CHP'li Milletvekili Sındır: ''Bosna Hersek'in açık denizlere ulaşımı engelleniyor!''
CHP İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, Bosna Hersek’in deniz yoluyla egemenliğinin Hırvatistan tarafından inşa edilen Peljesac Köprüsü'yle sona erdirilmek istendiğini söyledi, iktidara seslendi, konuyu TBMM gündemine taşıdı.
CHP İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, Bosna Hersek’in deniz yoluyla egemenliğinin Hırvatistan tarafından inşa edilen Peljesac Köprüsü’yle sona erdirilmek istendiğini söyledi, iktidara seslendi, konuyu TBMM gündemine taşıdı.
Sındır, verdiği soru önergesiyle Peljesac Köprüsü'yle, Bosna Hersek'in deniz yoluyla dünyaya açılmasına engel olunmaya çalışıldığına dikkat çekti.
''ASIL AMAÇ STRATEJİK BİR ATILIM''
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'na yanıtlaması istemiyle soru önergesi veren Sındır yaptığı açıklamayla, ''Hırvatistan tarafından inşa edilen Avrupa Birliği tarafından da desteklenen Peljesac Köprüsü görünürde Hırvatistan’ın Dubrovnik’e ulaşımı kolaylaştırmak gibi dursa da sonucu itibarıyla asıl amacının stratejik bir atılım olduğu anlaşılmaktadır. Bu köprünün inşası Bosna Hersek’in denizlere olan erişiminin önünde engeller yaratacak. Böylesi bir durumda Hırvatistan ve AB’nin Bosna Hersek’in uluslararası sulara ulaşmasına engel olmak istemesi, haklarını görmezden gelmesi asla kabul edilemez. Sahil boyunca kıyısı bulunan Hırvatistan, inşa edeceği köprüyle zamanında anlaşma yoluyla elde edemediği Neum kıyı şeridini kendi egemenliğine mahkum etmek istiyor. En başından beri Bosna Hersek, diyalog yolu aradı ama arkasına Avrupa Birliği’ni alan Hırvatistan tüm çağrılara kulağını tıkadı, bildiğini okudu. Bosna Hersek’in deniz yoluyla dünyaya açılan kapısına engel olunmaya çalışılması hukuk tanımazlıktır'' dedi.
''İKTİDARIYLA MUHALEFETİYLE KONUYA EĞİLMELİYİZ''
Haklarını savunması noktasında her zaman Bosna Hersek’in yanında olacaklarını belirterek sözlerine devam eden Sındır, ''Yüz yıllardan gelen tarihi değerlerimizden ve ortak kültürümüzden aldığımız güçle Bosna Hersek vatandaşlarının, soydaşlarımızın ve akrabalarımızın yanında olduğumuzu kimse unutmasın. Bu noktada Türkiye Cumhuriyeti olarak bu olaya asla sessiz kalmamalıyız. Bosna Hersek’in çıkarlarını korumaya yönelik geçmişte Arnavutluk’a Yunanistan ile yaptığı deniz sınırlandırma sürecinde verilen gibi bir destek sunmamız ve İtalya ile Hırvatistan arasında yapılacak olan MEB anlaşmasında geçmiş deneyimlerimizi ortaya koymamız hayati önem taşımaktadır. Bu destek bir taraftan ülkemizin, denizlerdeki gücünün artmasına, Mavi Vatan çıkarlarımızın korunmasına ve aynı zamanda da KKTC, Arnavutluk, Bosna Hersek halklarının ve bu ülkelerdeki soydaş ve akrabalarımızın da sahipsiz olmadıklarının uluslararası topluma gösterilmesinde önemli bir rol oynayacaktır. Bosna Hersek’in çıkarlarının ve denizlere erişiminin engellenmesine yönelik politikalara da engel olunması noktasında Türkiye Cumhuriyeti’nin oynayacağı kritik rol göz ardı edilmemelidir. Dış politika bir hükümet politikası değil devlet politikasıdır, böyle olmalıdır. Zaman kaybetmeden iktidarıyla muhalefetiyle konuya eğilmeliyiz'' dedi.
Sındır, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'na yanıtlaması istemiyle TBMM’ye verdiği önergede şu soruları yöneltti:
1. Türkiye Cumhuriyeti Donanması Bosna Hersek’in Neum Limanı üzerinden ülkeye herhangi bir ziyareti olmuş mudur? Olduysa hangi yıllarda ve kaç kere ziyaret etmiştir?
2. Bu ziyaretler esnasında Hırvatistan makamlarından herhangi bir uyarı, nota gelmiş midir? Geldiyse bu uyarı ve notalara ne yanıt verilmiştir?
3. Hırvatistan ile ülkemiz arasındaki tarihi, kültürel ve kardeşlik ilişkilerimizin güçlendirilmesi arzumuzdur. Ancak, Hırvatistan’ın tamamlamaya çalıştığı Pelsejac Köprüsü nedeniyle Bosna Hersek’in zarar görecek olan ekonomik, siyasi ve askeri deniz çıkarları konusunda iki ülke arasında herhangi bir görüşme yapılmış mıdır? Ya da yapılması planlanmakta mıdır?
4. Kültürel ve tarihi olarak güçlü bağlarımız ve soydaşlık temelli toplumsal ilişkilerimiz olan Bosna Hersek’in deniz çıkarlarının korunması için Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak gerek bölge ülkeleri gerek bölge uluslararası anlaşmalar ve birlikler ve gerekse de AB nezdinde yapılması planlanan görüşmeler var mıdır?