Konya Ovası'nda mısır hasadı yüz güldürüyor
Türkiye'nin hububat üretimin önemli bölümünün karşılandığı Konya Ovası'nda 650 bin dekar alanda ekimi yapılan mısır, verimi ve fiyatıyla çiftçinin yüzünü güldürdü.
"Türkiye'nin tahıl ambarı" olarak nitelendirilen Konya'da 650 bin dekar alanda üretimi yapılan mısır, verim ve fiyatıyla çiftçinin yüzünü güldürüyor.
Dünyada tarımsal faaliyetlere uygunluk açısından en önemli ovalardan biri konumundaki Konya Ovası'nda çiftçi, sezonun son ürünü arasında gösterilen mısırın hasadını gerçekleştiriyor.
Ovada buğdaydan sonra en çok üretimi gerçekleştirilen mısır hem verimi hem de fiyatıyla üreticiyi memnun ediyor. Hasadı yapıldıktan sonra kamyonlarla Konya Ticaret Borsası'na (KTB) getirilen mısır, ekim alanlarının artmasının yanı sıra fiyatı ve verimiyle ova çiftçisinin yüzünü güldürüyor.
Bir milyon ton rekolte bekleniyor
Bu yıl ülke geneli 5,9 milyon ton tahmin edilen rekoltenin 1 milyonunun Konya'dan karşılanması öngörülüyor.
KTB Başkanı Hüseyin Çevik, AA muhabirine yaptığı açıklamada, mısırda bu yıl rekoltenin ülke genelinde düşmesine rağmen Konya'da arttığını söyledi.
Elde edilen ürünün kalitesi ve fiyatların çiftçiyi sevindirdiğini aktaran Çevik, mısırın Türkiye'de buğday ve arpadan sonra en çok yetiştirilen tahıl ürünü olduğunun altını çizdi.
Çevik, mısırın dünyada ise 1 milyar tonu aşan üretimiyle en çok yetiştirilen ürün olduğuna dikkati çekerek, bunun yüzde 60'ının yem üretiminde kullanıldığını dile getirdi.
Tüketimi giderek artıyor
Üretim ve verim değeri açısından mısırın gelecekte daha çok önem kazanacağını anlatan Çevik, "Son bir yıl içinde ekim alanlarındaki artış oranı yüzde 14,6, üretim miktarındaki artış oranı ise yüzde 52,3'tür. Son yıllarda hayvansal besin ağırlıklı beslenme ve biyoetanolün de içerisinde bulunduğu endüstriyel ihtiyaç dolayısıyla mısır tüketimi giderek artmaktadır." diye konuştu.
Çevik, Türkiye'nin 2001'de 2,2 milyon ton olan mısır üretiminin 2016'da 6,4 milyon tona çıktığını belirterek, bu yıl ise Ege ve Akdeniz bölgesinde pamuk üretiminin yaygınlaşmasına bağlı olarak 5,9 milyon tona düştüğünü ifade etti.
Son yıllar ortalamasına göre üretimdeki artışta, damlama sulama sistemlerinin yaygınlaşması, verilen destekler ile su ve gübrenin etkin kullanımın katkısına işaret eden Çevik, bunda üreticilerin bilinçlenmesi ve teknoloji kullanımının artmasının da etkili olduğunu vurguladı.