Trump belirsizliği AB'yi Asya'ya yöneltiyor
ABD'nin son dönemde ekonomik ve siyasi politikalarındaki belirsizlik Avrupa Birliği'ni (AB) Asya ülkeleriyle daha yakın ilişkiler kurmaya itiyor.
ABD Başkanı Donald Trump'ın göreve geldikten sonra uygulamaya koyduğu korumacı ticaret politikaları, Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) yapısından bağımsız hareket etmeye başlaması, serbest ticaret anlaşmaları müzakerelerinden, Paris İklim Anlaşması'ndan ve İran Nükleer Anlaşması'ndan çekilmesi gibi konularda yaşanan uzlaşmazlıklar geleneksel müttefiki olan AB ile arasını açıyor.
AB, ABD ile yaşadığı ekonomik ve siyasi ayrışma nedeniyle transatlantik ilişkiye alternatif olarak yeni işbirlikleri ve ittifak arayışlarını hızlandırarak karşılık veriyor.
Bu çerçevede Brüksel'de 18-19 Ekim tarihlerinde düzenlenen 12'nci Avrupa-Asya (ASEM) Zirvesi, 28 AB ülkesinin yanı sıra aralarında Çin, Rusya, Japonya, Hindistan, Güney Kore ve Avustralya'nın da bulunduğu toplam 51 ülke liderini bir araya getiriyor.
AB Konseyi Başkanı Donald Tusk ve AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker'in başkanlığında "Avrupa ve Asya: Küresel Zorluklara Karşı, Küresel Ortaklıklar" temasıyla düzenlenen zirvede, AB üyesi 28 ülkenin devlet veya hükümet başkanları, Rusya Başbakanı Dimitriy Medvedev, Japonya Başbakanı Şinzo Abe, Çin Başbakanı Li Kıçiang ve Güney Kore Devlet Başkanı Moon Jae-in gibi liderleri buluşturuyor.
Zirvede liderlerin, çeşitli ekonomik ve siyasi konularda görüşmelerde yapması ve işbirliği imkanları araması öngörülüyor.
Liderlerin Avrupa ve Asya arasında siyasi, ekonomik, finansal, sosyal ve kültürel alanlardaki ortaklık ve iş birliğini geliştirmeye odaklanacakları zirve gündeminde, İran nükleer anlaşması, Paris İklim anlaşması, serbest ticaret, yatırım, bağlanırlığın geliştirilmesi, sürdürülebilir kalkınma, iklim değişimi, terörle mücadele, siber güvenlik ve düzensiz göç gibi başlıklar yer alıyor.
Zirvede, liderlerin, ASEM'in kurallara dayalı küresel düzende önemli bir rol oynaması için çok taraflı iş birliğinin önemine vurgu yapması bekleniyor.
AB tarafı zirvede, ABD'nin korumacı ticaret politikalarına karşı Asya ülkeleriyle daha yakın bağlar kurmaya odaklanması öngörülüyor.
Ayrıca liderlerin, DTÖ yapısı içerisinde küresel ticaret sistemine destek açıklamasında bulunması bekleniyor.
AB ve Singapur arasında müzakereleri 2010 yılında başlayan serbest ticaret ve yatırım anlaşmalarının imzalanacağı zirvede, Vietnam’la da çeşitli ticari anlaşmalar yapılması hedefleniyor.
Zirvede, AB'nin, Avrupa ve Asya kıtaları arasında ulaştırma, dijitali ve enerji alanlarında daha iyi ilişki kurulmasına yönelik yeni stratejisinin de ele alınmasıyla iki kıtanın birbirine daha fazla yakınlaşması amaçlanıyor.
AB-ABD gerginliği
Trump'ın başkan seçilmesiyle adeta bir ticaret savaşının yaşanmasına doğru ilerleyen AB ile ABD arasındaki ilk gerginlik, Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı (TTIP) anlaşmasına yönelik taraflar arasında yürütülen müzakerelerin sonlandırılmasıyla başladı. Korumacı ekonomi politikalarını savunan Trump, 2013'ten beri müzakereleri devam eden TTIP müzakerelerini askıya aldı. Bu adım, TTIP'e güçlü destek veren AB'yle gerginliğin başlangıcı oldu.
Transatlantik ilişkilerde gerginlikleri yükselten adım ise ABD'nin ulusal güvenlik gerekçesiyle ithal çelik ve alüminyuma ilave gümrük vergileri uygulaması kararı oldu. ABD'nin AB'yi de bu ilave gümrük vergilerine dahil etmesi, taraflar arasında ticaret savaşını ateşledi.
AB'nin hızlı bir şekilde ilave gümrük vergilerine karşı misillemeleri devreye sokmasının ardından, Trump Avrupa'dan ithal otomobillere vergi uygulamakla tehdit etti.
AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker ile ABD Başkanı Donald Trump arasında ticari gerginliği azaltmak için temmuz ayında gerçekleştirilen görüşmeden ise otomotiv sektörü dışındaki sanayi ürünlerine ilişkin gümrük vergilerini ve tarife dışı kısıtlamaları sıfıra indirmeye yönelik birlikte çalışma kararı çıktı.
Liderler, ticari uzlaşmazlıkların müzakere edilerek çözülmesi konusunda anlaşma sağlamış, karşılıklı ticareti kolaylaştırmak üzere diyalog yürütülmesinde mutabık kalmıştı. AB, kritik olan otomotiv sektörüne, ABD ile ticari müzakereler sürdükçe ilave gümrük vergisi uygulanmamasını sağlamıştı.
ABD Başkanı Donald Trump'ın tek taraflı olarak İran nükleer anlaşmasından çekilme kararı ise AB ve ABD arasında özellikle ticaret alanındaki görüş farklılıklarını daha fazla artırdı.
AB, kuracağı yeni bir ticari mekanizmayla ABD'nin İran'a uygulamaya başlayacağı yaptırımları bertaraf etmeye hazırlığına girişti.
AB, çeşitli mali işlemlerinin ABD doları ile gerçekleşmesinden duyduğu rahatsızlık nedeniyle küresel ticarette avronun daha önemli bir rol üstlenmesine yönelik çalışmaları da hızlandırma kararı aldı.
Tüm dünyada küresel ticaretin öncü rolünü üstlenmeye çalışan AB, Meksika, Japonya, Avustralya, Yeni Zelanda, Arjantin, Brezilya, Uruguay ve Paraguay'ın da aralarında bulunduğu çok sayıda ülkeyle ticaret anlaşmalarını imzalamayı hızlandırdı.