda bir lider gibi sevildi ve ilgi gördü. Burayı 1950 yılında bitirerek hukuk doktoru olarak mezun oldu. Güney Amerika'nın tarihi ortaktır. Castro gençlik yıllarından itibaren bağımsızlık, toprak mücadelesi ve antiemperyalist mücadeleye ilgi göstermeye başladı. Bu amaçla 1947 yılında Dominik Cumhuriyeti'ndeki sağcı askeri cuntaya karşı verilen mücadeleye katıldı. 1948 yılında Bogota'daki kent ayaklanmasına omuz verdi. 1947 yılında Küba Halk Partisi'ne girdi. 1950-52 yılları arasında avukatlık yaptıktan sonra ABD kuklası Batista yönetimine karşı mücadele etmeye başladı.
GERİLLA SAVAŞIYLA ZAFERE
Castro önderliğindeki grup 26 Temmuz 1953 günü Santiago'daki Moncada Kışlası'na 165 arkadaşıyla birlikte baskın düzenledi. Bu baskın başarısız olunca tutuklandı. 16 Ekim 1953 günü yapılan ilk duruşmada yaptığı savunmadaki şu sözleri tarihe geçti:"Sayın yargıç, siz beni mahkûm edin! Tarih beni haklı çıkaracaktır!" 16 yıla mahkûm oldu. 21 ay yattıktan sonra afla çıktı. 1955 yılında Küba'da kalamayacağını anlayınca Meksika'ya gitti. 26 Temmuz Hareketi adlı yeni bir örgüt kurdu. 2 Aralık 1956 günü Küba'da karaya çıktı. Hükümet kuvvetleriyle çıkan çatışmada arkadaşlarının çoğunu kaybetti. Ama umudunu yitirmedi. Kardeşi Raul Castro ve kendisine Meksika'da katılan Arjantinli tıbbiyeli devrimci Ernesto Che Guevara ile Maestra Dağları'na çekildi ve buradan 'kırdan-şehirlere gerilla savaşı'nı yürüttü. Burada karşılaştığı bir köylüye dağların ismini sordu. "Sierra Maestra" cevabını alınca şu cevabı verdi: "Öyleyse devrimi kazandık!"
Bu hareket, 1 Ocak 1959 günü Havana'da Batista rejimini yıkarak zafere ulaştı. Dr. Manuel Urrutia Leo Devlet Başkanlığına, Castro da Başbakanlığa getirildi. Che ise önce Merkez Bankası Başkanlığına sonra da Sanayi Bakanlığına getirildi. Kardeşi Raul da bugün Küba'nın Devlet Başkanı olarak görev yapıyor.
TOPRAK REFORMU
Castro ilk iş olarak geniş kapsamlı toprak reformuna girişti. Yoksullukla mücadele etmeye başladı. 11 milyonluk ülkenin yeraltı ve yerüstü zenginlik kaynaklarını adım adım devletleştirdi. Yabancı tekellerin elinde bulunan şeker kamışı sanayini ve ihracatı kamulaştırdı. Eğitim ve sağlık alanında önemli adımlar attı.Yoksul ve sağlıksız bir toplumu en ileri aşamaya getirdi. Küba bugün eğitim ve sağlık alanında dünyanın sayılı ülkelerinden biri. Doktor sayısının yüksekliği, birçok hastalığa buldukları çareler ilgi alanı yaptı. Çernobil nükleer kazasında yaralananlar bile buraya getirilerek tedavi edildi. Castro liderliğindeki Küba sanayileşme alanında da önemli adımlar attı. Bu çalışmalar nedeniyle ABD baskısıyla karşılaştı. ABD Küba'yı ablukaya aldı. ABD baskılarını aşmak için de Sovyet Rusya, Çin ve Bağlantısızlar Bloğu ülkeleriyle sıkı işbirliğine girdi. Filistin, Mısır, İran, Irak, Suriye, Angola, Etiyopya direnişlerine destek verdi. İşgallere karşı çıktı. Atatürk'ün bağımsızlık ülküsünü o da kendine ilke edindi. 1962 yılında ABD ile SSCB, Küba nedeniyle karşı karşıya geldi. Rusya Küba'daki füzelerini; ABD de Türkiye'deki jüpiter füzelerini geri çekti. Krize rağmen ABD emperyalizmine boyun eğmedi. Hele SSCB'nin 1991 yılında dağılmasından sonra Rusya desteğini kaybetmesine rağmen devrimini korumaya ant içti. Castro, CIA'nın organize ettiği 600'e yakın suikasttan kurtuldu. Açıklamalarıyla ABD'yi kızdırdı, mazlum ülkelerin yüreğine ise su serpti.
SAĞLIĞI BOZULUNCA EMEKLİ OLDU
Efsane devrimci Fidel Castro, 1959-76 yılları arasında Küba Başbakanlığı, 1976-2008 arasında da Küba Devlet Başkanlığı görevinde bulundu. 1961-2011 yılları arasında da Küba Komünist Partisi Birinci Sekreterliği görevini de yürüttü. Bağlantısızlar Hareketi içinde yeraldı. 6 yıl da Genel Sekreterliğini yaptı. Castro sağlık nedenleriyle 2006 yılında yetkilerini kardeşi Raul Castro'ya devretti. 2008 yılında da tamamen devlet yönetiminde ayrıldı. Onun döneminde Havana'ya Atatürk anıtı dikildi."Biz devrimciliği Atatürk'ten öğrendik" sözü Türkiye'de büyük saygı yarattı.
Ercan Dolapçı
Aydınlık