Trump’a Neocon/FETÖ darbesi mi?
Hüseyin Vodinalı yazdı...
Neocon (Neo-kon okunur) ifadesi, Türkçede yeni muhafazakarlar anlamına geliyor.
Amerika’nın Harvard Üniversitesi’ndeSamuelHuntington’un başkanlığını yaptığı Uluslararası Araştırmalar Emstitüsü’nde1980-81 yıllarında post-doktora çalışması da yapmış olan deneyimli gazeteci Hakkı Öcal, Neocon’ları şu ifadelerle tanımlıyor:
“Merkezi Neo-Conservatizm, yani yeni muhafazakarlık, ne yenidir, ne de muhafazakarlık. 1970’lerde Demokrat Parti’nin “Amerika’nın itilip-katılmasına sessiz kalmasından yakınan” liberaller tarafından geliştirilmiş bir tepki ideolojisidir. Evet, yanlış okumadınız, özgürlükçü, demokrat, insan haklarına sonsuz saygılı New York Entelektüelleri diye bilinen liberallerin, kökleri Leo Strauss ve “Senin teröristin benim özgürlük savaşçımdır” sözüyle bilinen JeaneKirkpatrick’e kadar giden (temeli İslam aleyhtarlığından ibaret olan) hareketidir.”
Hakkı Öcal’a benden de bir ekleme: Neo conlar esasen İsrail çıkarlarını savunan her kesimden siyasetçi, bürokrat, akademisyen veya gazetecilerdir.
Bunların arasında eski Troçkistler bile vardı.
Ancak bu ekip, 1996’da ‘Medeniyetler Çatışması’ kitabını yayınlayan Samuel Huntington ile birlikte değişime uğradı.
Huntington’a göre, artık dünya komünizm ve liberalizm değil, İslam ve liberalizm kutuplaşmasına gidiyordu. Yani İsrail’in güvenliği için yeni düşman “İslam” olacaktı.
Bush ve ekibinin evanjelist dini görüşleri, neocon siyaseti daha da tehlikeli bir hale soktu.
Aslında olan biten İsrail ve Siyonist lobisinin ABD’deki etkinliğiyle ilgiliydi.
Amerikan merkez bankası başta olmak üzere Wall Street bankaları, askeri sanayi kompleks, ileri teknoloji şirketleri, Hollywood hep bunların elindeydi.
Evanjelizm de ABD’de sonradan ortaya çıkan ve hızla yayılan bir dini görüştü.
Ana fikri, Hristiyanların aslında Siyonizm’in hizmetinde olması gerektiğidir.
Evanjelistler özetle, son savaş (Armageddon) çıktığında,Yahudilerin Mesih'in gelişi ile birlikte bir dünya egemenliğine ulaşacakları gibi kehanetlerini tamamen kabul ederler. Bu konuda kendilerine düşen en büyük misyon ise Yahudilerin egemenliğine destek olmaktır!
11 Eylül 2001 saldırıları bunların işidir.
Ve şu anda bunların en fanatiklerinden biri Mike Pence, Trump’ın yardımcısı konumundadır.
Bunlar, bire bir bizdeki FETÖ’dür.
Hatta FETÖ’cüler ağlak liderleri için evanjelizm benzeri tevatürler üretmişlerdir. Onu kurtarıcı/mesih ilan edeni bile vardır. Ve en önemlisi de FETÖ, İsrail’in dostudur. Gülen yeşil kart alırken bizzat bunlar sayesinde almıştır. Hatta FETÖ Türkiye’de iktidarı ele geçirseydi, İsrail’in Müslüman “Papa”sı olarak İslam alemine sunulacaktı.
Trump’ın seçilmesinden beri bu FETÖ’cüler yani Neo con’lar aktif olarak eylemde.
Neocon Hillary’nin seçilememesi onları çok öfkelendirdi.
Önce Rusya’nın Trump ile işbirliği yapıp seçimlere müdahale ettiği propagandasını yaptılar.
New York Times gazetesi bizdeki Zaman gazetesi ile aynı işlevi görür.
İsrail, CNN, Washington Post ve New York Times’ın asıl sahibidir.
Milyarlarca dolarlık medya yatırımları var.
İşte bunlar şimdi Trump’a bir darbe hazırlığındalar.
Yeni olayımız, içeriden yazılan mektup.
BANNON: BU BİR DARBEDİR
Trump’a seçim zaferini getiren ekibin başında olan ve Amerikan sağcılarının propaganda mucizesi olarak bilinen Steve Bannon yeni bir açıklama yaptı.
Yerini pos bıyıklı Neo con JohnBolton’a kaptıran Beyaz Saray eski stratejisti Bannon, Başkan Donald Trump’ın bir darbeyle karşı karşıya olduğunu söyledi.
Reuters haber ajansına konuşan Bannon, New York Times gazetesinde isimsiz yayınlanan, Başkan Trump’a yönelik ağır eleştiriler içeren ve Trump’a karşı sessiz bir direniş olduğunu dile getiren makaleye değindi. Bannon, ‘‘Bu kurumlara doğrudan bir saldırıdır. Bu bir darbedir’’ diye konuştu.
Amerika’nı Sesi sitesi de bunu haberleştirdi. Türkçe versiyonundan haberi aynen buraya alıyorum:
“Bannon son olarak bir Amerikan başkanının benzer bir muameleyle karşı karşıya kalmasının Amerikan İç Savaşı sırasında General George B. McClellan’la Başkan Abraham Lincoln arasında yaşandığını kaydetti.
‘Bu bir kriz’’ diyen Bannon, ‘‘Ülke böyle bir krizi yalnızca 1862 yazında General McClellan ve hepsi Birlik Ordusu’ndaki Demokratlar’dan oluşan üst düzey generaller Abraham Lincoln’un başkomutanlık için yetkin olmadığına inandıklarında yaşanmıştı’’diye konuştu.
Trump ise Cuma günü Adalet Bakanlığı’nın yazıyı kimin yazdığını ortaya çıkartması gerektiğini söylemiş ve bunun bir ulusal güvenlik meselesi olduğunu kaydetmişti.
Bannon’un görevine Trump tarafından Ağustos 2017’de son verilmişti. Bannon, Başkan’ın diğer danışmanlarıyla Cumhuriyetçi Parti’yi kendi ekonomik hedefleri doğrultusunda yönlendirmeye çalıştığı gerekçesiyle fikir ayrılığı yaşamıştı.
Cumhuriyetçiler içinde Donald Trump’ın ABD Başkanı olmaya uygun olmadığını düşünen gizli bir grup olduğunu söyleyen Bannon, ‘‘Ben komplocu biri değilim. Ortada bir derin devlet yok, her şey açık açık oluyor’’ dedi.
Demokratlar’a da seslenen Bannon, ‘‘İktidarı ele geçirdiğinizde farklı olacağını sanmayın çünkü bu kurulu düzen halktan daha iyi bildiğini buyuruyor’’ diye konuştu.”
Bannon’dan alın haberi: Siyonist Amerikan FETÖ’sü Trump’ı indirip, yerine yardımcısı Evanjelist papazı Mike Pence’i getirecek.
Ve inanın bana Pence, Trump’ı aratacak.
Adam ciddi ciddi Armageddon’a filan inanıyor.
Wall Street ekibi Mars ya da Uzayda koloni kuruyor, sanırım zamanlamayı ona göre ayarlayacaklar, şaka maka!
Ha bu arada, sanırım AKP yönetimi ile bu Neocon’lar arasında da Trump’ın gidişi üzerinden bir pazarlık sürüyor gibi bir izlenim edindim.
Son İdlib gelişmeleri beni buna sevk etti.
Umarım yanılıyorumdur.
Aydınlık