TBB İnsan Hakları Yürütme Kurulu Üyesi Av. Nuriye Kadan: "Çözüm baroları bölmek değil, temsilde adaleti sağlamak"
Türkiye Barolar Birliği İnsan Hakları Yürütme Kurulu Üyesi Avukat Nuriye Kadan Ulusal Kanal’da Çoklu Baro Sistemi’ni değerlendirdi. Nuriye Kadan bu sistemin dünyada bir örneğinin olmadığını söyledi. Kadan’a göre çözüm baroları bölmek değil, temsilde adaleti sağlamak.
Türkiye Barolar Birliği İnsan Hakları Yürütme Kurulu Üyesi Avukat Nuriye Kadan, bugün Meclis'e çıkan çoklu baro sistemi düzenlemesini, Ulusal Kanal'da Gün Ortası programında değerlendirdi.
- "Bu düzenleme ile baroların sesinin kısılması, savunmanın bölünmesi amaçlanıyor."
- "Dünyada bunun bir örneği yok. Bu düzenleme kaos ortamı getirir bunun yanı sıra avukatlar arasında şu siyasi partiye daha yakın, şu cemaate daha yakın diye ayrım olur. İstenen buysa bunu başarırlar."
- "80 baro bu görüşe karşı. Kimlerle görüşüldü? Bu çoklu baro sistemine kimler ‘evet’ diyor ben merak ediyorum."
- "Çözüm baroları bölmek değil, temsilde adaleti sağlamak."
- "Salgın döneminden çıkmış değiliz. Avukatların o kadar çok sorunu var ki... Bu durumda barolar birliğinin bir görüşü alınmadan alelacele alınan bu kararın gereği yok.”
- “Şu an avukatlar ekmek ve aş derdinde. Yeni mesleğe atılan meslektaşımız iş bulamıyorlar. Bu dönemde çoğu meslektaşımız iş yerlerini kapattı."
- "Burada avukatların siyasi görüşlerine göre parçalanması bölünmesi, baroların var oluşunu yok eder ve sesi çıkamayan bir hale getirilir."
- "Üniter devlette yargının bağımsızlığından söz ediyoruz çoklu baro gelirse ben bunun gölgeleneceğini düşünüyorum.
- “Bölünen barolarda vatandaşın hakkı da bölünür. Bağımsız yargıya da leke gelir. Bu tasarının Meclis'te geri çevrilmesi gerekir.”
- “Birlik olursak başarı elde edebiliriz. Müzakere kurulmak istenmişti ama bazı barolar katılmadı. Yürüyüş ile tepki vermek istediler ama o da bir işe yaramadı.”
- “Süreci zorlaştıran 3 büyük baronun müzakereye gitmemesi. Yüzde yüz diyemiyorum bu noktada bu taslak 2017 yılında da önümüzde geldi. O zaman tek vücut olduk. Yine aynı şekilde önümüze getirildiğinde tek vücut olmak zorundaydık. Ama Metin Feyzioğlu'na karşıtlık bu durumu böldü.”
ulusal.com.tr