'Benim önüm kesilmez ben adamın önünü keserim'

TFF'nin düzenlediği 23. Uluslararası Antrenörlük Gelişim Semineri'ne katılan Bülent Uygun Türk futbolunu yönetenleri sert ifadelerle eleştirdi.

Katar Ligi takımlarından Umm Salal takımı çalıştıran Bülent Uygun Antrenörlük Semineri için geldiği İstanbul'da etkili açıklamalarda bulundu. Türk futbolu başındaki ve futbol takımlarının başındaki yöneticileri eleştiren Uygun; "Türk futbolunun bir tane sorunu yok, Türk futbolunun birçok sorunu var. Aslında bu sorunların konuşulacağı yerler de bu yerler ve buralarda üretilmesi gereken projeler var. Sadece 14 yabancı futbolcuyu serbest bırakarak Türk futbolunun ayağa kaldırılabileceğini zannetmiyorum. Zaten Türk futbolu dip yapmıştı, şimdi bence tamamen bittiği andır" dedi.

"YENİ YABANCI KURALI 20 MİLYON TÜRK GENÇİNE YAPILMIŞ BİR AYIPTIR"

Tecrübeli Teknik adam TFF'nin çıkardığı yeni yabancı kuralının 20 milyon Türk gencine yapılmış bir ayıp olduğunu belirtirken 14 yabancı oyuncu yerine 14 yabancı yönetici kuralının olması gerektiğini söyledi. Bülent Uygun "Bence Türk futbolunda bariz değiştirmemiz gereken unsurlar var ve bunların acil olarak değişmesi lazım. Bu değiştireceklerimiz arasında ben derim ki 14 yabancı futbolcu yerine Türk futbolunu yöneten yönetici sayısını serbest bırakalım ve yabancı yöneticiler gelip bizi yönetsinler. Çünkü bakın hangi kulüpte borç yok; Gençlerbirliği ve Sivasspor. Geri kalan bütün kulüplerin borcu var. Yabancı futbolcu kuralıyla ancak Türk futbolcuların aldığı paraları aşağı çekersiniz; ama Türk sporunu istediğiniz seviyeye kalkındıramazsınız." şeklinde konuştu.

"TÜRK SPORUNUN KALKINMASI İÇİN ÇIKARILMASI GEREKEN KANUNLAR VAR.."

Türk futbolunun başarısı için hükümetinde yaptırım uygulaması gerektiğini söyleyen Uygun şunları söyledi: "Öncelikle dünyada bir örneklerine baktığımız da İspanya, Almanya gibi ülkelerin hükümetleri tarafından spora yapılan yatırımlar sayesinde şampiyonluklar kazanıyorlar. Biz bir yatırım yapmadan birçok şey kazanmak istiyoruz. Vergi affı getirilmesi gerekiyor. Teknik direktör ve futbolcuların vergilerinin kendilerinin ödemesi gerikiyor. Her futbolcunun sağlık ve hayat sigortasının olması gerekiyor. Hakemlerimizin şartları düzenlenmesi, reformlar kanunlar çıkması lazım ki Türk sporu kalkınsın. Futboldan zevk almadığını söylüyoruz ama proje üretmiyoruz. Türk sporunun kalkınması için çıkarılması gereken kanunlar var üretilmesi gereken projeler var"

Bülent Uygun eleştirilerinin devamında ise "Türk futbolunu bu hale getiren yöneticilerdir. Onlar iyi yönetemediği için biz teknik direktörlerin iyi eğitim almalarını sağlayamadıkları için. Kendilerini geliştirenler de kendi çabalarıyla bir yerlere geldi. Alt yapılardaki olumsuzluklarının yanı sıra, yukarıda da maaşları ödenmeyen, yabancıların da paraları ödenmeden kaçanların konuşulması gerekiyor. Ben sekiz senedir hakemliğin profesyonelleşmesi gerektiğini söylüyordum. Şimdi İngiltere'de profesyonel hakemliğe geçiyor. Niye biz yapmayalım. Türk futbolunda değişmesi gerekenler var. Aksi halde Türk futbolu bir yere gidemez" ifadelerini kullandı.

Yaşadığı 3 Temmuz süreci hakkında da konuşan tecrübeli teknik adam "3 Temmuz Süreci bu ülkenin ikinci kurtuluş savaşıdır. 3 Temmuz sürecinde yapılanların ve yaşatılanların bu ülkenin üzerinde oynananların, Allah'tan Türk halkı, meclis, Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve birçok insanın katkısıyla bugün bu iş bertaraf edilmiştir. Ben mezara kadar onları takip edeceğim. Mezara kadar onların peşindeyim. Hiç kimse bana yapılan haksızlığı bana yapılan iftiranın izahını yapamaz" şeklinde konuştu.

Kendisine sorulan "Sizin önünüzü mü kesiyorlar "sorusuna Bülent Uygun "Benim önüm kesilmez ben adamın önünü keserim. Ben daha başarıya koşuyorum." dedi.

AZİZ YILDIRIM HAKKINDAKİ SÖZLERİ...

Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'a düğününe gelmemesinden dolayı öfkeli olduğunu belirten Bülent Uygun, bu konuda ise şu dikkat çeken açıklamaları yaptı.

"Sana bir kumpas yaptılar doğru. Ben de diyorum evet Fenerbahçe'ye, sana kumpas yaptılar. Ben de senin için 8 ay ceza evinde yatıyorum. Suçsuz yere. Ben en mutlu günümde sana davetiye götürüyorum, sen düğünüme gelmiyorsun. Sevmiyorum abi, bu kadar basit. Sevmek zorunda da değilim Aziz Başkan'ı. Sonuçta işini yapıyor, tesisler, ekonomik yükselme hepsi iyi ama adamın insani değerlerine ben çok değer vermiyorum, söylediğim onla ilgili. Aziz Yıldırım'la bir husumetim yok. Ama örgütün üyesiymişim nasıl bir örgütse..."

HABER: SERCAN SAPANATAN, KAMERA:SERHAN TÜRK, İSTANBUL-DHA