"Hürriyet'ten haklarımızı alacağız"

İşten çıkarıldıktan yaklaşık bir hafta sonra; 30 ve 31 Ekim tarihlerinde kendilerine noter yoluyla haber verildi. Onlar iş yerinde çalışırken tebligatlar evlerine gönderildi, anne-babalarına, eşlerine, çocuklarına teslim edildi. Bu gazetecilerin kullanmayı seçtikleri hak, uluslararası sözleşmelerle de koruma altında bulunan sendikalı olma, işverenle toplu sözleşme yapma hakkıydı. Sendikal hak talebi, günümüz dünyasında evrensel insan hakları rejiminin asgari koşuludur.

46 gazetecinin anayasal hakkını kullanması, işveren tarafından engellenmiş, yasal hakları verilmemiştir. Bu nedenle kendileriyle beraber aileleri de mağdur edilmiştir. Haklarını almak için başlattığımız ve yaklaşık iki aydır sürdürdüğümüz iyi niyetli tüm çabalarımız karşılıksız bırakılmıştır.

Bu tutum, ister anayasa ister emek isterse işletme gözüyle bakın hiçbir şekilde kabul edilemez bir durumdur. Hürriyet Gazetesi bir vakitler “amiral gemisi” olarak kabul görmüşse, bu, gazeteyi kendi elleriyle yükselten gazeteciler sayesinde olmuştur.

Ömrünün yarısını Hürriyet’te geçirenlerden gazeteciliğe Hürriyet’te başlayanlara kadar aileleriyle birlikte yüzlerce kişi mağdur edilmiştir.

Özetle işveren, defalarca hukuku çiğnemiştir.

Anayasal haklarını kullanan gazetecileri engelleyerek çiğnemiştir.

Haksız sebeple işten atarak çiğnemiştir.

İşçilerin hakkı olan kıdem ve ihbar tazminatlarını vermeyerek çiğnemiştir.

46 gazetecinin haklarını almak için başlattığımız arabuluculuk sürecinin karşılıksız bırakıldığını kamuoyuna duyuruyoruz. İşten çıkartılan arkadaşlarımızın işe iadeleri de dahil olmak üzere tüm haklarını alabilmeleri için sendikamız görev başındadır. Avukatlarımız dün itibariyle işe iade davalarını açmıştır. Arkadaşlarımızın tüm haklarını kuruşu kuruşuna almaya kararlıyız.

Medya sahipleri bilmelidir ki Türkiye Gazeteciler Sendikası, bu hukuksuzlukların hiçbirine göz yummayacaktır. Haksızlığa uğrayan arkadaşlarımız bütün haklarına kavuşacaklardır.

Hürriyet Gazetesi’ni Hürriyet yapanlar gazetecilerdir. Gazeteleri yönetenler Anayasanın tüm çalışanlara tanıdığı sendika hakkına saygı duymak, gazetecilerin emeklerine saygı duymak zorundalar.

Medya sektöründe orman kanunları sona erecek, sendikalı, toplu iş sözleşmeli bir çalışma düzenini Türkiye Gazeteciler Sendikası kuracaktır.