Antalya Ticaret Borsası taş ocaklarının tarıma etkisini mercek altına aldı

İktidar, türlü kılıflarla ÇED yönetmeliklerine aykırı şekilde Taş Ocakları faaliyetlerinin önünü açarken; tarım bölgelerinde tahribat yaratmaya devam ediyor.

Abone ol

Antalya Ticaret borsası taş ocağının tarım üzerindeki yıkıcı etkisini mercek altına aldı. Borsanın toplantı salonunda gerçekleşen sektörel analiz toplantısının Moderatörlüğünü Prof. Dr. Mustafa Sarı yaparken Orman Bölge Müdürlüğünden Ahmet Güneş, Batı Akdeniz Ormancılık Araştırma Enstitüsünden Dr. Cumhur Güngöroğlu, Tarım İl Müdürlüğü Dilek Taşgın, Dr. Meliha Temirkaynak, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünden ÇED Şube müdürü İbrahim Özçelik, Peyzaj Mimarlar Odası Keziban Arıcan, Oya Aksan, Ziraat Mühendisleri Odası Prof. Dr. Dursun Büyüktaş,Ziraat Odası Başkanı Nazif Alp, ANSİAD Yönetim Kurulu Üyesi İlker Atay, Damızlık Koyun -Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı Zeliha Öztürk, Arı Yetiştiriciliği Birliği Yönetim Kurulu üyesi Zeki Ögke, Antalya Barosundan Ramazan Aslan ve Gazeteci Yusuf Yavuz katıldı.

Ziraat Odası Başkanı Nazif Alp, Taş ocaklarının Tarım alanlarından uzaklaştırılması gerektiğini ve Çiftçinin zor yıllardan bir tanesini geçirdiğini vurguladı. Alp,'Açık arazilere sebze ekiyoruz , Antalya da tarım 12 ay'a yayıldı. Onun için de buradaki taş ocakları olayını gerçekten geniş kapsamlı ele alınmalı' diye konuştu.

Damızlık - Koyun - Keçi Yetiştiriciliği Birliği Başkanı Zeliha Öztürk, Taş ocaklarının dağların yamacındaki otlak sahalarını yok ettiğini belirtti. Öztürk,'Geçimini küçük baş hayvancılıkla sağlayan çobanlarımızın sahalarına , bu ocakların ortak çıktığını görüyoruz.Bir köye taş ocağı ruhsatı verildikten sonra , aslında siz o köyün çobanlarının kullanım alanlarını imha etmiş oluyorsunuz' dedi.

Antalya Barosu adına toplantıya katılan Ramazan Aslan, Antalya barosunun aktif husumet ehliyeti olmadığını ancak açtıkları davaların sadece bilinç oluşturmak amaçlı olduğuna dikkat çekti.

ANSİAD Yönetim Kurulu üyesi İlker Atay şunları kaydetti ; 'Mermerleri işlemeden sadece blok halinde hammadde olarak gönderiyoruz. Fakat bloklar çıktığın da Ülkenin blokları parça parça satılıyor gibi bir problemi de ortaya çıktı'

Sektörel analiz toplantısı Moderatörü Prof. Dr. Mustafa Sarı, ÇED raporu incelemelerinin dikkatli bir şekilde yapıldığı zaman ne çevrenin,ne toplumun ne de taş ocağında çalışanların zarar görmeyeceğini belirtti. Sarı,'' ''ÇED gerekli değildir'' demek , hiç bir araştırma yapılmadan yirmi beş hektarın altındaki bütün işletmelere '' ÇED gerekli değildir '' belgesi verilecek anlamına gelmez''. diye konuştu.

Gazeteci Yusuf Yavuz ise AKP'nin 2004 yılında değiştirdiği madencilik kanuna dikkat çekerek, şunları kaydetti ' Kanunun hemen arkasından bütün sahalarımıza ve bütün mıcıra , taşa , moloza maden statüsü vererek alanlarımızı bir nevi ticari olarak işletmeye açtık.' Kanunun çıkması ardından kurumların hazırlıksız yakalandığını belirtti. Yavuz, '30bin hektarlık sahası olan bir orman işletme şefliği sadece iki tane orman muhafaza memuruyla , 30 bin hektar içerisinde ki o sahaları nasıl denetleyebilir ?' diye konuştu.

Sektör toplantısına katılan Elmalı Akçeniş Köyünden Hüseyin Serdar Tanal köyünün tam karşısında taş ocağının olduğunu Aleviler için büyük önemi olan Abdal Musa türbesinin çok yakınında olan taş ocağına tepki gösterdi. Tanal, ' Kimse bu durumun haklı olduğunu söyleyemez . İnancımıza çok büyük bir terbiyesizlik yapılmakta. Aleviler için kutsal sayılan Dur Dağı'nı parçalamak , hangi niyete , hangi vicdana sığıyor anlayamıyorum. ' diye konuştu.

Haber:Merve Demirağ

ulusalkanal.com.tr

Taşeron cehennemi nasıl son bulacak? Ekonomi 4C çalışanlarına kötü haber Ekonomi Kayısı fiyatı 5'e katlandı Ekonomi Konuta yüzde 15 zam Ekonomi