Adalet Bakanı Bozdağ'dan büyükelçilere sert tepki
Adalet Bakanı Bozdağ, "Dün HDP'nin grup toplantısına bazı ülkelerin büyükelçileri giderek, bu saygısızlığı yaptılar. Türkiye'nin içişlerine, yargısına müdahaleye cüret ettiler. Hiç kimse, ne CHP Genel Başkanı, ne başka bir parti, ne de Avrupa Birliği üyesi ülkelerin büyükelçileri, ne de bir başkası Türk yargısına emir ve talimat veremez, tavsiye ve telkinde bulunamaz. Türkiye'nin yargısı AB üyesi ülkelerin yargıları gibi bağımsız ve tarafsız bir yargıdır. Dışarıdan hiçbir müdahaleye açık değildir." dedi.
Ayrıca, Bozdağ, "Türkiye'nin aleyhine kim çalışıyorsa, Almanya'nın doğal müttefiki. Türkiye'nin aleyhine kim çalışıyorsa, Avrupa Birliği ülkelerine bakıyorsunuz bazı ülkelerinin doğal müttefiki. Ona her türlü korumayı veriyorlar, saraylarda ağırlıyorlar, cumhurbaşkanları kabul ediyor. Bunun mesajı şudur; Sizin aleyhinize kim çalışıyorsa bizim başımızın üzerinde yeri vardır. Cumhurbaşkanı dahil bizde en üst düzeyde kabul görür" dedi.
Bozdağ şunları söyledi:
Şu anda HDP'den 15 milletvekiliyle ilgili işlem yapılmış durumda. Bir milletvekili de gelip ifadesini vermiş geçmişte. Ama geri kalan milletvekilleri çağrı yapıldığı halde onlar henüz ifade vermeye gitmemişlerdir. Onlara da çağrıda bulunuyorum, lütfen gidin savcılara veya mahkeme çağırdıysa mahkemeye ifade verin, onların sorularını cevaplandırın. Şu anda gitmeyen bütün milletvekillerini, parti farkı gözetmeksizin herkesi ben ifadelerini vermeye çağırıyorum
(CHP'nin Parti Meclisi bildirisi) CHP'nin Sayın Genel Başkanı ve sözcülerinin açıklamalarıyla HDP'nin açıklamaları arasında, Kandil'in açıklamaları arasında, açıklayanlar dışında bir fark var mı? CHP, kendisine oy verenlerin sözcülüğünü mü yapıyor yoksa PKK'nın sözcülüğünü mü yapıyor? Atatürk'ün koyduğu istikamette mi siyaset yapıyor, yoksa FETÖ'nün koyduğu istikamette mi siyaset yapıyor? Milletin belirlediği ilkeler doğrultusunda mı yoluna yürüyor, yoksa baktığınızda Türkiye'ye zarar veren, aynen AB ülkesi büyükelçilerinin yaptığı gibi Türkiye'ye kim zarar veriyorsa onların yanında, arkasında, önünde mi durmuştur?
Sayın Kılıçdaroğlu'nun yapmış olduğu bildiri... Ben baktığım zaman bu bildiriyi PKK mı hazırladı, yoksa FETÖ-PKK işbirliği ile mi hazırlandı, yoksa üçü beraber mi, CHP beraber oturup mu hazırladı anlamış değilim. Onların söylediklerini dile getiriyor. Bir nevi onların dediklerini yapıyor. Yargıya da talimat veriyor, 'şunu şunu derhal yapın, yerine getirin'. Türk yargısını CHP'nin emir eri zannediyor.
Avrupa Birliği uzunca bir zamandır Türkiye'nin aleyhine olan her türlü işe biraz daha sıcak bakıyor. Baktığımızda verdiği kararlarda da onu görüyoruz. Türkiye'de hiç mi olumlu, güzel şeyler olmuyor? Buna dair bakıyorsunuz raporlarında, başka yerlerde değerlendirme yapmıyorlar, yer vermiyorlar