Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek: Kazanan Avrupa'nın özgürlük geleneğidir
Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi 2. Dairesi'nin 17 Aralık 2013 günlü ve AİHM Büyük Dairesi'nin 15 Ekim 2015 günlü “Perinçek-İsviçre Davası” kararları yanında, İsviçre Federal Mahkemesi'nin Perinçek hakkındaki mahkumiyet hükmünü kaldıran 25 Ağustos 2016 tarihli kararını değerlendirdi.
Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, bugün İsviçre'nin Zürich şehrinde Türkiye Cumhuriyeti Başkonsolosluğu'nun Atatürk Salonu'nda, İsviçre ve Avrupa kamuoyuna seslenen bir basın toplantısı yaptı.
Doğu Perinçek, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi 2. Dairesi'nin 17 Aralık 2013 günlü ve AİHM Büyük Dairesi'nin 15 Ekim 2015 günlü “Perinçek-İsviçre Davası” kararları yanında, İsviçre Federal Mahkemesi'nin Perinçek hakkındaki mahkumiyet hükmünü kaldıran 25 Ağustos 2016 tarihli kararını değerlendirdi.
Özellikle bu kararların İsviçre Yasama faaliyeti açısından sonuçlarına değindi.
Doğu Perinçek'in önce Almanca ve daha sonra Türkçe olarak yaptığı basın açıklamasının Türkçe metni şu şekilde:
İsviçre ve Avrupa Basınının Değerli Temsilcileri,
Öncelikle Türkiye Cumhuriyeti'nin Zürih Başkonsolosluğu'na, bize burada basın açıklaması yapma olanağı verdiği için teşekkür ederiz.
Değerli Basın Mensupları,
Arkada kalan 11 yılda birbirimizi tanımış olduk. Bu uzun sürecin sonunda şimdi hepimizin paylaştığı bir konumda buluşmuş bulunuyoruz. Avrupa'nın Özgürlük Geleneği, özel olarak Düşünceyi Açıklama Özgürlüğü kazanmıştır. Bu kazanım, en son İsviçre Federal Mahkemesi'nin Perinçek hakkındaki mahkumiyet hükmünü kaldıran kesin hükmüyle de tescil edilmiştir. Bu, hepimizin ortak başarısıdır.
AİHM 2. Dairesi, AİHM Büyük Dairesi ve İsviçre Federal Mahkemesi, bağlayıcı kararlarıyla özetle şu saptamalarda bulunmuşlardır:
Soykırım, bir suçtur.
Soykırım suçu, Birleşmiş Milletler'in 1948 Soykırım Sözleşmesinde açıkça tanımlanmıştır.
Soykırım suçunun varlığına yalnızca yetkili mahkemeler karar verebilir. Bu mahkemeler, suçun işlendiği ülkenin yetkili mahkemesi veya Lahey'deki Uluslararası Ceza Mahkemesi'dir.
1915 olaylarında soykırım suçu işlendiği konusunda bir mahkeme hükmü yoktur.
1915 olayları, Holocaust diye anılan Yahudi Soykırımı ile aynı sınıflama içine girmez. Çünkü Yahudi Soykırımının varlığı yargı kararıyla saptanmıştır.
Yukarda anılan Yüksek Mahkeme kararları, düşünceyi açıklama özgürlüğünü güvence altına almanın ötesinde, 1915 olaylarının hukuken soykırım olarak değerlendirilemeyeceğini de dolaylı olarak belirlemişlerdir.
Doğu Perinçek, “Ermeni soykırımı, emperyalist bir yalandır” ifadesini ısrarla kullanarak, Ermenileri incitmemeye dikkat etmiş, dolayısıyla nefret söyleminde bulunmamıştır.
Burada bir kez daha vurgulayalım: Bu yedi nokta, AİHM ve İsviçre Federal Mahkemesi kararlarının özetini yansıtmaktadır. Bu kararlarla oluşan uluslararası yargı içtihadı, artık akademik çevrelerde de kabul görmektedir. Yüksek mahkeme kararları sayesinde akademik düzlemde de bir görüş birliği gelişmektedir. Zürih ve Fribourg üniversiteleri başta olmak üzere İsviçre üniversitelerinde, Augsburg, Frankfurt Viadrina, Bonn ve Dresden gibi Almanya üniversitelerinde, Paris ve Champaigne gibi Fransa üniversitelerinde ve Avrupa'nın başka akademik çevrelerinde, Perinçek-İsviçre Davası üzerine doktora dersleri verilmekte, seminerler yapılmakta, aydınlatıcı çalışmalar üretilmekte ve yayımlanmaktadır. Bu çalışmalarda mahkeme içtihatları üzerine olumlu değerlendirmeler yapılmaktadır.
Değerli Dostlar,
Artık siyasal görevleri yerine getirme zamanıdır.
Bu bağlamda İsviçre'de Hukuk Devletinin başarısı için gündeme getirilen girişimi selamlıyoruz. İsviçre Millî Meclisi Üyesi, Cenevre Milletvekili Sayın Yves Nidegger ve arkadaşlarının önergeleri, yaşadığımız sürece olumlu katkıda bulunmaktadır. Sayın Nidegger ve arkadaşları, AİHM'nin Perinçek-İsviçre Davası kararına göndermede bulunarak, Millet Meclisi'ne İsviçre Ceza Kanunu 261. madde 4. fıkrasının kaldırılmasını veya değiştirilmesini önermektedirler. Bu öneriye göre:
“Soykırım ifadesi bütünüyle çıkartılmalı ya da aşağıdaki biçimde düzeltilmelidir: 'Yetkili Uluslararası Yüksek Mahkeme kararıyla hükme bağlanan soykırım eylemi cezalandırılır.'”
Böylece İsviçre'de hiçbir mahkeme “soykırımın inkârı” suçunun işlendiği konusunda keyfî kararlar veremeyecektir. 1915 olayları konusunda “soykırım” hükmü bulunmadığı için, artık “Ermeni soykırımını inkâr” iddiasıyla hiç kimse suçlanamayacaktır.
Değerli Dostlar,
Bütün bu süreç kanıtlamıştır ki , İsviçre Millî Meclisi tarafından 16 Aralık 2003 günü alınan kararın hukukî temeli yoktur. O karar, hatırlanacağı üzere, Ermeni Soykırımını tanımıştı.
Belirtilen Meclis Kararı, Birleşmiş Milletler'in 1948 Soykırım Sözleşmesiyle çelişmektedir. Çünkü Sözleşmeye göre, Soykırım suçunun varlığı konusunda parlamentolar karar veremez, yalnız yetkili mahkeme karar verebilir.
Öte yandan o karar, İsviçre ile Türkiye arasındaki geleneksel dostluğa gölge düşürmektedir.
Sayın Bayanlar ve Baylar,
AİHM kararları ve İsviçre Federal Mahkemesi kararıyla kazandığımız başarı, hepimizindir. Bu hukukî başarı, gerçeğe bağlı ve aydınlanmış Avrupalıların hepsinin başarısıdır.
Avrupa'nın İnsan Hakları mirası yaşıyor ve yürürlüktedir.
Bu vesileyle dostumuz İsviçre halkına mutlu bir yıl ve İsviçre-Türkiye dostluğunda yeni başarılar dileriz.
ulusalkanal.com.tr