Mali'de Albay Assimi Goita Cumhurbaşkanı ilan edildi

Mali'de 18 Ağustos 2020 devriminin lideri genç muvazzaf Albay Assimi Goita 7 Haziran günü düzenlenen resmi törenle Cumhurbaşkanlığı makamına oturdu.

Abone ol

Fransa 24 Mayıs’ta Mali'de ''hükümet değişikliği'' yoluyla komplo girişiminde bulunmuş, genç albaylar, Bati Afrika devletlerini de ikna ederek, Cumhurbaşkanlığı makamını yeniden denetimlerine geçirerek, Fransa’ya sert bir tokat atmıştı.

18 Ağustos devriminin ardından, Goita’nin Cumhurbaşkanı olması beklenirken, Fransa’nın baskıları yüzünden, genç albaylar uzlaşma yoluna gitmek zorunda kalmıştı. Emekli bir albayı “Cumhurbaşkanlığı” makamına oturtmuş, Goita ise “Cumhurbaşkanı Yardımcılığı” görevini üstlenmişti.

9 ay sonra, yeni bir devrimci çıkışla, 18 Ağustos programı yeniden uygulamada.

ZOR OLAN ''DEVRİMİ YAPMAK DEĞİL, DEVRİMİ KORUYABİLMEK''

Mali'de 1992 ve 2011 yıllarında, 18 Ağustos 2020’de olduğu üzere devrimler yaşandı.

Büyük halk hareketini takiben genç albaylar milletle birleşerek, Fransa’nın ''denetiminden kendini kurtaramayan'' devlet başkanlığı makamını kurtarma girişiminde bulundular.

Ne var ki, 80’li, 90’lı, 2000’li ve nihayet 2010 Arap ''Baharlı'' yıllarda, uluslararası zemin, devrimlerin yaşamasına izin vermiyordu. ''Devrim yapmak sorun değildi, esas sorun, devrimler korunamıyordu.''

Varlığını bir iki yıl bile sürdüremeyen, korunamayan devrimler yüzünden, bir süre sonra, devrimler de ''acaba devrim miydi?'' sorularına yol açıyordu.

Cezayir 1992 Ocak devrimi, 1996'larda ''düşük yoğunluklu demokrasi'' darbesine teslim olmuş, 2019 yılı 22 Şubat'ına kadar neoliberal dönem yaşanmıştı.

Batı ve Orta Afrika'daki 80'li yıllardaki çeşitli devrimci çıkışlar, aynı şekilde, dönemin emperyalist ablukasında boğuldular.

2015 yılından bu yana Afrika kıtasında hava döndü. Fransa'nın denetimi ve etkinliği hızla azalmaya başladı. Yükselen Asya Çağı'yla birlikte sadece yeni devrimlerin onu açılmadı, devrimlerin yaşamasının zemini doğdu. Dahası, var olan yönetimlere, bağımsız hareket etme olanağı doğdu.

24 MAYIS, ''DEVRİMİ KORUMA ÖZGÜRLÜĞÜ'' DEVRİMİ

İyi haber önce Cezayir'den, ardından Mali'den geldi.

Mali, 1991 ve 2011 devrimlerinde yaşandığı üzere, ''devrimi yap, ablukaya maruz kal, Fransa’nın denetimine yeniden gir'' üçlüsüne bu kez izin vermedi.

Ağustos 2020 devriminden sonra, Fransa ve vaktiyle etkisini üzerinde sürdürdüğü, Bati Afrika Devletleri Ekonomik İşbirliği Örgütü (ECOWAS) Mali’ye abluka uygulamış, sınırlar kapatılmış, bankacılık ve finans sistemleri askıya alınmış; genç Albaylar bu durum üzerine ''uzlaşma'' yoluna gitmek zorunda kalmıştı.

Mayıs aya başına gelindiğinde, huzursuzluk artmış, yeniden yapılanma ihtiyacı doğmuş, Mali işçi sendikaları genel greve başlamıştı.

İşte bu ortamda Fransa’nın 24 Mayıs ''hükümet komplo girişimi'', ''devrimi koruma özgürlüğü'' devrimini tetikledi. Fransa komplosunun altında ezildi.

BATI AFRİKA DEVLETLERİNİN FRANSA’DAN KOPUŞ SÜRECİ HIZLANDI

Ağustos 2020'de Mali'ye ''abluka'' uygulayan Batı Afrika devletleri çok değil dokuz ay sonra, Fransa’yı dinlemediler. Bırakın, Mali’ye ambargo uygulamayı, kınamadılar bile. “İstişare halindeyiz” açıklamasıyla yetindiler.

Batı Afrika’da, tarihin sarkacının çok daha hızla ilerlediği bir döneme girildi.

Fransa, Fildişi Sahili’nde Eylül 2020’de bölgenin en ''Fransacı adamı'' diye bilinen, Cumhurbaşkanı El Hasan Vattara’ya darbe girişiminde bulundu. Basarısız olunca, ''sivil itaatsizlik cephesi'' yaratmaya çalıştı. Fiyaskoyla sonuçlandı. Cumhurbaşkanı Vattara, Fransa’nın ''kontrgerilla'' çete şefi Giyom Soro hariç, ülkenin tüm muhalefetini bir çatı altında birleştirmeyi başardı.

Gine halkı da, ''sivil itaatsizlik'' kışkırtmalarını dinlemedi. Fransa bu kez, dünya aluminyum rezervinin yüzde seksenini bulunduran Gine’de yenildi.

Batı Afrika’da her seçim dönemi, Fransa kışkırtmalarıyla beraber yaşandı.

Bu süreçte, ''ECOWAS, Fransa’nın etkisindeki örgüt” olmaktan, bölge ülkeleri arasında dayanışma örgütü olma yolunda ilerlemeye başladı.

ALBAY CUMHURBAŞKANI, HALK ÖRGÜTLERİYLE BİR ARAYA GELDİ:''İHTİYACIMIZ, MİLLİ BİRLİK VE YURTSEVERLİK''

24 Mayıs devrimini takiben Cumhurbaşkanı Albay Assimi Goita, yönünü Fransa’ya dönmedi, halk örgütleriyle tek tek buluştu.

Goita, 29 Mayıs günü genel grevde olan Mali İşçi Sendikalarının yöneticileriyle buluştu. Goita, ''Vatanın birliğini ve ekonomik sosyal refahı sağlamak sadece askerlerin işi değil. Sendikalarımızın öne çıkmasını ve istikrara katkı sunmasını bekliyoruz'' dedi. Sendikalar, genel grevi askıya alarak, bu süreçte üzerlerine düşeni yapacaklarını söylediler.

Aynı gün ve devam eden günlerde, kadın ve gençlik örgütleriyle ardından medya temsilcileri, iş adamları ve dini önderlerle ayrı ayrı bir araya geldi.

Goita’nın mesajı aynıydı: ''Önümüzde büyük sorunlar var. Halkımızın beklentileri büyük. Hepinizden vatanseverlik sözü bekliyoruz. Mali'nin istikrarı için birlik olmalı, farklılıklarımızın üstesinden gelmeliyiz.”

GENÇLİĞE VATANSEVERLİK VE FEDAİLİK ÇAĞRISI

Goita, gençlik temsilcilerine, “Vatanımıza yönelik manipülasyonlara seyirci kalmayınız” uyarısını yaptı, “Sizden vatanseverlik ve fedailik bekliyoruz. Ölümü göze alarak vatanı savunmanızı istiyoruz. Tek ihtiyacımız bu” çağrısını yaptı.

Biden ve Stoltenberg arasında NATO Zirvesi öncesi kritik görüşme Dünya Kanada'da bir saldırgan Müslüman aileyi hedef aldı Dünya Atmosferdeki karbondioksit oranı en yüksek seviyesine ulaştı Dünya Suriye'den Fransa ve Hollanda'ya kınama Dünya