''Herkesin gördüğünü Cumhurbaşkanı Erdoğan görmüyor mu?''

Özçelik'in Aydınlık gazetesindeki yazısı şöyle:

FETÖ soruşturmaları sürüyor. Önemli başarılara imza atıldı. Örgütün gelir kaynaklarına büyük darbe vuruldu. Yargı ayağı önemli oranda çökertildi. Emniyet ayağına ilişkin olarak ele geçirilen arşiv “altın vuruş” oldu.

Bunlar tamam. Ama son dönemde yaşananlar ve kulağımıza gelenler kaygı verici.

SORUŞTURMALARA GÜVEN SARSILIYOR

İlk başta fazla ciddiye almamıştım. Ama FETÖ soruşturmalarında eli taşın altında olanların da rahatsız olduğunu fark ettim. Son günlerde Ankara dışına yaptığım ziyaretlerde de aynı durumla karşılaştım.

Halkta FETÖ soruşturmalarına güven sarsılıyor. Birçok kurum ve şehirde FETÖ’nün tepesinde olanlar ortalıkta. Kenarında duranlar, menfaat umarak örgüte bulaşanlar, … içeride.

Antalyalı bir tanıdığım anlattı. FETÖ mücadelesini sonuna kadar destekliyor. Ama sonuçtan endişeli. Gördüklerini, “Kermeslere börek, köfte götürenler tutuklu, kermesleri organize edenler serbest” diye özetledi.

TOPBAŞ’IN DAMADI

FETÖ soruşturmaları konusunda şikayetler hep vardı. Yetkisiz ve etkisiz isimlerin hedef alındığı, çok sayıda kişinin tutuklanmasının yanlış olduğu, gizli FETÖ’nün cephe genişletme taktiği izlediği, … konuşuluyordu.

Bazı AKP ileri gelenlerinin korunduğu ifade ediliyordu. İstanbul’un AKP’li Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın tutuklu damadı Ömer Faruk Kavurmacı’nın serbest bırakılması tuz biber oldu.

“Yine zenginler dışarıda, yoksullar içerde” algısı oluşmaya başladı.

SİYASİ AYAK

FETÖ’nün siyasi ayağının üzerine gidilmemesi de bu algının oluşmasına katkı yapıyor. AKP’li FETÖ’cülerin ortalıkta dolaşmasına tepki çok. “Herkesin gördüğünü Cumhurbaşkanı Erdoğan görmüyor mu?” serzenişleri duyuluyor.

FETÖ’cü üst düzey bürokratların hâlâ görevde olmaları da “siyasi ayağa” bağlanıyor. Sık sık “Neden?” diye soruluyor.

SAYI DEĞİL NİTELİK

Uzun yıllar güvenlik birimlerinde çalışmış emekli bir dostumla tartıştık. Ben FETÖ’nün büyük darbe yediğini, on binlercesinin tutuklandığını söyledim.

O da FETÖ’nün darbe yediğinde hemfikir. Ama soruşturmalarda hedef alınanlarla ilgili endişeleri bulunuyor.

İstatistiklerle terör örgütünün tam çökertilemeyeceğini vurguladı. “Tutuklu sayısının fazlalığı değil, niteliği önemli” ifadesini kullandı.

“FETÖ yaralı bırakılmamalı. Yaralı bırakılırsa bedeli ağır olur” uyarısı yaptı.

SORUŞTURMALAR RANT KAPISI MI?

Bu arada “FETÖ ve darbe soruşturmalarının rant kapısı olduğu” iddiaları gündemde. Çoğu AKP’li birtakım kişilerin ortaya çıktığı konuşuluyor. “Balık avı zamanı” diyorlar.

Soruşturmanın önlenmesi, tutukluların serbest bırakılması, ByLock işinin çözülmesi, … gibi tarifeler sıralanıyor.

Kırıkkale, Kayseri, Malatya, Şanlıurfa, Ankara, … Birçok ilde kalpazanlar türemiş. Bu iş için “bilet kesen” sahtekarlardan söz ediliyor. Suçlularla suçsuzların bir an önce ayrılmamasının da ekmeklerine yağ sürdüğü ifade ediliyor.

CEPHE GENİŞLETİLMEMELİ

FETÖ hafife alınacak bir örgüt değil. Arkasında ABD ve dünyanın en büyük istihbarat örgütü CIA var. Terör uzmanları, kesin sonuç almak için hedefin daraltılmasına dikkat çekiyorlar.

Soruşturmaların genişletilmesinin ve suçsuz kişilerin de FETÖ torbasına atılmasının FETÖ taktiği olduğunu bildiriyorlar. Bu nedenle cephenin daraltılması ve örgütün beyin takımını hedef alması önemli. Ancak tam tersi uygulamalar da yaşanıyor.

Durum bu! Umarız Cumhurbaşkanı Erdoğan bütün bunları biliyordur. FETÖ ile mücadele hata kabul etmez!

SÖZCÜ’YE OPERASYON

Sözcü gazetesi, hem de 19 Mayıs günü hedef alındı. Hakkında gözaltı kararı verilenlerden biri de gazetenin İzmir muhabiri Gökmen Ulu. Darbe günü Erdoğan’ın kaldığı oteli haber vermiş.

Güldürmeyin Allah aşkına.

ABD/FETÖ darbe girişiminde bulunacak. Erdoğan’ın yerini Sözcü muhabirinden öğrenecek. Bu tutum, 15 Temmuz darbe girişimini “çakma darbe” diye hafife almaya çalışanlara yarar.

Sizce Sözcü’ye operasyon en çok kimi sevindirmiştir?

Yanıtını söyleyin, yapılanın doğru mu, yanlış mı olduğuna karar verin!’

ulusalkanal.com.tr