Yeniden örgütleniyorlar! FETÖ üyeleri üniversite sıralarında

Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) 15 Temmuz 2016 yılında gerçekleştirdiği kanlı darbe girişimi sonrası örgütlenme açısından büyük bir kan kaybetti. Örgüte ait dershane, okul ve kursları kendi terör faaliyetleri için bir dinamo olarak gören yapı KHK ile kapatılma yaşanması sonucunda devlete ait üniversitelerde tekrardan yapılanmanın yollarını da aramaya devam ediyor. Yükseköğretimde çalışan bir öğretim görevlisi ve öğrenim gören öğrencinin verdiği bilgiler yapılanmanın boyutlarını gözler önüne serdi.

TIP FAKÜLTELERİ YAPILANMA ALANLARINDAN

İsmini vermek istemeyen bir yükseköğretim görevlisinin verdiği bilgiler FETÖ'nün yeniden yapılanmasına ışık tutuyor. FETÖ üyesi olduğu için KHK ile ihraç edilen örgüt üyelerinin tıp fakültelerine girerek yeniden yapılandığı ortaya çıktı. Tıp fakültesi eğitimi sonucunda herhangi bir mülakat ve sınav olmadan göreve başlama ihtimali olan bölümler örgütün hedefi olmaya devam ediyor. Ayrıca tıp fakülteleri terör örgütü üyesi olan şahısların 'Sağlık İstihbaratı' yapmasına da olanak sağlıyor.

Maddi gelirin bu alanda yüksek olması yeniden yapılanmaya çalışan terör örgütü için önemli bir kaynak oluşturduğu da gelen bilgiler arasında yer alıyor. Eğitim süresince yaş, hayat tecrübesi ve bilgi birikim açısından donanımlı olan örgüt üyelerinin eğitim alan öğrenciler arasında yeniden yapılandığı da iddia ediliyor.

MÜHENDİSLİK FAKÜLTELERİ ÖRGÜTÜN HEDEFİ

FETÖ terör örgütü üyelerinin mühendislik fakülteleri üzerinden bilişim, bilgisayar, elektrik ve siber bölümleri özellikle seçtiğine yönelik iddialarda mevcut.

İddiaları gündeme getiren yükseköğretim görevlisi terör örgütünün bu alanlar üzerinden savunma sanayi başta olmak üzere siber güvenlik yöntemlerini öğrenerek şantaj ve istihbarat faaliyetlerinde bulunabileceğini belirtiyor. Ayrıca mühendislik bölümlerinden etkilediği temiz sicile sahip öğrenciler üzerinden savunma sanayi üzerine çalışan kamu ya da özel şirketlere temiz sicile sahip öğrencileri yerleştirme ihtimalini olduğunu da vurguluyor.

HUKUK FAKÜLTELERİ YENİ BİR İHTİMAL

FETÖ terör örgütü, hukuk fakültelerini yargı yapılanmasını yeniden kurmak için kullanıyorlar.

Hukuk fakültesi mezunu örgüt üyeleri başta olmak üzere eğitim boyunca kazandığı ve yapılanmaya dahil ettiği öğrencilerin insan hakları aktivistliği, avukatlık, baro faaliyetlerinde kullanıldığı belirtiliyor. Temiz sicile sahip olan ve yapılanmanın hedefi haline gelen öğrencilerin ise hakimlik-savcılık sınavlarına hazırlandığı belirtiliyor. 

YKS’DE 215’İNCİ OLAN FETÖ'CÜ

Hürriyet Gazetesi yazarlarından gazeteci Nedim Şener'in 'YKS’de 215’inci olan FETÖ’cünün profili: FETÖ üniversitede' başlıklı köşe yazısı iddiaların doğruluğunu kanıtlar nitelikte. Gazeteci Nedim Şener'in yazısında şu kısım ise dikkat çekiyor:

- 15 Temmuz darbe girişiminden sonra ilan edilen OHAL kapsamında çıkartılan 672 sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarılmış. Osman Ataş’ın hakkında itirafçıların verdiği birçok ifade var. Mahrem yapılanma içinde olduğu, öğrencileri askeri okul sınavlarına hazırlamaktan sorumlu olarak çalıştığı söylenmiş. Örgüt içinde Tarık ve Ersin kod adlı iki sekreteri olmuş. Ayrıca sohbet gruplarından sorumlu olduğu, askeri okullara hazırlanan öğrencilerden sorumlu olduğu, İstanbul’da mahrem yapılanmada çevik kuvvetten sorumlu olduğu itirafçı ifadelerinde geçiyor. Ayrıca kardeşi Mustafa Ataş da Mardin Cumhuriyet Savcılığı tarafından yürütülen soruşturmada şüpheli. Eşi Sıttıka Ataş da örgütte “abla” olarak görev yapmış. Örgüt içinde Tarık ve Ersin kod adlı iki sekreteri var. Bu kişinin üzerinde durmamın nedeni, FETÖ’cülerin son zamanlarda üniversitelerde faaliyetlerini artırmaları. Eğitim kurumlarını devleti ele geçirmek için köprü olarak kullanan FETÖ, eğitim danışmanlıkları aracılığıyla yine üye kazanmaya çalışıyor. Bunun için askeri okullar ve polis okulları gibi daha zor girilen eğitim kurumları yerine üniversite aracılığıyla yine devlet memuriyetine girmeye çalışıyor. Sıkı kurallara bağlanmasına rağmen hâlâ askeri okullara, polis okullarına sızan FETÖ’cüler üniversitelerde öğrenciliğin yanında akademik kadrolarda da varlığını koruyor. 

 'EĞİTİM MENTÖRÜ, YAŞAM KOÇU, EĞİTİM DANIŞMANI'

Ankara'da üniversite eğitimine devam eden ve ailesinde birçok KHK'lı olan bir kız öğrenci ise kritik bilgiler verdi. Okula ilk geldiği yıllarda 'gaygubet evlerine' yerleştirilmek istediğini, bundan korkunca kendisine sözde bir eğitim mentörü atandığını belirten öğrenci yeniden yapılanma üzerine önemli bilgiler veriyor.

Öz ablasının FETÖ içerisinde 'abla' olduğunu, eniştesinin ise KHK ile TSK'dan ihraç edilmesinin ardından hapis cezası aldığını belirten öğrenci, hapisten çıktıktan sonra ablasının ve eniştesinin siber güvenlik ile ilgilendiklerini söyledi. Örgütten hiçbir zaman kopmadıklarını söylemesi dikkat çekti.