Milli Savunma Bakanı Akar'dan celp işlemleri açıklaması
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, celp işlemleri kapsamında 182 bin gencin sevklerinin, Sağlık Bakanlığı ile koordineli yapılacak PCR testlerinin sonuçlanmasının ardından mümkün olacağını bildirdi.
Akar, A Haber televizyonunda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.
Yeni tip koronavirüsle (Kovid-19) mücadelede Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatı doğrultusunda Sağlık Bakanlığı ile koordinasyon içinde gerekli tedbirleri ilk günden itibaren aldıklarını belirten Akar, bu kapsamda Milli Savunma Bakanlığı (MSB) bünyesinde Kovid-19 ile Mücadele Merkezi kurulduğunu hatırlattı.
Akar, Kovid-19'un yanı sıra yurt içinde ve sınır ötesinde terörle mücadelenin de kararlılıkla sürdürüldüğünün altını çizerek operasyon bölgelerinde koronavirüs vakası olması durumunda yaşanacak zorlukların bilinciyle hareket ettiklerini ve buralarda şu ana kadar bir vakaya rastlanmadığını bildirdi. Operasyon bölgeleri dışındaki Kovid-19 vaka sayılarını paylaşan Akar, "Operasyon bölgeleri dışında 96 pozitif vakamız var. Bunlardan hiçbiri kritik durumda değil. Bunlardan 27'si erbaş ve er, diğerleri farklı rütbelerdedir. Bugüne kadar bir sivil memurumuz Levent Ünver ve Çankırı'daki silah fabrikamızdaki bir işçimiz Avni Öztürk maalesef hayatını kaybetti. Onun dışında bir kaybımız yok." dedi.
"50 MİLYONA YAKIN CERRAHİ MASKE İMAL EDİLDİ"
Salgın sürecinde Türk Silahlı Kuvvetlerinde (TSK) üretimde sıkıntı yaşanıp yaşanmadığına, ekipman ihtiyacı olup olmadığına ilişkin soruyu cevaplayan Akar, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinde savunma sanayisindeki yerlilik ve millilik oranının yüzde 70'lere geldiğini hatırlattı.
Akar, Kovid-19'la mücadelede ihtiyaç duyulan malzemelerin de TSK ve MSB bünyesindeki personel tarafından karşılandığını belirterek "Mensuplarımız büyük fedakarlıkla, akıl ve bilimle çalışmak suretiyle Silahlı Kuvvetlerimizin ihtiyaçlarını tamamen yerli ve milli olarak karşıladıkları gibi halkımıza ve daha da ötesinde dost ve müttefik kardeş ülkelere de gerekli desteği sağlayabilecek duruma geldi. Şu ana kadar 50 milyona yakın cerrahi maske, Makine ve Kimya Endüstri Kurumumuz ve Kara, Deniz, Hava Kuvvetlerimiz bünyesindeki dikim yerlerinde imal edildi ve dağıtımları gerçekleştirildi." diye konuştu.
N95 maske, tulum ve eldiven gibi malzemelerin üretimlerinin de devam ettiğini söyleyen Akar, dezenfektan konusunda MSB bünyesindeki ilaç fabrikasında çalışmaların sürdüğünü aktardı. Akar, Kovid-19 sürecinde farklı malzemelere de ihtiyaç duyulduğuna işaret ederek şu bilgileri paylaştı:
"Ateş ölçer termal kameralar çok önemli hale geldi. Bunu da milli ve yerli olarak üretebilir hale geldik. Diğer taraftan sahra tipi solunum cihazında da çok önemli aşamalar kaydedildi ve son aşamaya gelindi. Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu ve Hacettepe Üniversitesinin ilgili birimleriyle bunların lisansının alınması için çalışmalarımız sürüyor. İlaç fabrikası bünyesinde de ilaç üretimi ile alakalı, koronavirüsle mücadele konusundaki ilaçla alakalı ham maddeyi temin ettik. Ham madde üzerindeki gerekli sentezleme çalışmalarına, TÜBİTAK ve özel bir şirketle beraber gerekli ruhsatları almak suretiyle geçeceğiz, bunun üretimine geçeceğiz. Hem Silahlı Kuvvetlerimizin hem de halkımızın ihtiyacı için kullanabilecek duruma geleceğiz."
ASKER UĞURLAMALARI
Akar, son günlerde kamuoyuna yansıyan asker uğurlama görüntülerinde sosyal mesafenin ihmal edildiğinin hatırlatılması üzerine, askerliğin Türk halkının kalbinde özel bir yeri olduğunu ifade etti.
Uğurlamalarda askerlik gibi kutsal bir göreve giden gençlere yaraşmayan bazı görüntüler yaşandığını dile getiren Akar, "Bu konularla ilgili, kurum ve kuruluşlarla konuşmak, görüşmek suretiyle bir tedbir almak için gayret gösteriyoruz. Önümüzdeki günlerde bunlar bir istikamete gelecek." dedi.
CELP İŞLEMLERİ
Akar, 31 Mayıs'tan itibaren başlayan terhisler kapsamında 117 bin kişinin sağlıklı şekilde evlerine ulaştığına dikkati çekerek "Terhis olanların boşalttıkları görevlere yönelik celp alakalı çalışmalarımız sürüyor. Bu çerçevede yapılan çalışmalara müteakip 182 bin gencimize, Sağlık Bakanlığı ile koordineli olarak PCR testleri yapılacak. Bunların negatif çıkmasıyla birlikte gençlerimizin sevki mümkün olacak." diye konuştu.
SURİYE'DE SON DURUM
ABD ve Rusya'nın Suriye konusunda Türkiye'ye taahhütlerini gerçekleştirip gerçekleştirmediğine ilişkin soru üzerine Akar, Suriye'deki Barış Pınarı, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekat alanlarındaki faaliyetlerin devam ettiğini kaydetti.
Akar, Türkiye'nin Barış Pınarı Harekatı kapsamında ABD ve Rusya ile yaptığı mutabakatlar çerçevesindeki tüm sorumluluklarını eksiksiz yerine getirdiğini aktararak ABD ve Rusya'dan da aynısını beklediklerini vurguladı.
Suriye'deki bölgelerde teröristlerin tacizlerinin azalsa da sürdüğünü kaydeden Akar, taahhütler yerine getirilmediği takdirde Türkiye'nin hak ve menfaatlerini korumak, hudutların güvenliğini sağlamak için gerekenleri yapacaklarının altını çizdi.
IRAK'IN KUZEYİNDEKİ OPERASYONLAR
Akar, Irak'ın kuzeyinde de terörle mücadelenin yoğun şekilde devam ettiğine vurgu yaparak "Bölgedeki operasyonlarda 2020 yılında yani 1 Ocak'tan bugüne kadar toplam 431 terörist etkisiz hale getirildi. 24 Temmuz 2015'te İkiyaka Dağları'ndan itibaren başlayan harekatımız kapsamında bugüne kadar da 16 bin 871 terörist etkisiz hale getirildi." dedi.
Hulusi Akar, terör örgütünden kaçışların ve kendiliğinden teslim olanların sayısının çoğaldığını, örgüte katılımların ise azaldığını söyledi.
LİBYA'DAKİ SON DURUM
Türkiye'nin, BM tarafından tanınan ve Libya'nın tamamını temsil eden Ulusal Mutabakat Hükümetinin (UMH) daveti üzerine bölgede olduğunu anımsatan Akar, çalışmaların tamamının askeri eğitim, iş birliği ve danışmanlık çerçevesinde gerçekleştiğini ifade etti. Akar, Türkiye'nin çalışmalarının ardından Libya'da dengelerin Serrac hükümetinin lehine döndüğüne işaret ederek "Burada haksız olan, darbeci olan ve hukuka sığmayan eylemleriyle aldığı gayri hukuki desteklerle Hafter'in başarılı olmasının imkanı yoktur." dedi.
Hafter'in Libya'daki saldırılarına ne kadar süre devam edebileceğine ilişkin değerlendirmesi sorulan Akar, şunları kaydetti:
"Hafter zaten orada kendi başına bir güç olarak çıkmadı. Bunun arkasındaki birtakım güçlerin kullandığı bir araç olarak orada bulunuyordu. Şimdi onun oradaki yeteneğini, kabiliyetini, geleceğini gördüler. Dolayısıyla bu destek çekildikçe, destek ortadan kalktıkça Hafter'in orada kaybolacağı kesin. Hatta Hafter'in şu anda Libya dışında başka bir ülkede olduğuna dair teyide muhtaç bazı haberler var."