Gizli Kamera Kaydı Boşanma Davasında Delil Olarak Kullanılabilir Mi ?
Sadakatsizlik, halk dilindeki anlamı ile aldatma nedeniyle açılan boşanma davalarında birçok kişinin merak ettiği gizli kamera kayıtlarının boşanma davalarında delil olarak kullanılıp kullanılamayacağına yöneliktir. Göymen Hukuk Bürosu avukatlarından Avukat Gülden Göymen gizli kamera kayıtlarının boşanma davalarında delil olarak kullanılıp kullanılmacağı sorusuna açıklık getirdi. Bu noktada Hukuk Mahkemeleri Kanunu 189/2’ye göre hukukun belirlediği sınırlar dışında elde edilen tüm delillerin mahkeme tarafından dikkate alınmayacağına değinilmiştir. Konu ile ilgili olarak sıkça değinilen hususlardan biri de boşanma davaları ile ilgilenen tanıma tenfiz avukatı ve Aile Hukuku avukatlarına sorulan “Eşim beni burada aldattı, oraya kamera kayıtlarını getirsem bir işe yarar mı ?” vb. sorulardır. Bu soruların cevabı aslında çok basittir. Siz zaten bitmiş bir boşanma davasını tanıtmak istediğiniz için orada aldığınız görüntüler burada bir işe yaramayacaktır. Nitekim karşı tarafın bilgisi haricinde kaydedilen ses kayıtları ve gizli kamera kayıtları mahkemede delil niteliği taşımaz. Fakat ses kayıtları ve gizli kamera kayıtlarının boşanma davalarında delil olarak kullanılabileceği istisnai durumlar da mevcuttur. Şöyle ki ; Yargıtay verdiği emsal kararlarda gizli kamera kayıtlarının öncelikle kurgu olup olmadığını daha sonrasında ise bu kayıtların aile konutu içerisinde kaydedilip kaydedilmediğine bakar. Yargıtay burada, aile müessesinin geleceğini eşlerin özel hayatlarından önde tuttuğu için ve aile içerisinde bireylere ait özel hayatın gizliliğini ihlal edecek bir durum söz konusu olmadığı için bu kayıtlar mahkemede delil olarak değerlendirebilir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2011/2-703 E. 20112/70 K. Sayılı ve 15.02.2012 tarihli emsal kararında yukarıda bahsettiğimiz uygulamayı yani aile konutu içerisinde bireylerin özel hayatın gizliliğini ihlal edecek bir unsurun söz konusu olmadığı kanaatine hükmetmiş ve Hukuk Genel Kurulu buna rağmen yine boşanma davalarında öne sürülecek delillerin hukuk çerçevesi içerisinde elde edilmesi gerektiğini vurgu yapmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu bazı durumlarda ise çelişkili kararlara imza atmıştır. Örneğin ; Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 2012/23195 E. 2013/698 K. Sayılı ve 21.01.2013 kararında aile konutu içerisinde olsa dahi gizli kamera kayıtları mahkemede delil olarak kullanılamaz hükmüne varılmıştır. Burada Yargıtay 3. Hukuk Dairesi her ne konuda olursa olsun elde edilecek delillerin hukuk çerçevesi nezdinde elde edilmesi gerektiğini vurgulamıştır.
Avukat Gülden Göymen Kimdir?
Avukat Gülden Erdoğan Göymen 2004 yılından itibaren Ankara Barosuna kayıtlı olarak avukatlık yapmaktadır. Göymen Avukatlık Bürosu ortaklarındandır. Öğrenimini İstanbul’da tamamladıktan sonra staj eğitimi ve avukatlık mesleğini Ankara’da sürdürmüştür. Bu süreçte çalışmalarını Aile Hukuku, İcra ve İflas Hukuku, Tüketici Hukuku, Miras Hukuku, Taşınmaz Hukuku, Bankacılık Hukuku , İdare Hukuku, Velayet ve Nafaka Davaları, tanıma tenfiz davaları alanların da çalışmalarını yürütmektedir. https://www.goymen.av.tr/