Geminin çarptığı Hekimbaşı Salih Efendi Yalısı ne için kullanılıyor, kazanın nedeni ne? Valilikten açıklama

İstanbul'da boğazda dev geminin çarptığı Hekimbaşı Salih Efendi Yalısı ile ilgili ayrıntılar ortaya çıkıyor. Yalının ünlü dizilerin yanı sıra konserler ve düğünlere de ev sahipliği yaptığı öğrenildi. İstanbul Valiliği, İstanbul Boğazı'ndaki gemi kazasında can kaybı ve deniz kirliliği olmadığını, olayın ana makinanın tamamen stop etmesi nedeniyle yaşandığını bildirdi. Kılavuz kaptanın kazanın nedenine dair "Makina arızası" dediği aktarıldı. İşte Binbir Gece dizisinin de çekildiği, Körfez Cad. No:53 Ada 66 / parsel 8 adresinde bulunan üslubunun ahşap-bağdadi olduğu ve ilk binasının XVIII.Yüzyıl sonu; bugünkü binası XIX. Yüzyılın ilk yarısı yapılan ünlü yalı hakkında detaylı bilgi

Abone ol

İstanbul Boğazı'nda ünlü dizilere, konser ve düğünlere ev sahipliği yapan Hekimbaşı Salih Efendi Yalısı'na dev gemi çarptı.

FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYINIZ

Kaza nedeniyle yalıda büyük hasar meydana geldi.

Yalıda, Binbir Gece dizisinin de çekildiği belirtildi.

KAZA NEDENİ İÇİN İDDİA

Kılavuz kaptanın kazanın nedenine dair "Makina arızası" dediği aktarıldı.

VALİLİKTEN AÇIKLAMA

İstanbul Valiliği, İstanbul Boğazı'ndaki gemi kazasında can kaybı ve deniz kirliliği olmadığını, olayın ana makinanın tamamen stop etmesi nedeniyle yaşandığını bildirdi.

YALININ GENEL ÖZELLİKLERİ

Yalını özellikleri şöyle:

"Adres: Körfez Cad. No:53 Ada 66 / parsel 8

Üslubu: Ahşap - bağdadi

Yüzölçümü: Arsası 1330 m2.Binası: (tabanı) 375m2 + (kagir) mutfak 25m2

İnşa tarihi: İlk binası XVIII.Yüzyıl sonu; bugünkü binası XIX. Yüzyılın ilk yarısı yapılmıştır. Ön ve kuzey cepheleri – çürümüş olduğu için – 1978 -1980 yılları arasında Anıt ve Çevre Koruma Vakfı’nın (Taç Vakfı) teknik sorumluluğunda Anıtlar Yüksek Kurulu izni ile aile tarafından yenilenmiştir. İstanbul Boğazı’nda fotoğrafı en çok çekilen yapılar arasında yer alan Hekimbaşı Salih Efendi yalısı, kuzeyden güneye üç-iki- bir katlı yapısı ve aşı boyasıyla, Boğaziçi ile ilgili takvim / poster / broşür ve rehberlerde sık yer almaktadır. Hala canlılığını koruyan yalının bu özelliği, dünyada en çok nişan almış bilgin insanın "Hekim Başı"nın ününe bağlanabilir."

YALININ TARİHÇESİ

Yalının tarihçesi ise şu şekilde:

"Hekimbaşı Salih Efendi yalıyı XVIII. Yüzyıl başında iki oda bir sofadan oluşan küçük bir yapı olarak satın almış, daha sonra ilave inşaatlarla büyütmüştür. Kuzey kısmı selamlık, güney kısmı ise harem olarak inşa edilmiştir.

Selamlıkta güney bölümü gibi kazıklar üzerinde bulunmaktaydı. Kuzey tarafı büyük çiçek bahçesine, batısı denize, doğusu da yalının arkasındaki ormana bakan etrafı çepeçevre şark sedirleri ile döşenmiş, bu büyük salonun ortasına kadar deniz süzülerek girer, ortadaki kapaklar kaldırılarak etrafına limon saksıları dizilir ve denizin sesi dinlenirmiş. Bu bölüm Hekimbaşı’nın ortanca kızı Meliha hanım tarafından 1947 yılında yıkılarak satılmıştır.

Günümüze kadar ayakta kalmayı başaran harem kısmı ise Hekimbaşı Salih Efendi’nin eşi Payidar Hanıma kalan kısımdır. Payidar hanımın ölümünden sonra bu bölüm en küçük kızı Sakibe’ye geçmiş ve onun varisleri tarafından günümüze kadar korunmuştur.

Büyük botanik bahçesi Hekimbaşının büyük kızı Übeyde’ye kalmış, varisleri bahçeyi 1966 yılında satmışlardır.

Hekimbaşı Salih Efendi 1866 yılında Galatasaray'da gerçekleştirilen uluslararası karantina toplantısına başkanlık yapmıştır. Bu dönemde İstanbul da bulunan Avrupalı tıp bilginlerini Hekimbaşı Salih Efendi Yalısı’nda ağırlamış, davetler vermiştir. Orta katta, ön misafir odasında, bu kongrenin otuz üç kişilik üyelerinin birlikte çekilmiş fotoğrafı yer almaktadır. Resmin bulunduğu odadaki ve evin diğer bölümündeki eşyaların tümü Salih Efendi zamanından kalmadır."

YALININ YAPISAL ÖZELLİKLERİ

İşte yalının yapısal özellikleri:

"Hekimbaşı Salih Efendi Yalısı’nın tarihçesi üzerinde yapılan çalışmalar yapının ahşap karkas olduğu ve Boğaz sahilindeki birçok yalı gibi ahşap kazıklar üzerine oturtulduğu sonucuna varılmasını sağlamıştır. Yalının bugünkü taksimatı üçüncü kattan aşağıya doğru şöyledir.

Üçüncü kat: 3 oda, yüklük, koridor, merdiven sahanlığı ve ikinci kata inen merdivenden oluşur. Merdivenler dik, 19 adet kavallı basamaktan oluşur.

İkinci kat: deniz tarafında 1 küçük, 2 büyük; arkada daha büyük 3 oda. Deniz tarafı kuzey köşe odası misafir odası, özgün mobilyalarla döşenmiş, önünde ahşap dört kare sütunlu, demir dökme korkuluklu balkonu var. Arka büyük odanın üç kapısı, dokuz penceresi var. Tavanı düz ahşap. Dışında bir taşlık, bir küçük servis mutfağı ve caddeye ulaşılan merdivenler.

Zemin kat: Aşağıya dönerek inilen ahşap merdivenler üç odanın açıldığı bir koridorda son buluyor Bu katta 2 misafir yatak odası, yemek odası; mutfak ve hamam yer almakta.

Hamam külhanlı ve üç kurnalı. Kubbe pencereleri "dağınık sivri yapraklı çiçek" denilen şekilde. Boğaziçi yalılarının uçup giden çeşitli özelliklerinden bir sahne burası. Koridordan siyah beyaz yuvarlak taşlarla döşenmiş bir iç bahçeye çıkılıyor. Bahçede büyük bir mermer çeşme ve oluklardan gelen suyun toplandığı bir hazne var. Hamam da ve taşlıkta bulunan mermer çeşme de oluklarda toplanan yağmur suları kullanılıyor.

Kuzey tarafında koridorun sonundan geçilen taşlıkta ön sağda yüklük içinde bir dönme dolap bulunuyor. O devirde harem mutfağında pişen leziz yemekler kadın hizmetliler tarafından bu dolap yardımı ile salamlık tarafına gönderiliyor ve erkek hizmetliler tarafından selamlıkta servise sunuluyor. Bu dolabın İstanbul'da ancak bir kaç örneği kaldı.

Mutfak zemini, kiremidi renkte, sekiz köşeli büyük mozaiklerle döşeli. Yalının yegâne kagir kısmı, bu mutfak bölümü. Son tamirde Anıtlar Yüksek Kurulu izni ile yalının bütünlüğünü sağlamak için bu bölüm de dıştan ahşap kaplandı. Zamanından kalma davlumbazı, asma kata çıkan asma merdiveninin inşa tekniği ve görüntüsüyle, kanımızca yalının en ilginç bölümü.

Salih Efendi yalının bahçesinde, yıldız, kasımpatı, sümbül, şakayık, lâle gibi çiçekler yetiştiriyordu. Çapraz aşılama ile yarattığı yeni türlerle bezediği botanik bahçesi o zamanın en ünlüsü idi. Bu çiçeklerin bir yağlı boya (na­türmort) tablosu, yalının ikinci katındaki bahçe giriş salonunda bulunmaktadır ve Hekim başının damadı mimar Süleyman Sami bey tarafından yapılmıştır."

ulusal.com.tr

CHP'den 'şeker ittifakı' açıklaması Gündem Atatürk ve Şehitler Anıtı bakımsız kaldı Gündem Çiftçi Kemal Öncel kalemini aldı Doğu Perinçek'e imza attı Gündem Emekli Tuğgeneral Levent Ersöz: Sızma girişimini Hakurk'tan yapıyorlardı Gündem