Tarihi türbenin içler acısı hali
Tokat merkez de, Halitbey Sulu Soka’ta bulununan ‘Ali Tusi Türbesi’nin hali görenleri kahretti
Buket Güneş / Tokat
Sokağın ortasında kalakalmış hali ve oldukça zarar görmüş, bakımsız görüntüsü ile hemencecik dikkatinizi çekiveriyor. Tokat şehir merkezindeki Ali Tusi Türbesi’nden söz ediyoruz. Halitbey Sokak’ta yer alan bu türbe Ebu'l bin Ali El Tusi tarafından 1233 yılındayaptırılmış.
Ali El Tusi, Alâeddin Keykubat, Gıyaseddin Keyhüsrev ve İzeddin Keykavus’un hükümdarlıklarını görmüş ve o dönemlerde devlet adamlığı yapmış bir sima.
Onun tarafından yaptırılan türbe, kesme ve moloz taştan oluşturulmuş. Kare planlı olan türbenin üzeri tromplu, içten kubbe, dıştan da konik bir külah ile örtülmüştür. Sonraki yıllarda yıkılan bu külahın yerine ahşap bir çatı yapılmış. Türbenin iki kenarında sivri alınlıklı dikdörtgen çerçeve içerisine alınmış, bir kenarda yan yana iki, diğer kenarda da tek penceresi bulunuyor. Bu pencereler mozaik çini alınlıklı. Bu alınlıklarda turkuaz, mor ve lacivert renkli çini desenleri görülüyor. Pencerelerin üst bölümünde sarı zemin üzerine mavi renkte kufi yazı ile Kuran’dan alınmış iki ayet yazılıdır. Türbe içerisinde, Ali Tusi’nin ve üç yakınının sandukaları bulunuyor.
Türbenin günümüzdeki bakımsız ve döküntü hali hayret verici. Yetkililerin bu tarihi esere gereken ilgiyi göstermesini ve türbenin bakım onarımının yapılmasını istiyor, “tek isteğimiz bu tarihi türbenin gelecek kuşaklara taşınması...”
İlk çağlarda kurulduğuna inanılan ve çok eski bir yerleşim merkezi olan Tokat toprakları, Anadolu’da ilk siyasi birliği kuran ve tarih devrini açan Hitit İmparatorluğu’na bağlıydı.
Evliya Çelebi Seyahatnâmesi’nde Tokat için şöyle diyor; “Bu havası hoş şehrin dört tarafında bahçe ve bostanlar içinde sular akar. Her bağında birer köşk, havuz, fıskıyeler ve çeşitli meyveler bulunur. Halkı zevk ehlidir. Gariplere dostturlar. Kin tutmaz, hile bilmez. Câmi, saray, köşk ve imâretleri o kadar metin ve güzel olur ki, buralara girenler hayran olurlar. Hacı Bektaş-ı Velî’nin hayırlı ve bereketli duâlarıyla bu eski târihî şehir âlimler konağı, fâzıllar yurdu ve şâirler yatağıdır.”