Pençe Kılıç harekatında teröre büyük darbe
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, "Birçok noktada müşterek ve eş zamanlı olarak icra edilen Pençe-Kılıç Harekatı da göstermiştir ki TSK, üstün operasyonel kapasiteye sahip dünyanın sayılı ordularından biridir." dedi.
Akar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif'in de katıldığı "Pakistan MİLGEM Projesi Kapsamında İnşa Edilen Üçüncü Geminin Denize İniş, Açık Deniz Karakol Gemisi Projesi Birinci Gemisi Blok Kızağa Koyma ve İkinci Gemisi Sac Kesim Töreni"nde konuştu.
Bakan Akar, sözlerine gemilerin Türkiye ve Pakistan ile iki ülkenin silahlı kuvvetlerine hayırlı olması temennisinde bulunarak başladı.
Pakistan ve Türkiye arasındaki köklü dostluk ve kardeşlik bağlarına vurgu yapan Akar, "Pakistanlı kardeşlerimizle ortak yürütülen MİLGEM projesi de geçmişten gelen ilişkilerimizi, geleceğe çok daha güçlü bir şekilde taşıyacak anlamlı ve önlemli bir projedir." diye konuştu.
Cumhuriyetin, 100'üncü yılına yaklaşırken Milli Savunma Bakanlığının da bölgesel ve küresel güvenlik için yeni yaklaşım ve stratejilerle başta hudutların güvenliği ve terörle mücadele olmak üzere Cumhuriyet tarihinin en yoğun ve en etkili faaliyetlerini icra ettiğini vurgulayan Akar, şunları söyledi:
“Kahraman ordumuz, nerede olursa olsun, tehlike nereden gelirse gelsin, ülkemizin ve asil milletimizin güvenliğini sağlama azim ve kararlılığındadır. 19 Kasım'da başlatılan Pençe-Kılıç Harekatı da bu kararlılığımızı tüm dünyaya bir kez daha göstermiştir. Sınırlarımızın ötesinden hedef gözetmeksizin sivil yerleşim yerlerine alçakça saldırılar düzenleyen terör unsurlarına yönelik düzenlenen bu harekat kapsamında teröristlere ait belirlenen hedefler ateş altına alınmış, örgüte ait çok sayıda barınak, sığınak, mağara, tünel, depo ve sözde karargahlar tam isabetle imha edilirken 326 terörist de etkisiz hale getirilmiştir. Böylece teröristlerin inleri başlarına yıkılarak ülkemizin ve milletimizin güvenliğine kasteden hainlere büyük darbe vurulmuştur."
Operasyonların BM Şartı'nın 51'inci maddesinde belirtilen meşru müdafaa hakkı kapsamında ve uluslararası hukuka tamamen uygun, komşu ülkelerin toprak bütünlüğüne ve egemenlik haklarına saygılı şekilde icra edildiğini belirten Akar, "Sadece ve sadece terör unsurları hedef alınarak, dini ve etnik kökenine bakılmaksızın masum insanlar başta olmak üzere tarihi, dini, kültürel dokular, hastaneler, sivil altyapı ile çevrenin güvenliğine ve korunmasına hiçbir ordunun göstermediği kadar azami dikkat ve hassasiyet gösterilerek faaliyetlerimizi gerçekleştiriyoruz." dedi.