Sanayici Akşahin'in özel banka isyanı: Özel bankaların tutumunu tasvip etmiyoruz

İstanbul Sanayi Odası 19. Meslek Komitesi Başkan Yardımcısı Turgay Akşahin koronavirüsün sanayiye etkilerini aktardı.

Tekstil sektörü için ciddi önlemler alınması gerektiğini söyleyen Akşahin, “Bu süreçte tekstil sektörü büyük yara aldı, bu anlamda finans kuruluşları da bu salgın ile birlikte maalesef iyi bir sınav vermedi. Önümüzdeki dönem sıkıntılı ödenmesi gereken çekler , senetler var. Hazır giyim siparişleri de mamul, yarı mamul anlamında iptal oldu, önümüzdeki dönemde sektöre yönelik ciddi tedbirler alınması şart. Çin’de koronavirüs çıktığı zaman Ticaret Bakanlığı başta olmak üzere bizim iş dünyasında da Çin’deki koronavirüsün bize faydalı olacağını ve müşterilerin Türkiye’ye yöneleceği yönünde bir algı oluşturmaya çalıştılar. Bizim insanımızda böyle bir algının karşısında hemen yatırıma giriyor, neyle giriyor: borçla, krediyle giriyor. Biz bunu uğramamıza rağmen 3-4 ay öncesinde binlerce adet triko örgü makinası girdi Türkiye’ye. Bunların hepsi şu anda borçlu. Burada kim? Bizi yönlendirmesi gereken ilgili bakanlık, ilgili meslek örgütümüz değil mi.“ ifadelerini kullandı.

Sanayicilerin devletten taleplerini dile getiren Akşahin , “Biz ülkemiz için üretmeye devam etmek istiyoruz, hibe istemiyoruz, gerekli finansmanın sağlanmasını istiyoruz. Biz özel bankaların tutumunu da kesinlikle tasvip etmiyoruz faizler yüzde 20’lerde dolanıyor. Çalışma ve Maliye Bakanlığı’ndan çek ve senet ödemeleri konusunda ortak bir çalışma yapılmasını istiyoruz. Bordrolu çalışanlara verilecek destek konusunda net olunmasını istiyoruz. Bundan sonra istihdama yapılacak olan katkıda hibe yerine uzun vadeli finansman sağlanması gerekiyor. Sadece tekstil sektörü için değil her türlü üretim için ne gerekiyorsa onun yapılması lazım. Devlet hibe vermeyecek, destek verecek ve geri ödemesini de isteyecek.” ifadelerini kullandı.

Salgın sonrası küresel ekonominin nasıl şekilleneceğini değerlendiren Ekonomist Hakan Topkurulu, “Ekonomide büyümemi olacak yoksa küçülmeye mi gidilecek bunu bilmek için çarkların dönebiliyor olması lazım ya da en azından döneceği süreci kestirmek lazım ki ona göre karar verebilesiniz. Ama en son dünya ekonomisinin yüzde 3 küçüleceği söyleniyor, umarım daha çok olmaz. Ben daha büyük olacağını tahmin ediyorum. 2020’de bir kriz bekleniyordu zaten Koronavirüs bu krizin çıkmasına vesile oldu.” ifadelerini kullandı.

Topkurulu düşman uyumuyor ifadelerini kullanarak, “Atlantik’te doların, euronun önümüzdeki dönemde rezerv para özelliğini kaybetme olasılığının çok kuvvetli olduğunu biliyorlardı. ABD-Petro dolarına dayalı sistem çöküş aşamasında, bitiyor. Onun yerine yeni bir sistemin ayak sesleri yükseliyor. Merkez bankasında dolarımız yok ama 30 milyar dolarlık altınımız var. Onun için biz ülke olarak çok daha iyi yerlere geleceğiz.” dedi.

Kamu bankaları bugün cephedeki Mehmetçiktir diyen Topkurulu, "Merkez Bankası, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu, özel bankaların çalışmayan şubelerini, sanayiciye ve tüccara kobilerimize destek olması için geçici süreliğine kamu bankalarına tahsis edilmesi gerek. Kamu bankaları neredeyse 24 saat hizmet veriyor, kınadığım için değil özel banka çalışanları 1 hafta geliyor 1 hafta gelmiyor, yarım gün çalışabiliyorlar, tabi keşke herkes böyle çalışabilse ama maalesef böyle bir günde değiliz. Kamu bankaları bugün cephedeki Mehmetçik, sağlık çalışanları gibi görev yapıyorlar. Para ekonominin hücrelerine besin taşır, bir nevi kan görevi görür, siz o kanı keserseniz hücreleri öldürürsünüz. Onun için kamu bankaları iyi ki varlar ve sonsuz akalar kamu bankacılığı devam edecek ve büyüyecek." ifadelerini kullandı.

ulusal.com.tr