Meksika Dışişleri Bakan Yardımcısı Peralta: Türk kadınları ile birçok ortak çıkarımızı paylaştığımızı düşünüyorum
Meksika Dışişleri Bakan Yardımcısı Martha Delgado Peralta, Türkiye'de kadınların siyaset, özel sektör ve STK'ların farklı düzeylerinde karar alma süreçlerine katılım oranının iyi olduğunu belirterek, "Türk hükümetinin cinsiyet eşitliğini hızlandırmak için yaptığı düzenlemelerden öğrenecek çok şeyimiz var." dedi.
AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Martha Delgado Peralta, Meksika hükümetinin iklim değişikliğiyle ilgili ciddi adımlar attığını, Sera Gazı Emisyonu Anlaşması'nı da 2015 yılında imzaladıklarını anlattı. İklim değişikliğinin ülkeler için etkilerini azaltmaya yönelik tüm ulusal taahhütlerin detaylı ve yeterli olmadığını belirten Peralta, "Şu anda, küresel ısınmanın 1,5 derecenin üzerine çıkmaması için tarafların anlaşma yapma istekliliğini artırmaya çalışıyoruz. Günün sonunda, bu sıcaklık her geçen gün daha da yükseliyor. Sera gazı emisyonlarımızı azaltmak için elimizden gelen tüm çabayı göstermezsek, bu durum tam bir krize dönüşecek." ifadelerini kullandı.
Paris Anlaşması'na imza atan tarafların, bu anlaşmanın hükümlerini yerine getirmek zorunda olduğunu kaydeden Peralta, her ülkenin kendi sorumlulukları ve ulusal çapta taahhütleri olduğuna işaret etti.
Bu konunun aciliyeti yeterince kavranamaz ve uygun şekilde faaliyet ortaya konmazsa ciddi sonuçlar yaşanacağını vurgulayan Peralta, "Meksika, elektrikli ulaşım stratejisini bu yıl başlatacak. Bu da iklim değişikliği için atacağımız çok önemli bir adım. Bu kapsamda aynı zamanda ülke için yeni bir elektrikli ulaşım, mobilite adaptasyon programını da başlatıyoruz. Son olarak, sera gazının ulusal düzeydeki emisyonlarını azaltmak için daha önce belirlemiş olduğumuz stratejilerimizi gözden geçiriyoruz. Ayrıca yerel yönetimlerin ulaşım, atık yönetimi, su dağıtımı gibi alanlarda iyileştirmeye ve gelişime katkısını da dikkate alıyoruz." diye konuştu.
İklim değişikliğine karşı cinsiyet odaklı program
Peralta, Meksika'nın uluslararası alanda feminist bir dış politika izlediğini, bu tutumun iklim değişikliğine de cinsiyet perspektifiyle yaklaşmayı içerdiğini dile getirdi.
Madrid'teki Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı'nda Meksika'nın iklim değişikliğine dair yeni bir cinsiyet odaklı programın benimsenmesi için çaba sarf ettiğini aktaran Peralta, şöyle devam etti:
"Bu çabamızla diğer feminist dış politika yürüten ülkelerin aksine başarılı bir sonuç elde ettik. Meksika olarak gelişmekte olan ve gelişmiş ülkelerdeki politikaları ve tüm farklı yaklaşımları inceledik. Sonuçta gelişmekte olan bir ülkeyiz. Bu nedenle bu politikaların bazı yaklaşımlarını benimsiyoruz. Her şeyden önce kendi dış politikamızı, tüm boyutlarda gerçekten zenginleştirmeye çalışıyoruz. İlk olarak dışişleri bakanlığında kadınların bakanlığa katılımını artırmayı hedefleyen bir iç politika uygulamaya başladık. Burada iş gücüne katılım sadece dışişlerinde çalışma ile sınırlı kalmamalı. Kadınların yurt dışında çalışmaları için de çeşitli programlar yürütüyoruz. Ayrıca kadına şiddetle mücadele konusunda çalışmalarımız var."
Peralta, yurt dışında çalışan Meksikalı kadınların haklarının korunması için de politikalar geliştirmeye çalıştıklarını anlattı.
Sadece elçiliklerde çalışan kadınlar değil, cinsiyet eşitsizliği nedeniyle gerçekten zor durumlarla karşı karşıya kalan yurt dışında çalışan tüm Meksikalı kadınların korunmaları gerektiğini belirten Peralta, "Meksika, toplumsal cinsiyet eşitliği ile ilgili tüm çok taraflı forumları kapsayan çok ilginç bir strateji uyguluyor." dedi.
"Cinsiyet eşitsizliğiyle mücadelede kurumsallaşma büyük önem arz ediyor"
Mayıs 2020'de, Pekin Platformu'nu gözden geçirmek için Cinsiyet Eşitliği Forumu'na ev sahipliği yapacaklarını dile getiren Peralta, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ülkenizde cinsiyet eşitliğini sağlamak için gerçekten iyi adımlar attığınızı belirtmeliyim. Bildiğim kadarıyla Türkiye'de kadınların siyaset, özel sektör ve STK'ların farklı düzeylerinde karar alma süreçlerine katılım oranı iyi. Türk hükümetinin cinsiyet eşitliğini hızlandırmak için yaptığı düzenlemelerden öğrenecek çok şeyimiz var. Cinsiyet eşitsizliğini aşmak için her ülke benzer zorlukları yaşadı ve yaşıyor ama şu an Meksika'da Kongrenin, Senatonun, Cumhurbaşkanı kabinesinin yarısına sahibiz. Yine de cinsiyet eşitliğini sağlamaya yönelik tüm bu önlemleri kurumsallaştırmak ve kadınların da erkekler gibi kamu düzeninde var olabilmesini sağlayan çeşitli stratejiler ve önlemler geliştirmek gerekiyor. Cinsiyet eşitsizliğiyle mücadele ajandasının devamlılığı için kurumsallaşma büyük önem arz ediyor."
Martha Delgado Peralta, coğrafi anlamda birbirinden çok uzak ülkeler olmasına rağmen, Meksika ve Türkiye'nin stratejik konumlarının iki ülkeyi ortak ticarete ve iyi ticari ilişkilere teşvik ettiği tespitini yaptı.
Türk kadınlarına davet
Farklı sektörlerde başarılı Türk kadınlarını ülkesine davet eden Peralta, "Türk kadınları ile birçok ortak çıkarımızı paylaştığımızı düşünüyorum." dedi.
Türk kadınlarının çok aktif olduğunu söyleyen Peralta, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu yıl 7 ve 8 Mayıs'ta Meksika'da eşitlik forumunu düzenleyeceğiz. Bu forumda Türk kadınlarını Meksika'ya gelmeye ve sivil toplumda, medyada, özel sektörde bir kadının nasıl başarılı olabileceği, örneğin herhangi bir girişim veya şirkette nasıl CEO olunabileceği hakkında konuşmaya davet ediyorum. Ayrıca burada sadece Türkiye'den değil dünyanın her yerinden davet edeceğimiz birçok ilginç başarılara sahip kadınla tanıştım. Meksika'da düzenleyeceğimiz forumumuzda Türk heyetine ev sahipliği yapmaktan mutluluk duyacağım."
"Barışı koruma stratejilerini geliştirmemiz gerekiyor"
Türkiye'nin 3 milyon sığınmacıya ev sahipliği yaptığını, aynı şekilde Meksika'nın da göç alan ülkeler arasında yer aldığını belirten Peralta, 21. yüzyılın en büyük sorununun göç olduğunu kaydetti.
Daha iyi bir yaşam için bazı Meksikalıların ABD'ye göç etmek istediğini, bununla birlikte Meksika'ya gelen mülteci sayısının da iki kat arttığını ifade eden Peralta, "Aralık 2018'de Marakeş'te imzalanan Küresel İlkeler Sözleşmesi'nin bir parçasıyız. Bu, düzenli göçü teşvik eden bir anlaşma, ancak diğer yandan, ülkemize gelen mültecilere ve göçmenlere karşı dayanışma duygusu edinmeniz gerekiyor." dedi.
Orta Amerika ve Karayipler'den çok göç aldıklarını anlatan Peralta, "Şu anda bu durumun insani bir şekilde nasıl yönetileceğini öğreniyoruz ama bence tüm dünyada, çok yönlü sorunları çözmenin bir yolunu bulmamız gerekiyor. Dünyadaki barışı korumak için tüm ülkeler elini taşın altına koymak zorunda. Dünya liderleri her türlü çatışmadan uzak durmaya ve insanlığın iletişimini ve sağlığını kucaklamaya çok ama çok gayret etmeli." değerlendirmesinde bulundu.
İstanbul'a üçüncü gelişi olduğunu ve kenti sevmek için birçok sebebi olduğunu söyleyen Martha Delgado Peralta, "Dünya tarihi burada başladı. Tarihin bu kısmını yaşamak çok güzel. İstanbul’a her zaman gelmek isterim. Çok güzel bir şehir. Sultanahmet Camisi'ni gezdim. Yemeği seviyorum ama vejetaryenim. Burada ise çok fazla et var ama çok zorlanmadım. Çünkü yemek çeşitleri çok fazla ve son derece lezzetli. Türkiye'de en sevdiğim şey ise şüphesiz lale." şeklinde konuştu.