Onbeşliler 100 yıldır vatan savunmasında!
Çanakkale’nin yolları 100 yıldır olduğu gibi hala vatan ve hürriyet kokuyor. Böyle kokmasının nedeni Anasının vatana kurban olsun diye kafasına kına yakarak cepheye yolladığı Kınalı Ali’nin bu topraklarda yürümesidir. 17 yaşındaki İvrindili Ali Çavuş 5 yıldır savaşlar yüzünden göremediği babasının, kendisinden bir ilerideki cephede olduğunu öğrenir, ancak öğrendiği zamanda 7 bin askerle birlikte şehit olmuştur babası. Ali Çavuş’un babasını aradığı topraklara basıyoruz.O topraklardan yükselen havayı 100 yıl önce ciğerlerine dolduran gençlik yeniden siperlerde.
Madalyonun Arka Yüzü
AKP’nin temsilcileri halktan uzak bir şekilde Çanakkale zaferini “kutladı”. AKP’nin kendi şovunu yapabilmesi için tüm hazırlıklar tamamdı. Geriye yapılacak tek şey halkın tepkisinden kaçınmak ve onlardan olabildiğince uzak durmaktı. Önce Gelibolu yarımadasına ulaşımları engelledi. Ardından kuzey hattından ulaşımı sağlayabilen on binlerce insan araçlarında saatlerce bekletildi. Yurdun dört bir yanından gelen halkın, şehitleriyle kucaklaşmasını engellemeye kalktılar. Bu madalyonun bir yüzüydü.
Madalyonun Ön Yüzü
Zaferi kutlamak için Çanakkale’ye on binlerce genç geldi. Türk gençliği önce Vali’nin yasağını kaldırttı. Ardından Ahmet Davutoğlu’nun tüm engellemelerine rağmen şehitlik abidesine ulaştı. Düşmanla yaşıt olmayan ancak yüreği, yenilmez armadaları denizin dibine batıran, dağları deviren, tarih yazan on beşliler 100 yıl önce olduğu gibi yeniden siperdeydi… Daha lisede, 14 yaşındayken, 1898 Türk-Yunan savaşı çıktığında içi içine sığmayan, kendi ifadesiyle “gençliğimin en heyecanlı günlerini yaşıyorum, küçük yaşıma bakmadan gönüllü olarak cepheye koşmak arzusuyla yanıp tutuşuyordum” diyenliseli Mustafa Kemal yine siperdeydi.
Tarih, yapay maskaralıkları arasında halktan kopuk Çanakkale ruhundan uzak zoraki törenleri değil, 100 yıl sonra yeniden 57. Alayın yolundan yürüyen on binleri kayda geçecektir.
100 yıl sonra dosta düşmana yeniden hatırlatıyoruz:
Umuttur Çanakkale; siperlerin içinde mermi yağmurundan görülmeyen gökyüzünün mavilikleri yeniden seyredebilme umududur.
Kararlılıktır Çanakkale; dünyanın en güçlü donanmasını yerlebir eden, imkânsızlıklardanmucizeler yaratan kararlılıktır.
Disiplindir Çanakkale; bomba şimşekleri inerken siperlerin tepesine ölmeyi emir kabul eden, disiplindir.
Aşktır Çanakkale;Uğrunda ölenlerin vatan aşkıdır.
Cesarettir Çanakkale; iki siper arası 3 metre olan yerlerde, siperlerin boş kalmaması için 2 dakika içinde ölen askerin yerini alma cesaretidir.
Dövüşmektir Çanakkale; nereli olduklarını bile bilmeden omuz omuza düşmana karşı dövüşebilmektir.
Feda etmektir Çanakkale; Anasının vatana kurban olsun diye kafasına kına yakarak cepheye yolladığı Ali’yi feda etmektir.
Yasakları çiğnemektir Çanakkale;zorbaların zulüm çarkını kırmaktır.
100 yıl önce yazılmaya başlanan destandır Çanakkale... Ancak o destan bitmedi. Yazmaya devam edeceğiz. 15’liler yeniden doldurduysa siperleri, yüzlerce liseden koşup geldiyse yeniden Çanakkale’ye, zafer kazanmadan oturmayacak. Muhtaç olduğumuz kudret 100 yıl önce yazılmaya başlanan Çanakkale destanında mevcuttur.
BORA ÇELİK
TLB GENEL BAŞKANI