Vatan Partisi ve TSB'den Ortak Açıklama! Sinema FETÖ'nün Aleti Olamaz
60. Altın Portakal Film Festivali'nde gösterime sokulmak istenen "Kanun Hükmü" filmi gündemdeki yerini koruyor. Antalya'da Vatan Partisi Antalya İl Başkanlığı ve Türkiye Sanatçılar Birliği ortak bir açıklama yaptı. Açıklamada "Sinema FETÖ'nün aleti olamaz" vurgusu yapıldı.
Son yıllarda siyaset arenasına dönüştürülen Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde skandallar bitmiyor. KHK’lılar üzerinden FETÖ propagandası yapılan ‘Kanun Hükmü” belgeseli, baskılar sonucu festival programına geri alınmıştı. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın festivalden geri çekileceğini açıkladı. Festivalde yaşanan gelişmeler sonrası Vatan Partisi Antalya İl Başkanlığı ve Türkiye Sanatçılar Birliği Antalya Şubesi, yaşanan gelişmeler üzerine basın açıklaması gerçekleştirdi.
Vatan Partisi ve Türkiye Sanatçılar Birliği'nden "Kanun Hükmü" Belgeseline Tepki
KHK'lılar üzerinden FETÖ'yü meşru göstermeye çalışan "Kanun Hükmü" belgeseli üzerinden yaşanan tartışmalarlar ilgili Vatan Partisi Antalya İl Başkanı Serdar Üsküplü bir açıklama yaptı. Üsküplü yaptığı açıklamada, Altın Portakal Film Festivali yöneticilerinin süreci iyi yönetemediğini vurguladı. Üsküplü, yaşanan tartışmalar ile FETÖ propagandası yapan belgeselin reklamının yapıldığını belirtti. Vatan Partisi Antalya İl Başkanı Serdar Üsküplü, basın açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
- Değerli vatandaşlarımız, sinema FETÖ'nün aleti olamaz. Özgürlük bahanesiyle FETÖ propagandasına izin verilemez. Gladyo'ya özgürlük yok, PKK dostluğuna özgürlük yok, FETÖ'ye özgürlük yok. Bölücü propagandaya özgürlük yok. Milli devlet yıkıcılığına ve vatan bölücülüğüne özgürlük yok. Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde gösterilmek istenen "Kanun Hükmü" isimli belgeselle mağduriyet edebiyatı üzerinden terör örgütleri haklılaştırılmaya, terör destekçilerine meşruiyet kazandırılmaya çalışılmaktadır. Dünyanın hiçbir yerinde terör propagandasına izin verilmez. Sansüre karşı çıkma bahanesiyle milli devletimizi hedef almak masumlaştırılamaz. 15 Temmuz 2016'daki hain FETÖ darbe girişimi sonrasında çıkartılan kanun hükmünde kararnameler ile yüz binlerce FETÖ, PKK ve benzeri terör örgütü sempatizanı yuvalandıkları devlet kurumlarından temizlenmiştir. Devletimiz Amerikan derin devleti tarafından yerleştirilen Gladyo'dan temizlenmiştir. Kanun hükmünde kararnamelere karşı yapılan yıkıcı propaganda, terör örgütleriyle mücadeleyi zayıflatmayı amaçlamaktadır. Binlerce asker ve polisimizi şehit etmiş olan kanlı terör örgütlerinin sempatizanları, mağdur kahramanlar olarak gösterilmektedir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir diktatörlük gibi gösterilerek emperyalist müdahalenin önü açılmaya çalışılmaktadır. Terör propagandasına izin verilemez. Festival yönetimi basiretsiz tutumuyla süreci yanlış yönetmiş, konuyu ele alış tarzıyla söz konusu filmin reklamını yapmıştır. Filmin tekrar festivalden çıkartılmasına, baskı ve tehditlerin neden olduğunu söyleyerek yaratılmaya çalışılan mağduriyet edebiyatına katkıda bulunmuştur. 60 yıllık tarihiyle Türk sinemasının en köklü film festivali olan Antalya Altın Portakal Film Festivali'nin terör örgütü propagandalarına alet edilmesine izin verilemez. Türk sinemasına emek veren bütün sinema emekçilerimize, oyuncularımıza da sesleniyoruz. Batı'dan estirilen vatan ve millet düşmanı bu rüzgâra teslim olmayın. Sizlerden beklenen FETÖ'nün propagandasına alet olmak değil bu toprakların, Cumhuriyetimizin, milletimizin başı dik cesur aydınları olmanızdır. Bu festival bildiğiniz üzere Antalya Büyükşehir Belediyesi himayesinde düzenlenmektedir. Büyükşehir Belediyesi'nin de ülkemize karşı sorumlulukları bulunmaktadır. Büyükşehir Belediyesi FETÖ propagandasına alet olamaz. Alet olursa bu halkın, Antalya'nın belediyesi olamaz. Önümüzdeki dönem yerel seçimlerde FETÖ'ye, Cumhuriyet ve vatan düşmanlarına karşı sanat başta olmak üzere, her alanda kale gibi duracak bir belediye inşa etmek için Vatan Partisi göreve hazırdır. Antalyamız, hemşehrilerimiz bu rezalete katlanmak zorunda kalmayacak. Sanat hak ettiği değere kavuşacaktır.
Türkiye Sanatçılar Birliği de Açıklama Yaptı
Türkiye Sanatçılar Birliği adına açıklama yapan TSB Antalya Temsilcisi Devrim Aşkın Karasoy, TSB olarak sanatçılara çağrı yaptıklarını belirtti. Karasoy sanatçılara çağrısında, "Cumhuriyet düşmanlarının yanında yer almayın" ifadelerini kullandı. Türkiye Sanatçılar Birliği Antalya Temsilcisi Devrim Aşkın Karasoy'un açıklaması şu şekilde:
- Türkiye Sanatçılar Birliği olarak sanatçılara, sanat dostlarına çağrımızdır. Cumhuriyet düşmanlarının yanında yer almayın. Değerli Antalyalılar, parti ve kurumlarımızın değerli yöneticileri, değerli basın mensupları. Sinema tarihimizin 60 yıllık belleği ulusal sinema sanatının kilometre taşı Altın Portakal Film Festivali son yıllarda Batı denetiminde zorlama, ayağ vatan toprağına basmayan toplumun gerçekleriyle, talepleriyle ve duygularıyla bağdaşmayan bir sözde özgürlük karnavalına dönüştürülmek istenmektedir. Ve bu yıl da, 60. yılında Altın Portakal Film Festivali aracılığıyla FETÖ'ye bir başarı hikâyesi yazılmıştır. Yanlış üstüne yanlış yapılarak "Kanun Hükmü" filminin reklamı yapılmıştır. Sanat camiasında demokrasi ve özgürlük kavramlarının ne anlama geldiğini bilmeyen bir kitle, Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yılında bu gelişmeleri yalnızca sansür ve sanat özgürlüğü bağlamında ele alıp, bilerek ya da bilmeyerek Cumhuriyet düşmanlarının yanında yer almaktadır. Yüz binin üzerinde KHK'lı mağdur değildir. Oysa filmin yönetmeninin beyanları ortadadır. İki mağdur üzerinden 100.000 terör örgütüyle iktisatlı kişilerin masumlaştırılmasına şahit oluyoruz. Böyle bir propaganda, sanat özgürlüğü çerçevesinde değerlendirilemez. Bugün FETÖ'cü tutukluları masumlaştırılır, yarın PKK tutukluları masumlaştırılır. Bu doğrultuda çekilen filmler festivallere sokulmaya çalışılmaktadır. Kültür ve Turizm Bakanlığının açıklaması önemlidir. Terör örgütü propagandası yapan bir filme dünyanın hiçbir yerinde izin verilmez. Bu konuyu sansür bağlamında ele almak aymazlıktır. Antalya Altın Portakal Film Festivali'ni gölgeleyen bu durum, kültür politikalarının özenle oluşturulması, devletin kültür alanında ülkemizin kuruluş ilkelerine dayanarak ağırlığını koymasının gereğini bir kez daha ortaya koymuştur. Ayrıca bu süreçte içerisinde filmin festivalden çekmeyen ya da bildiriyi imzalamayan yönetmenlerin mahalle baskısına maruz kaldığını görüyoruz. Asıl sanatın özgürlüğü işte bu kültür emperyalizmine başkaldıran sanatçıların cesur tavırlarıyla başlayacaktır. Altın Portakal, Türkiye'nin gerçeklerine, toplumunun yaşayışına ve taleplerine dayalı özgürlük dinamiklerini tarihiyle bütünleştirmiş, yerli yerine oturtmuş köklü ve nitelikli bir sinema şölenidir. Altın Portakal, Antalya'nın en güzel iklimidir ve öyle kalmalıdır. Bu iklimin rüzgarında özellikle ve özellikle son yıllarda kültür sanat ortamlarını meşru propaganda alanına dönüştürmeye çalışan terör örgütlerinin çürüyen batı sisteminin özgürlük gemisi yürümez. FETÖ, PKK, LGBT gemisi yürümez. Altın Portakal, Türkiye'nindir. İçi boş küresellik söylemleriyle düşmana hizmet eden ucuz özgürlük naralarıyla ulusal sinema kültürümüze darbe üstüne darbe indirilirken sessiz kalmayacağız ve biliyoruz ki ayağa vatan toprağına basan yurdun gerçek sanatçı ve aydınları, tarihi sorumluluklarını kuşanarak emperyalizmin kültür, sanat enstrümanlarına geçit vermeyecektir.