Hava Kuvvetleri “mahrem imamları“ davası

FETÖ'nün Hava Kuvvetleri Komutanlığı'ndaki mahrem yapılanmasına ilişkin 76 "mahrem imam" ile 81 askeri personelin yargılanmasına devam edildi

Abone ol

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) Hava Kuvvetleri Komutanlığı'ndaki mahrem yapılanmasına yönelik 76 "mahrem imam" ile 81 askeri personelin yargılanmasına devam edildi.

Ankara 16. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde görülen duruşmaya sanıklar, avukatları ve yakınları ile TBMM, Başbakanlık ve Milli Savunma Bakanlığı avukatları katıldı.

Duruşmada tanık olarak dinlenen eski kursiyer Teğmen Mehmet İhsan Akça, 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Akıncı Üssü davasında sanık olduğunu söyledi. Kendisinden sorumlu olan mahrem imamları, emniyetteki ifadesinde deşifre ettiği hatırlatılan Akça, "Ben herhangi bir örgüt üyesi değilim. Emniyetteki ifademi kabul etmiyorum. Baskı altında ifade verdim." diye konuştu.

Tanık sıfatıyla dinlenen Akıncı Üssü davasında sanık olduğunu beyan eden, eski Teğmen Murat Gümüş de gözaltı süresi boyunca yaşadığı olaydan dolayı emniyetteki ifadelerini "kafadan uydurduğu"nu ve içeriklerini reddettiğini belirtti.

Bunun üzerine mahkeme Başkanı Sabahattin Sarıdoğan, tanığın kendi el yazısıyla verdiği ifadesini okudu.

İfadelerini reddetti ancak sorulara cevap veremedi

Gümüş, soruşturma aşamasındaki, "Ortaokulda bedava ders verildiğini öğrenince cemaat evlerine gidip gelmeye başladım. 'Hasan' isimli şahsın bize ders verirdi. Lisede bu irtibatım devam etti. Lisede cemaatin etüt merkezinde Hasan abi gelip askeri lise sınavlarına girip girmeyeceğimi sordu. Ardından etütte Fethullah Gülen'in kitaplarını okumaya başladık. Sızıntı ve Zaman gazeteleri ve Risale okumaya devam ettik. 2009'da abinin yönlendirmesiyle Hava Harp Okuluna başladım. Hasan abi okulda namaz kılınmamasını abdest alınmaması gerekirse gözle namaz kılınmasını söyledi. Okuldan mezun olduktan sonra Mehmet kod adlı şahısa devredildim. Düzenli olarak maaşımdan yüzde 10 oranında himmet verdim." ifadelerini de kabul etmedi.

Başkan Sarıdoğan'ın "Yer, zaman kişi ve olayların ayrıntılı bir anlatımı var burada. Bir insan bir olayı bu şekilde kurgulayabilir mi? İsimleri uydurdum diyorsun ama teşhis ettiğini kişiler bire bir tutuyor?" sorusuna Gümüş, "Polisler yazdırdı. Ben bilmiyorum" cevabını verdi.

Tanık eski kursiyer Teğmen Celal Onat da Akıncı Üssü davasında yargılandığını ifade ederek, emniyet ve savcılıktaki ifadelerini kabul etmediğini söyledi. Emniyette baskı altında ifadesinin alındığını savunan Onat, ifadesini alan emniyet görevlilerinin kendisini yönlendirdiğini ve kendisine komplo kurulduğunu iddia etti.

Bunun üzerine Başkan Sarıdoğan'ın "Darbe girişiminden 10 gün sonra ifade vermeye gidiyorsunuz. Bu devletin organları sizinle ilgili ne kadar hızlı çalışabilmiş anlamadım. Ortaokul döneminizden harp okuluna kadar sizinle bağlantı olan örgüt mensuplarını tek tek yazmışlar. Bunları siz söylemediyseniz nasıl bilebilirler?" sorusuna Onat," Baskı altında yazdırdılar." yanıtını verdi.

Tanık sıfatıyla ifade veren eski Teğmen Süleyman Ekşi de savcılıkta verdiği ifadesinde geçen, terörist başı Gülen'e ait kitaplar okuduğunu örgüt evlerinde kaldığını, kendisinden sorumlu "abi"si olduğunu, maaşının belirli oranda örgüte himmet verdiği yönündeki beyanlarını reddetti.

"Devlet seni neden hedef alsın?"

Akıncı Üssü davasının sanığı olduğunu söyleyen ve tanık sıfatıyla ifade veren Ali Rıza Eken, soruşturma aşamasında kendi el yazısıyla verdiği beyanları reddettiğini dile getirdi. Eken, lise yıllarında örgüt evlerinde kaldığını, terör örgütü ele başı Gülen'in kitaplarını okuduklarını, daha sonra örgütün yönlendirmesiyle askeri lise sınavlarına girdiğini ve kendinden sorumlu olan şahısları teşhis ettiğini, savcılık ifadesini de kabul etmediğini söyledi.

Eken, emniyette ve savcılıktaki ifadelerinde yönlendirildiğini ve belirli kişiler tarafından kendisinin hedef alındığını iddia etti.

Başkan Sarıdoğan'ın "Devlet sana ne kadar para harcadı? Belki milyonlar harcadı. Devlet seni neden hedef alsın?" sorusu üzerine tanık Eken, "Bilemiyorum. O dönem baskı altında ifadem alındı." diye yanıt verdi.

Tanık Halil İbrahim Güçlü de savcılık aşamasında kendisinden sorumlu "mahrem imamları" teşhis ettiğini ve örgütle bağlantısını anlatan beyanlarını reddettiğini ifade etti.

Duruşmaya tanık ifadeleriyle devam ediliyor.

TOKKON'dan AA'ya tebrik ziyareti Gündem ​"Birer birer hayalimizi gerçeğe dönüştürüyoruz" Gündem 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü Gündem 9 Ocak 2018 Salı Milli Piyango çekiliş sonuçları (Bilet sorgulama-Sıralı tam liste) Gündem