Ameliyattan çıkmadan duymaya başladı
Antalya'da 15 yıldır işitme kaybı yaşayan Aysun Elikara Yalçın (48), lokal anestezi ile gerçekleştirilen ameliyat sırasında duymaya başladı.
Antalya'da televizyon haber programcısı Aysun Elikara Yalçın'ın işitme oranı, otoskleroz (iç kulak kireçlenmesi) hastalığı nedeniyle 15 yılda yüzde 20'ye kadar düştü. Konuşulanları sadece uğultu şeklinde duyan, kelimeleri anlayamayan Yalçın, Atatürk Devlet Hastanesi'nde Doç. Dr. Erdem Atalay Çetinkaya'ya başvurdu. Önce sol kulağından ameliyat olan Yalçın, bir hafta önce de sağ kulağından operasyon geçirdi. Kulağında kireçlenen üzengi kemiğinin tabanı çıkarılarak yerine tefal protez takılan Yalçın, lokal anestezi ile gerçekleştirilen ameliyat sırasında doktorunun sözlerini doğru olarak duyup tekrarladı. Ameliyat sonuna doğru duymaya başladığı sesler karşısında şaşkınlık yaşayan ve doktorunun kendisiyle mikrofonla konuştuğunu sanan Yalçın, daha ameliyathaneden çıkmadan duyabilmenin mutluluğunu yaşadı.
DOKTOR MİKROFONLA KONUŞUYOR SANDIM
İşitmenin son derece önemli olduğunu belirten Aysun Elikara Yalçın, “İşitme azalınca, insan hayattan kopuyor. çünkü konuşulanları anlayamıyor. Moral son derece bozuluyor. Ben hastalığımın kireçlenme olduğunu öğrendiğim zaman, ilaçla açılır diye düşünmüştüm, ama ameliyat olmam gerekti" diye konuştu. Çok hassas bir ameliyat olduğunu söyleyen Yalçın, “Bu ameliyatların ehil ellerde yapılması gerekiyormuş. Doktoruma çok teşekkür ediyorum" dedi. Yalçın, ameliyatın lokal anestezi ile yapıldığını belirterek, “Çünkü ameliyat sırasında doktorun hasta ile konuşması gerekiyormuş işitme düzeyini ölçmek için. Benim ameliyatımın sonlarına doğru sesler yüksek gelmeye başlayınca, doktorumun mikrofonla konuştuğunu sandım. Kulağım sanki bir anda açıldı. Yeniden rahatlıkla duyabildiğim için çok mutluyum" diye konuştu.
KADINLARDA DAHA SIK GÖRÜLÜYOR
Doç.Dr. Erdem Atalay Çetinkaya, otoskleroz hastalığının kulaktaki üzengi kemiğinin kireçlenmesi olduğunu belirterek, “Orta kulakta örs, üzengi, çekiç kemikleri, sesi ileten yapıdır. Üzengi kemiği iç kulak salyangozuna sesin mekanik iletimini sağlayan önemli bir kemikçiktir. Bu kemik kireçlendiği takdirde, hastalarda işitme kaybı, baş dönmesi, çınlama şikayetleri olur ve hastanın yaşam konforu azalır" dedi. Normalde vücuttaki iskelet kemiğinin 10 yılda bir tıpkı cilt gibi kendini yenilediğini kaydeden Doç.Dr. Çetinkaya, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Fakat üzengi kemiğinin çevresi salyangoza oturan bölgenin, doğumdan itibaren kendini yenilememesi gerekiyor. Otoskleroz hastalığında bu bölgede bir yıkım oluyor ve vücut bunu tamir etmek için tekrar onarım yapmaya çalışıyor. Bu sırada da çok hassas olan ve titreşimleri algılaması gereken üzengi kemiğinin tabanı da iç kulak salyangozuna yapışıyor. Dolayısıyla ses dalgaları geliyor ve o titreşimi iç kulak salyangozundaki sıvılara dalgalanma hareketini yaptıramıyor. Bu da işitme kaybı olarak karşımıza çıkıyor."
Beyaz ırk hastalığı olan otosklerozun mikroskobik düzeyde kadınlarda yaklaşık yüzde 8, erkeklerde ise yüzde 3 oranında görüldüğünü, bu kişilerin onda birinin tedaviyi gerektirecek düzeyde olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Çetinkaya, tedavi yöntemlerini ise, “Otoskleroz hastasını rahatsız olacak düzeye gelene kadar takip edebiliriz. Erken yaşlarda ilaç tedavisi seçeneği ile süreci geciktirebiliriz veya cerrahi seçenekle birlikte işitme cihazı kullanabiliriz" diye konuştu.
'BU AMELİYATLAR EHİL ELLERDE YAPILIRSA YÜZ GÜLDÜRÜCÜDÜR'
Aysun Elikara Yalçın'da kireçlenen bölgenin üzengi kemiğinin tabanı olduğu ve iç kulağa çok fazla yayılmadığı için kireçli bölgeyi çıkarıp yerine teflon protez taktığını anlatan Doç. Dr. Çetinkaya, şunları ifade etti:
“Bu ameliyatlar çok yüz güldürücüdür ama hassas ameliyatlardır. Ehil ellerde yapılması gerekir. Doğru teşhis konulup, doğru şekilde yapılırsa başarı oranı yüksektir. Aysun Hanım gibi işitme kaybı artmış hastalar, bu ameliyat sayesinde duyması artarak belki de hayatı boyunca işitme cihazı kullanmayacak şekilde yaşamını sürdürebilir. Bu ameliyatlar yaklaşık 45 dakikalık lokal anesteziyle yapılan ameliyatlardır. Genel anestezi ile de yapılabilir. Ameliyat sonrası bazı kısıtlamalar var. Örneğin ıkınma olmayacak, basınçlı hareketler yapılmayacak. Uçak yolculuğu, dalma, uzun süreli ağır kaldırma yasak."
Otoskleroz ameliyatında takılan tefal protezin hastalığı önleme özelliği olmadığını da sözlerine ekleyen Doç. Dr. Çetinkaya, “Tıpkı miyop olan birinin gözlük takması gibi. Gözlük takılınca miyop düzelmiyor, ama mercek sayesinde doğru görme oluyor. Protez de böyle. Otoskleroz vücudun bir hastalığı. Bizim yaptığımız işitme hasarını düzeltip günlük konforunu sağlamak" dedi.