Burak Yılmaz: Parayla alakalı gündeme gelmek istemiyorum
Beşiktaş Futbol Takımı'nın kaptanı Burak Yılmaz, "Ben kontratla alakalı kimseyle konuşmadım. Başkanla bir araya geldiğimizde geçmişten kalan yüklü alacaklarımı ileri bir tarihe erteledik." dedi.
Beşiktaş Futbol Takımı'nın kaptanı Burak Yılmaz, siyah-beyazlı kulüpten alacaklarını ileri tarihe ertelediğini ve her zaman elini taşın altına koyacağını söyledi.
Siyah-beyazlı kulübün Instagram hesabından yapılan yayına katılan Burak Yılmaz, "İnsanlık böyle bir durumdayken, insanlar sıkıntıdayken, sevdiklerimiz bu hastalığa yakalanmışken para ile ilgili, kontratla ilgili konuşacak bir insan değilim. Bu dönemde konuşan insan vicdansızdır zaten." ifadelerini kullandı.
Kulüp Başkanı Ahmet Nur Çebi ile bir araya geldiklerini aktaran Burak Yılmaz, "Ben kontratla alakalı kimseyle konuşmadım. Başkanla bir araya geldiğimizde geçmişten kalan yüklü alacaklarımı ileri bir tarihe erteledik. Başkana, 'Bu dönemde benden yana bir şey varsa yanınızdayım, oturur konuşuruz, her zaman sizinleyim' dedim. Parayla alakalı gündeme gelmek istemiyorum. Bana güzel yaklaşıldığı takdirde parayla alakalı zorluk çıkarmam. Kaptan olarak her zaman elimi taşın altına soktum, sokmaya devam edeceğim." şeklinde konuştu.
"Trabzonspor beni tekrar Türk futboluna kazandırdı"
Trabzonspor'un kendisini Türk futboluna kazandırdığını, Galatasaray'ın ise Avrupa çapında oyuncu yaptığını anlatan Burak Yılmaz, oynadığı hiçbir takımda Beşiktaşlılığını gizlemediğini söyleyerek, şunları kaydetti:
"Beşiktaşlılığım babamdan geliyor. Babam da Beşiktaş'ta forma giydi. Antalyaspor'da 1. Lig'e çıktığımız zaman Başkan Menderes Türel beni çağırmıştı. 'Dört büyük takım seni istiyor. Evladımızsın, nereye istiyorsan seni oraya vereceğim' demişti. Ben de 'Diğerleriyle görüşmenize gerek yok Beşiktaş'a verin' dedim. Onlar da anlayışla karşıladılar ve Beşiktaş'a geldim. Formayı öpme fotoğraflarım var, sürekli onlar dolanıyor. Beşiktaş'tan gönderilince Fenerbahçe'ye gittim. Oradan da gönderildim, Eskişehir'e gittim. Sonra oradan da gönderildim. Böyle bir hovarda zamanım olmuştu. Bir gün evde televizyon izlerken Trabzonspor antrenmanını gördüm. Şenol hoca Kore'den Trabzon'a yeni gelmişti. O zaman takımım da yok. Telefonum çaldı, açtım Şenol hoca. 'Seni kimden alacağım, kimle görüşmem gerekiyor' dedi. 'Hocam beni kolay alırsınız da beni ne yapacaksınız, kimse beni istemiyor' dedim. Trabzonspor beni tekrar Türk futboluna kazandırdı. O yüzden Trabzon formasını öpmüşümdür. Galatasaray da beni Avrupa çapında oyuncu yaptı. İki camia da Beşiktaşlı olduğumu bilir."
Teknik direktör Sergen Yalçın ile ilgili de konuşan Burak, "Sergen hoca da kendisine olan ayrı hislerimi bilir. Onunla da burada buluştuğumuz için çok mutluyum. Beni olumlu anlamda çok şaşırttı. Umarım o da çok başarılı olacaktır. O da elini üstümüzden çekmiyor." dedi.
"Liglerin haziran sonuna doğru başlayacağını düşünüyorum"
Burak Yılmaz, Türkiye'de liglerin haziran ayının sonunda başlayacağını düşündüğünü belirtti.
Bu süreçte evde çalışmalarını sürdürdüğünü dile getiren 34 yaşındaki milli futbolcu, "Takım arkadaşlarımızla sürekli konuşuyoruz. Mutlaka ligin biteceğini düşünüyoruz. Ama nasıl bitecek bilmiyoruz. Bu süreç belki de şampiyonu ve küme düşmeyi etkileyecek. Salgın var. Haftada 2 gün dörderli ve beşerli gruplar halinde antrenmanlara başladık. Evde fit kalma diye bir durum söz konusu değil. Futbol başka bir oyun. Liglerin haziranın sonuna doğru başlayacağını düşünüyorum. Ağustos'ta da durmadan ikinci sezona başlarız. Tekrar ara verilirse vücudumuz bunu kaldıramayabilir. Bu bizim için çok zararlı olur." değerlendirmesinde bulundu.
"Hayatım boyunca gördüğüm en güzel taraftar ve stat"
Beşiktaş'ın iç saha maçlarını oynadığı Vodafone Park ve siyah-beyazlı taraftarlar hakkında da görüşlerini aktaran Burak Yılmaz, şunları kaydetti:
"İnönü Stadı'nda da oynadım. Orası benim için çok başka. Vodafone Park'ta işler iyi gidiyorsa, o gün o maçı kazanırsın. Taraftarla daha çok öz güvenli oluyorsun. Böyle bir taraftar görmedim. Ancak işler kötü gidiyorsa ve genç bir oyuncuysan o zaman da tersi bir durum olabilir. Hayatım boyunca gördüğüm en güzel taraftar ve stat."
Vodafone Park hakkında takım arkadaşı Kevin-Prince Boateng ile yaşadığı bir anıyı paylaşan deneyimli oyuncu, "Boateng ilk geldiğinde ona 'Çok zevk alacaksın. Enteresan bir stat' dedim. Sergen hocanın da ilk zamanları. Taraftar da heyecanlı. Maçtan sonra yanıma geldi ve 'Bu kadarını beklemiyordum. İnanılmaz. Çok mutluyum. Burada kalmak istiyorum' dedi. Vodafone Park bambaşka bir stat." ifadelerini kullandı.
"VAR, futbolun doğasına aykırı"
Burak Yılmaz, VAR sisteminin futbolu kötü yönde etkilediğini dile getirdi.
VAR sistemiyle de hakem hatalarının sürdüğünün altını çizen 34 yaşındaki futbolcu, "VAR sisteminin futbolu kötü yönde etkilediği düşünüyorum. Finale giden pozisyonlarda kontrolü iyi gibi ama oyunu soğuttuğunu ve yavaşlattığını düşünüyorum. Tartışmalı pozisyonlarda futbol saha içinde parçalanıyor. VAR'a gidip hata yapan hakem de oluyor. Gol atıyorum, hakem ofsayt kaldırıyor, sonra da gol haberi geliyor. VAR, futbolun doğasına aykırı." diye konuştu.
"Çin'den hastalık çıkması çok normal"
Kariyerinde bir dönem Çin'de de forma giyen Burak Yılmaz, tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgınının ilk kez görüldüğü Asya ülkesiyle ilgili şunları söyledi:
"Çin'de çok enteresan şeyler yeniyor. Onların pazarına da gitmiştim. Gördükten sonra şok olmuştum. Hastalık çıkması çok normal. Daha çok hastalık gelir oradan. Köpek onların yediklerinin yanında iyi bir şey. Kültürleri o. Benim orada aşçım, tercümanım, şoförüm ve fizyoterapistim vardı. Başka türlü başarılı olamazdım. Deplasmanlar en büyük zorluktu. Uçak yolculuğu çok uzun sürüyordu. Saat farkı beni çok zorladı. Ancak Çin futbol anlamında gelişmeye açık bir ülke. Her maçı 60 bin kişiye oynuyorduk. Futbolu çok seviyorlar. Çin'i bir Türk'ün yapabileceği bir yer olarak görmüyorum."
"Aklımda hocalık var"
Burak Yılmaz, futbolculuk kariyerini sonlandırmasının ardından antrenörlük yapmayı düşündüğünü kaydetti.
Türkiye'nin en iyi teknik direktörleriyle çalıştığını vurgulayan 34 yaşındaki futbolcu, "6 ay öncesine kadar hocalık hiç aklımda yoktu. Türkiye'nin en büyük hocalarıyla çalıştım. Çok değerli yabancı teknik adamlarla çalıştım. Hepsinden bir şeyler aldım. Aklımda hocalık var. Şenol hoca ile konuşuyorum. Mutlaka futbolun içinde kalacağım." diye konuştu.