CHP’li Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş sanık sandalyesinde
CHP'li Konak Belediye Başkanı Avukat Sema Pekdaş, avukatlığı dönemindeki bir dava nedeniyle görevi kötüye kullanmaktan yargılanıyor.
İzmir Barosu Başkanı iken söylediği "Ne Türk bayrağı, ne Atatürk, ne türban" sözüyle tepki çeken, odasından Atatürk resmini indiren CHP'li Konak Belediye Başkanı Avukat Sema Pekdaş, avukatlığı dönemindeki bir dava nedeniyle görevi kötüye kullanmaktan yargılanıyor.
Pekdaş, Manisalı Gençler Davası'nda savunmasını üstlendiği müvekkili Levent Kılıç'a karşı avukatlık görevini yerine getirmediği gerekçesiyle hakim karşısına çıkacak. Pekdaş, uzunca bir süre Türkiye gündemini işgal eden olayda işkence gören ve haksız yere tutuklu kalan müvekkili Kılıç'ın devletten aldığı tazminatı ısrarla kendisinden gizlemekle suçlanıyor.
Gündem Otuz Beş‘ten Turan Çatal konuyu enine boyuna kaleme aldı:
Suçlamanın özü bu kadar basit olmasına rağmen yaşadıkları dünyaya ve insanlığa sığmıyor.
Daha çocuk yaşta sayılacak lise öğrencilerini koca koca adamlar. Ellerinde sopalar, falakalar, penislerine ve çeşitli uzuvlara elektrik vermeler. Kum torbaları ile dövmeler. Çırılçıplak soyup soğuk suyla ıslatarak kara dayak atmaları. Böbrekleri üşüsün diye sırt bölgesinden vantiratör tutmaları. Askılar. Buradan saymayacağım, bir insan olarak yazmaya bile utandığım işkence seanslarını bu çocuklara, yani çocuklarınıza yaptıklarını düşünün. “Ben bunları 1980 döneminde 90 gün bir fiil yaşadım.” Onun için bu seansları yaşayan biri olarak çok iyi bilirim. İşte Manisa davası budur. Yıllarca yargılandılar. Bir sürü Avukat bu davalara girip isim yapmaya çalıştı. Neyse, bu dava ülkenin gündemini uzun yıllar meşgul etti. Sonuç mu? Berat arkadaşlar. Masumiyet galip geldi. Devletin işkenceci polisleri suçlu bulundu.
Fakat bu çocukların yüreklerindeki izler yaşamları boyunca silinmedi. Devlet üç kuruşluk tazminatla yaraları sarmaya çalıştı. Yüreklere dokunmadan. Yüreklerdeki acı, ıstırap hep kaldı. Bu arkadaşlarımız bugün yaklaşık 47-48 yaşlara geldi. Birçoğu ekonomik sıkıntılar içerisinde ayakta dim dik onurlarıyla durmaya çalışıyorlar. İçlerinde işsiz olanlar bile var. Nerede aydın, demokrat, yurtsever erklere gelmişlerimiz. İnsan gibi yaşayacakları, çocuklarının geçimlerini sağlayacak bir iş imkanı yaratılamaz mıydı bu insanlarımıza!
Hadi bunlardan vaz geçtik. Şu an Konak Belediye Başkanı Sayın Sema Pekdaş o dönemde bu davanın Avukatlarından birisi olması sebebi ile gündemimize oturmaktadır.
Dava yıllarca sürmüş. Beraatlar oluşmuş. Bu çocuklar Avukatlık ücretlerini ve dava harçlarını zor koşullarına rağmen aileleri tarafından ödemişler. Tazminat gündeme gelmiş. Devlet beraatla sonuçlanan dava giderlerini Avukatlara ödemiş. Avukatlar sanık sıfatı ile yargılanan bu çocuklardan vekillik ücretlerini almalarına rağmen geriye vermemiş.
Buraya kadarını geçtik diyelim. Peki, tazminatlara ne demeli! Yıllarca bu işkence gören çocukların tazminat paralarını Avukatın almasına rağmen almadım sav satası ile şahsen kullanmış. Sonra bu işkence gören çocuklarımız konuyu araştırmışlar. Paranın Avukat tarafından aldığını öğrenmişler. Bu süreç yedi yıl sürmüş. Avukatımız Sayın Sema Pekdaş yedi yıl önce parayı almış ve şahsi hesabına geçirmiş.
Bu işkence gören çocuklarımız büyük uğraşlar sonucu kendileri ile görüşmeyen Avukatları Sema Pekdaş’tan yarısına yakını alabilmişler. Diğer kalan parayı alamamışlar. Karşılıklı görüşme yolları da tıkanınca yargı yoluna gitmişler. Dava açan kişi sayısı yedi civarında kalmış olmasına rağmen “biz böyle bir yola itildiğimiz için şahsen utanıyoruz.” Dediler. Yaşları bugün 45 lere gelse bile hala yürekleri çocuk ve mahcup geçlerimiz kan bedellerinin karşılığını isterken bile utandıklarını söyleme yürekliliğini gösterebiliyorlar. Sizleri devrimci yüreğimle selamlıyorum arkadaşlar.
İşkence parasını, kan parasını, hayallerin, umutların, gençliğin yok edildiğinin karşıtlığı olan bu tazminat parasına tenezzül etmenin hangi devrimci ve ahlaki anlayışa sığdırıldığını ben anlamakta zorlanıyorum. Anlayan biri varsa gelip bana da anlatsın!
Bu çocukların parasını önce vermeyip, sonra parayı aldığı açığa çıkınca bir kısmını veren, geriye kalan kısmını zimmetine geçiren Avukatımız kaderin cilvesine bakın ki CHP Konak İlçesinin Belediye Başkanı oluyor. Yani kentin “ŞEHREMİNİ” en güvenilir kişisi oluyor. Takdir siz sevgili okurlarımındır. Konu yargıya yansımıştır. İzleyip hep beraber göreceğiz.
Davanın sonucu ne olursa olsun. İnsan yüreğimizde derin izler bırakacaktır. Ben bu konuyla ilgili haber ve belgeleri olduğu gibi siz sevgili okurlarımın takdirine sunuyorum. Bu arada kendine devrimci, demokrat, aydınım diyenlerinde bilgilerine arz olunur.