Hörü Kız'ın mezarı yenilendi

Bodrum Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü 5'inci Bölge ekipleri tarafından fark edilen mezarla ilgili, Yeniköy'de yaşayan halktan bilgi alındı. Mezarın, Hayıtlı Türküsü'nün başkahramanı Hörü Kız'ın mezarı olduğunu tespit eden ekipler, hemen harekete geçti. Mezarın bulunduğu yerde çalışma başlatarak mezarın bakım ve çevre düzenlemesini yapıldı. Mezar daha belirgin hale getirildi.

Bodrum Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü 5'inci Bölge Sorumlusu Zafer Yurt, bölge halkından bilgiler alıp çalışma başladıklarını ifade ederek, "Merhumenin mezarının etrafındaki duvarları yeniledik. Mezarı daha belirgin bir hale getirip, mermerle kapladık. Başucuna da mezar taşını yerleştirdik. Çevre düzenlemelerini de tamlayarak Hörü Kız'a layık bir mezar yapmayı hedefliyoruz" dedi.

CHP'li Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon ise, Bodrum'un geçmişinde birçok hüzünlü hikaye barındırdığını ifade ederek, "Bodrum kendi içinde birçok farklı kültürü barındıran ve bu kültürleri yaşatan bir bölge. Geçmişimizde yaşanan bu tür olayları ve hikayelerini gelecek nesillere aktarmak için çalışıyoruz. Burada yaşanan dram bölge halkının hafızalarında ve türkülerde gelecek nesillere aktarılıyor. Bizlerde Hörü Kız'ın mezarını düzenleyerek onun hikayesine sahip çıkıyoruz" dedi.

HÖRÜ KIZ'IN HİKAYESİ

Araştırmacı Yazar Mehmet Uslu'nun Bodrum Türküleri Kitabı'nda da, Hayıtlı Türküsünün hikayesine yer verilmiştir. Kitapta hikaye şöyle anlatılıyor:

"Bodrum'un, Taşlık Sokağı'nda otururken, eşi Şerife'den ayrılan yapıcı Salih İnebolu'lu usta, Bayır ve Yeniköy arasındaki Oluklu'da Fatma'yla evlenir. Salih usta, üvey kızı Hörü Günaydın'ı, Hayıtlı'dan Mustafa Demirkol'la evlendirecek gözükerek, onu işinde kullanır. Aradan üç yıl kadar bir zaman geçmiştir. Demirkol, Salih Usta'ya, 'Hani kız büyüyünce seninle evereceğim demiştin. İşte ikimiz de büyüdük, evlenme zamanımız geldi. Ne zaman evleneceğiz?' deyince 'Ben kapımda beslediğim köpeğe kız-mız vermem. Defol git kapımdan!' diye, onu evinden kovmuştur. Evden kovulan Mustafa'nın morali çok bozulmuş, ele geçirdiği bir silah ve bıçakla yine eve gelip önce Salih'i, sonra eşini öldürmüş, Hörü'ye kendisiyle birlikte gelmesini söylemiş ama söz geçirememiş. Bunun üzerine Hörü kızı saçlarından tutup zorla sürükleyip, öldürmüş. Hörü kızın cesedini yolun kenarına sürükleyip getirdikten sonra dokuz parçaya ayırıp, oradaki büyük sakız ağacının dallarına asmış, 'Yeniköylüler'in bu işte suçu yok. Yalnız biraz daha temizlenecek işim var' yazılı bir not bırakıp, dağa çıkmıştır. Husumetli olduğu dayısından intikam almak için hayvan damını ateşe verip, gelmesini beklemiş. Ancak, dayısı dama gelmemiştir. Sonrasında ise Demirkol, bir jandarma birliği tarafından vurularak ele geçirilmiştir."

Karaovadaki bu olay, yine oralı olan Mustafa Bacaksız'ı etkilemiş o, Hayıtlı Havası'nı bestelemiştir.

HAYITLI TÜRKÜSÜ

Hayıtlı 'dan çıktım da imanım, vardım Oluklu 'ya / Oluklu'da üç cana kıydım döndüm ardıma / Mektuplar da yazdım imanım taktım koluna /Leşini de serdim künnük dalına /Aldım tüfeğimi de imanım çıktım insan avına / Jandarmalar kol kol olmuş Hayıtlı yolunda / Hayıtlı Dağları'm imanım kara duman bürüdü / Dumanın içine a canım Mustafa yürüdü / Mustafa'nın sevdiği kızın adı Höru'ydü / Yaşı on beşe varmadan ömrü çürüdü / Gençler mezarımı da imanım yan yana kazsınlar / Mezarımın taşıma Genç Mustafa yazsınlar/ Evlerine vardım imanım kapıları kapalı / Mustafa'ya sebep oldun Hayıtlı'nın topalı. DHA