35 aydınımızın şehit edildiği olay Amerikan Gladyosu'nun planlı işi
‘Cumhuriyet burada kuruldu burada yıkılacak’ sloganları atan saldırganlar 22 yıl önce Madımak’ta Cumhuriyet aydınlarını ateşe verdi, 37 kişi hayatını kaybetti
‘Cumhuriyet burada kuruldu burada yıkılacak’ sloganları atan saldırganlar 22 yıl önce Madımak’ta Cumhuriyet aydınlarını ateşe verdi, 37 kişi hayatını kaybetti
Bugün Irak ve Suriye’yi bölme amaçlı yapılan etnik ve mezhebi kışkırtmanın benzeri, 1993’te Sivas Madımak ve Erzincan Başbaşlar’da denendi. Sivas’ta Alevi, Başbağlar’da ise Sünni kışkırtmayla Güneydoğumuzda kırılma yaratılmaya çalışıldı.
OLAY NASIL GERÇEKLEŞTİ?
Sivas katliamı, 2 Temmuz 1993’te Pir Sultan Abdal şenlikleri için şehre gelen aydın ve sanatçıların yoğun olduğu bir günde yapıldı. Aydınlık başyazarı Aziz Nesin hedefe konuldu. Günler öncesinden aleyhinde yayın yapıldı. Olay günü gerici güruh kışkırtılarak etkinliklerin yapıldığı merkez ve konukların kaldığı Madımak Otel’e yönlendirildi. 7,5 saat süren ve şehirde terör estiren kalabalık, kısa süre içinde 200 kişiden 15 bin kişiye ulaştı.
Saldırganlar “Cumhuriyet burada kuruldu burada yıkılacak” gibi sloganlarla niyetlerini ortaya koydu. Otelde abluka altına alınan aydınlar, Ankara’da hükümet yetkililerine ulaşarak durumu anlattı. Ancak yetkililer, zamanında müdahale etmedi. Akşam üzeri de otel ateşe verilerek yakıldı. Burada toplam 37 kişi hayatını kaybetti. Bunların 2’sinin saldırgan, 2’sinin de otel görevlisi olduğu açıklandı. Ölenlerden 4 kişide ise kurşun yarası saptanırken, diğerlerinin yanarak ya da duman zehirlenmesinden hayatını kaybettiği belirtildi. Türkiye’yi sarsan olayda güvenlik zaafiyeti nedeniyle zamanın valisi ve emniyet müdürü görevden alındı, ancak olan olmuştu...
33 KİŞİYE İDAM
Tansu Çiller ve Refahyol Hükümeti döneminde dava sürüncemeye sokuldu. 197 kişinin yargılandığı davada Adalet Bakanı Şevket Kazan, sanıkları cezaevinde ziyaret ederek destek verdi. Kazan, 21 Ekim 1993’te ilk dava sırasında da, sanıkların avukatlığını üstlenerek duruşmaya girdi. Milletvekilliğinden dolayı itiraz sonucu, isteği kabul edilmedi ve dışarıya çıkarıldı. 28 Kasım 1997’de açıklanan kararda, 33 sanık idama ve 14 sanık 15 yıla kadar değişen hapis cezasına mahkûm edildi. 1998’de Yargıtay hapis cezalarını onadı, 33 idamı ise bozdu.
ERÇAKMAK KAÇARKEN ÖLDÜ
Şubat 1999’da usul eksikliklerinin giderilmesi için başlayan yargılama sonucunda 33 sanık Devlet Güvenlik Mahkemesi’nce yeniden idam cezasına çarptırıldı. 2002’de idam cezasının yürürlükten kaldırılmasıyla hükümlülerinin cezaları müebbet ağır hapis cezasına çevrildi. Geçen bu zaman zarfı içerisinde sanık sayısı tahliyelerle 33’e düştü. Olayın kilit ismi olarak nitelendirilen, dönemin Sivas Belediye Meclisi üyesi Cafer Erçakmak yakalanamadı ve yurt dışında korundu. 10 Temmuz 2011’de de öldüğü ortaya çıktı.
ERGENEKON'A YIKMAYA ÇALIŞTILAR
Yargıtay’ın 1997’deki bozma kararından sonra firar eden 8 sanık ise halen yakalanamadı. Davanın firari olan 5 sanık ile ilgili kısmı, 13 Mart 2012’de zaman aşımından düşürüldü. Sanıkların avukatlığını yapanlardan bazı isimlerin daha sonra Refah Partisi ve AKP’den vekil olması unutulmadı. Tertibin arkasındaki merkeze ise hiçbir zaman dokunulmadı. Hatta 2008’deki Ergenekon tertibi sürecinde katliam, vatanseverlerin üzerine atılmaya çalışıldı.
GERİCİLERİN 4 HEDEFİ VARDI
Olayların basit bir ‘kışkırtma’ sonucu çıkmadığına ilişkin 4 önemli saptama çok şeyi anlatıyor. 1930 Menemen hadisesine benzeyen olaylarda, gericiler şu simgeleri hedef aldılar:
Laik Cumhuriyet: Saldırganlar ”Şeriat istiyoruz”, “Müslüman Türkiye” ,”Putlar kırılsın” sloganları attı. Sivas Kongre binası önünde ise “Cumhuriyet burada kuruldu, burada yıkılacak” sloganları atıldı.
Mustafa Kemal Atatürk: Gösteriler sırasında çelenkler, Kongre Müzesi önündeki Atatürk büstünün başında parçalandı. Büst yerinden sökülüp yerde sürüklendi. Askerler büstü kurtarıp sakladı.
Pir Sultan Abdal ve Aleviler: Pir Sultan Abdal şenliklerinin Sivas’a alınması, gericilerin tepkisini çekti. Dünyaca ünlü halk ozanı Pir Sultan Abdal’ın heykeli bunun bir sonucu olarak saldırıya uğradı ve yakıldı. (Aydınlık gazetesi ve İP, kampanya açarak heykelin yapılmasını sağladı.)
Vali nezdinde devlet: Gericilerin hedeflerinden birisi de, Atatürkçü etkinlikleriyle tanınan Vali Ahmet Karabilgin’di. Karabilgin göreve gelir gelmez, Kongre Müzesini kurmuş, büyük bir tören düzenlemişti. Emniyet ve MİT’ten yeterince bilgilendirilmeyen Vali etkisiz hale getirildi. Basiretsizliği de buna eklendi.
'BASİT BİR BAHANEYİM'
Sivas katliamı sonrası Gladyo yalanları ortalıkta kol gezdi. En büyük yalan “Halkı Aziz Nesin tahrik etti” şeklindeydi. Bu yalanlar resmi ağızlardan da topluma empoze edilmeye çalışıldı. Aziz Nesin, 4 Temmuz 1993 günü Ankara’da basın toplantısı yaparak, yaşadıklarını ve hakkındaki iftiraları yanıtladı. Aydınlık’ın ‘Utanın’ manşetiyle yayımladığı toplantıda Nesin özetle şunları belirtti:
Haberin kaynağı yalan olursa, gazeteler de yalan yazar. Haberin kaynağı resmi makamlardır, hükümettir, bakanlardır. Bu yalanı en başta söyleyen İçişleri Bakanı’dır. Cumhurbaşkanı da yalana katıldı. Halkı kandırıyorlar. Konuşmalarım kasetlere alındı dinleyebilirsiniz.
İlk tahriki yerel gazeteler başlatmıştır. Pir Sultan Abdal’ın heykelinin yıkılmasının anlamı nedir? Ben orada bir bahaneyim. Küçük, basit bir bahaneyim. Ben olmasaydım gene olacaktı.
İnsanlar orada 8,5 saat ‘Şeriat isteriz’ diye bağırdılar ama hiç bir bakan bunu dikkate almadı. Ama ‘Aziz Nesin suçludur’ deniyor. Bu, açık açık söylüyorum ki, bu alçaklıktır. Türkiye bir felakete gitmektedir. Bu gericiliğe verilen ödün devam ederse, inanın bunlar bu Başbakan’ı (Çiller) saçından, Süleyman Demirel’i kravatından tutup sürüklerler. İyi kötü bir devlet var diye düşünüyordum, yanılmışım.
AYDINLIK DA ŞEHİT VERDİ
Sivas katliamında Aydınlık başyazarı Aziz Nesin hayatını zor kurtarırken, bir de kurtarmaya gelen itfaiye merdiveninde Sivas Belediye Meclisi Üyesi Cafer Erçakmak’ın saldırısına uğradı. Olayda Aydınlık yazarı şair Metin Altıok ile İşçi Partisi (İP) üyesi sanatçı Hasret Gültekin ve eski çizerimiz Asaf Koçak şehit oldu. Eski TİKP üyesi şair Aydoğan Yavaşlı ile yazarımız Battal Pehlivan ise yaralı kurtuldu. 3 gün sonra ise Başbağlar katliamı gerçekleşti. Burada da 33 vatandaşımız katledildi. Herkes Başbağlar’da PKK’ya işaret etti. İP ve Aydınlık ise her iki olayın da peşini bırakmadı. Aydınlık, yayınlarıyla da olaya karışanları bir bir teşhir etti.
Ercan Dolapçı
Aydınlık